Flasback!
1986 yılının ocak ayı Basket Dergisi'nin ilk yayımlandığı sayıydı. O derginin sahibi ve editörü olarak on yıl boyunca çektiklerimi bir ben bilirim, bir de birlikte yola çıktığımız Taner Kutlay, Deniz Gökçe, Esat Yılmaer çok iyi bilir... (Ah! O uzun süreç içerisinde yazılarıyla, fikirleriyle gönülden destek olanları sıralamak isterdim burada, ama yazımı telefon rehberine çevirmekten kaçınıyorum. İleride belki bu basketbol misyonerlerini tanıtırız gençlere.)
Ve... 32 yıl aradan sonra iki genç arkadaş ofisime gelerek bir basketbol dergisi yayımlamak istediklerini söyleyince, otomatik olarak 'yapmayın' diye tepki gösterdim. "Aman arkadaşlar dikkat edin bu iş pahalıya mal olur size. Arkanızda bir kişiyi bulamazsınız yola çıkınca (parasal olarak elbette yoksa o hooo oh!) Neyse! O yıllarda bizim hayal kurmaya hakkımız vardı da bu genç arkadaşların neden olmasın?
Kararlıydılar, 'Yazar mısın ağabey?' diye sordular. O benim de zamanında çok duyduğum klasik yanıtı verdim. "İlk sayınızı bir göreyim sonra karar veririm."
Şimdi karar verdim: Bu arkadaşlara bu sayıda yazarak destek olacağım! İleride bakarız... Sahibi ve editörü olduğum Basketboldergisi.com okurlarım alınmasınlar: Oraya da yeniden yazacağım günler gelecek elbette... Hatta belki 35 yıl aralıksız cuma günleri Cumhuriyet gazetesinde yaptığım yorumlara, yani 'Basket Yorum' köşeme de geri dönerim. Hele ufak ufak başlayalım aylık yazılarla. Sonrasında bakarız...
Aylık yazılar farklıdır. özellikle de bir basketbol dergisine yazıyorsanız orada eleştiri yerine yönlendirmeye, kavga dili yerine sevgiyi seçersiniz. Bu şekilde hizmet kavgadan daha etkili olabilir bazen...
Şimdi sevgi diliyle dostlarıma öneriyorum: Bu dergiye ve benzer basketbol yayınlarına destek olalım. Bunlar basketbol ürününün satışı için önemlidir. On yıl sonra Basket Dergisi'ni kapattıktan sonra 'ah vah' diyenler, daha sonraki Fast Break, Over Time vs.'nin kaybolup gitmesine göz yumanlar bugün bakalım ne yapacaklar?
Ah 32 yıl sonra aynı hatayı bu derginin de yapmış olması beni şaşırtmadı. Yıl başında ilk sayıyı yayımlamak demek o yılın belirlenmiş bütçesinden pay almamak demekmiş. Biz ilk yıl çok zorlanmıştık. Bakalım Ribaund ne yapacak?
Tamam dostlar benden bu kadar... Uzun süreden sonra yazı yazmak, yaz tatilinden dönüşte sezona başlamak kadar zor oluyormuş. Aylık yazıyla başladık, forma girersek diğerlerine de yazarız. Sevgiler