Yeni sayfa

Erdem Can başantrenörlüğünde geçtiğimiz sezonu kulüp tarihinde özel bir başarı elde ederek tamamlayan Türk Telekom yeni sezona yenilenmiş bir kadroyla başlıyor. Sezon hazırlıklarına start veren Ankara temsilcisinde yeni koç Nenad Canak, genel menajer Önder Külçebaş ile tecrübeli oyuncu Mehmet Yağmur'dan yeni Telekom'u ve hedeflerini dinledik.

RÖPORTAJ: ECE ERGEZ

KIRILMA
MEHMET YAĞMUR

"EuroCup finali bizim için çok talihsizdi. Çok büyük olaylar yaşamıştık. Bütün samimiyetimle söylüyorum orada olmayan birinin anlayamayacağı şeyler yaşadık. O maçı kaybetmek bize sezonu kaybettirdi. Çünkü orada çok büyük sinir boşalması oldu."

Geçen sezon ben takıma biraz geç katılmıştım. Erdem Abi (Can) beni aradığında ilk söylediği şey 'takımı takım yapacak birine ihtiyacım var' oldu. Bende bu özelliklerin zaten fazlasıyla olduğunu düşünüyorum. Her anlamda herkese yardımcı olmaya çalışan biriyim, basketbol dışında da böyle bir insanım. Bu isteğinin altından bu anlamda rahat kalkabileceğimi düşündüm ve teklifi kabul ettim.

Baktığınızda geçen sezon çok fazla saha içinde olup süre alamadım ama oynadığım zamanlarda takıma kritik katkılar verdiğimi düşünüyorum. Benim zaten işim daha çok saha dışındaydı. O işlerimi de iyi yönettiğimi düşünüyorum. 
Geçtiğimiz sezon bu anlamda Semih'in (Erden) de varlığı benim için önemli olmuştu. Geçen seneki kimyamız da iyi olunca biz de kendi işlerimizde beklediğimiz verimi alabildik. Bizim geçen seneki en büyük şansımız soyunma odasında yakaladığımız o havamızdı. Bu sene de yine başarılı olabilmek için aynı havayı yakalamamız önemli olacak. 

Beklenti geçen seneden sonra özellikle arttı. Bu beklentiyi korumak kolay olmayacak. Ankaralı basketbolseverler eskisi gibi bizi desteklemeye başladı. Nerdeyse salonumuz tamamen doldu. Bu yüzden yakaladığımız bu havayı korumak en büyük isteğimiz ve bunu yapmak zorundayız gibi de hissediyoruz. Taraftarların her zaman iyi mücadele ve iyi basketbolu izlemeye geleceğini umuyoruz. Çünkü iyi basketbolun her zaman alıcısı olduğuna inanıyorum.

EuroCup finali bizim için çok talihsizdi. Çok büyük olaylar yaşamıştık. Bütün samimiyetimle söylüyorum orada olmayan birinin anlayamayacağı şeyler yaşadık. O psikolojiyle maça çıktığımız için inanılmaz gergindik. Kendi aramızda konuştuğumuzda 'Erdem Abi için elimizden geleni yapmalıyız' demiştik. 18 sayı geriye düştüğümüz karşılaşmada geri gelmiştik. Bu bile aslında ne kadar karakterli bir takım olduğumuzu gösteriyor. Ama inanın o maçı kaybetmek bize sezonu kaybettirdi. Çünkü orada çok büyük sinir boşalması yaşadık.

Mücadele bitti biz geri dönüyoruz. İstanbul'da bir maçımız olacaktı. Biz hepimiz takım otobüsüne bindik. Herkesin yüzü bembeyazdı. Tekrar aynı travmayı yaşama korkusu içimizi sarmıştı. Biz o gerginliği atlatamadan kalan maçlarımızı oynadık. Galatasaray NEF'i de bu anlamda çok zor geçmiştik. Karşıyaka serisiyle de sezonu noktalamış olduk.

Biz final boyunca Semih'le 'belki de bu bizim son kupamız olacak o yüzden kazanmamız gerekiyor' diye konuşuyorduk. Takımı da motive edip o son maçı da almayı çok istiyorduk. Ama gösterdikleri duruş yüzünden takımla gurur duyduk. Böyle bir takımın parçası olmak çok değerliydi. Tam o aile havasını yakalamıştık. Herkes birbirinin açığını kapatmak için elinden geleni yapıyordu. İşte son maçta farktan dönebilmemizin en büyük sebebi buydu.

Benim Süper Lig'deki 21. sezonum. Bu lig için yeterli bir tecrübeye sahip olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Geçtiğimiz sezon yaptığım şey bu... Tecrübemi Erdem Abi'nin izni doğrultusunda takımdakilerle paylaşmam olmuştu.
Biz kendisiyle daha öncede tanışıklığımız olsa da hiç çalışmamıştık. Ama kısa sürede arada çok iyi bir uyum yakaladık. Hatta Efes'e giderken bana seni çok geç buldum, erken kaybediyor gibi oldum ama seni asla kaybetmeyeceğim demişti. Tabii ki bu duygular karşılıklı ben de kendisi için aynı şekilde hissediyorum. Bu vesileyle kendisine şimdiden yeni sezonda da başarılar dilemek isterim.

Benim oynadığım takımlarda bu edindiğim misyonu ilk kez Beşiktaş'ta göstermeye başlamıştım. Ancak orada sürelerim daha çoktu. Ama takımı diğer tarafta da yöneten bir kişiydim. O sezon şöyle bir durum da olmuştu. Alperen Şengün draft'a beni çağırdı ve insanlarda benim hakkında bir uyanış başladı. Bana daha farklı bir bakış açısıyla bakmaya başladılar. Ben de özelliklerimi daha çok insanların bileceği şekilde yansıtmaya başladım. Son 3 sezonum benim için daha anlamlı daha farklı ilerliyor diyebilirim.



Ben antrenörlük belgesine sahibim. Ancak basketbolu bıraktıktan sonra yapabileceğimi çok düşünmüyorum. Çocuklarla ve gençlerle ilgilenmeyi, basketbolun içinde kalmayı elbette çok istiyorum. Zaten bu anlamda kafamda hazırlık aşamasında olduğum bir projemde var. 

Türkiye'de basketbolun Türk oyuncular için geriye gittiğini düşünüyorum. Oyuncular ABD'ye gitmeye başladı, hem eğitim hem kariyerlerini daha iyi yönetmek için. Benim de projem bununla alakalı... Ben bu ülkede Banvit organizasyonunun kapandıktan sonra çok büyük açık oluştuğunu düşünüyorum. 

Bu organizasyonda gençlerin nasıl eğitim aldıklarını çok iyi gözlemledim. Bana göre eksik olan yerler de var onları da not aldım. Ben bunların A'dan Z'ye tamamlanacağı bir organizasyonu kurma aşamasındayım. Her yaz ABD'ye giderek eğitim kısmına dair çok ciddi araştırmalar yapıyorum. Her şeyle benim ilgileneceğim bir organizasyon yapmak istiyorum. O yüzden bu projemi oyunculuk kariyerimi noktaladığımda hayata geçireceğim.

Daha önce söylediğim gibi 21 sezonluk Süper Lig kariyerine sahibim. Geriye dönüp baktığımda Darüşşafaka'da EuroLeague oynadığım sezonun benim için çok değerli olduğunu söyleyebilirim. Kendimi en özel hissettiğim sezonlardan biri olmuştu. Orada o kadar iyi bir sene geçirmiştim ki Oktay Mahmuti'nin ayrılığı sonrası David Blatt takıma gelince Türk oyuncu olarak ilk benim kalmamı istemişti. Bu inanın çok farklı bir his... Tırnaklarınızla kazıya kazıya bir yere gelmek çok kıymetli oluyor.



YENİ BİR ADIM
NENAD CANAK

"Yeni bir macera için en ideal oluşumun Türk Telekom olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. O yüzden buradan teklif geldiğinde çok da düşünmeden kabul ettim..."

Türk Telekom geçtiğimiz sezonu EuroCup'ta harika bir şekilde noktaladı. Ben de kariyerimde yeni bir macerayla daha ileriye gitmek istiyordum. Buradan teklif geldiğinde benim için doğru bir yer olacağını düşündüm. Yeni bir macera için en ideal oluşumun Telekom olduğunu söyleyebilirim. O yüzden buradan teklif geldiğinde çok da düşünmeden kabul ettim.

Kadromuzu oluştururken önceliğim iyi karakterli oyunculardan oluşmasıydı. Bu anlamda yaz boyunca ekibimle beraber çok dikkatli ve özverili bir çalışma gösterdik. İyi de iş çıkardığımızı düşünüyorum. Şimdiden şunun sözünü de verebilirim; ne olursa olsun sahada her zaman elimizden geleni yapacağız. Asla pes etmeyen bir Türk Telekom olacağız.

Bizim öncelikli amacımız takım olabilmek. Bir diğer hedefimiz çok çalışmak ve bencil olmayan bir basketbol oynamak. Bu yüzden savunmamıza da ekstra önem vereceğiz. Ben hâlâ basketbolda iyi olan her şeyin sağlam savunmadan geldiğini düşünüyorum. Bu sebeple benim için savunma önemli. 

EuroCup ve Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi fikstürü hakkında şu an konuşmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Bizim şu anki ilk önceliğimiz hazırlık maçlarından istediğimiz verimi almak, o mücadeleleri iyi geçiriyor olmak. Diğer takımlar hakkında konuşmayı da tercih etmiyorum. Çünkü benim için önemli olan şey rakipten çok bizim ne yapacağımız. O yüzden önceliğim hazırlık sürecini iyi geçirmek, eksiklerimizden arınmak üzerine olacak.

İnsanların Sırp antrenörler hakkında olumlu anlamda bazı klişeleri vardır. Ama ben bir Sırp antrenör olsam da asıl meselenin oyunu, takımı, basketbolcularını iyi bilmekten geçtiğinin farkındayım. Ben gerçekten oyuncularına güvenen ve onların nasıl düşündüğünü tahmin edebilen bir antrenörüm. Bunu iyi yapabilmemin en büyük nedeni oyunculuktan geliyor olmam. Çünkü oyunculuk kariyerimde çok iyi koçlarla çalışma fırsatı bulabildim. Bu da benim basketbolumu geliştirmem de daha iyiye gidebilmem de etkili oldu.

Şu ana kadar hazırlık sürecini iyi geçiriyoruz diyebilirim. Burada olduğum ve gelen teklifi kabul ettiğim için çok mutluyum. Türk Telekom benim için kariyerimde yeni bir meydan okuma olacak. Türkiye'ye alışma sürecinde de zorlanmıyorum. İnsanlar çok iyi ve arkadaş canlısı. Bu da bu ülkeye yabancı olan beni rahatlatan bir durum oluyor.



MİSYON
ÖNDER KÜLÇEBAŞ

"Türk Telekom'un oyuncular için bir sıçrama yeri, bir gelişme üssü olmasını istiyorum. Bu bizim gibi bütçeye sahip olan takımların başarılı olmaları için edinmeleri gereken misyon."

Geçen sene kendi doğrularımızla çıktığımız yolda kimyamızın tutması bize bambaşka bir sezon yaşattı. İnsanlar bu yolda çok gelişti ve değerlendi. Sezon içinde hedeflerimiz büyüdü. EuroCup finali bizim için çok talihsizdi. Yaşanılan kaza takım olarak hepimizi çok etkiledi. O psikolojide koçumuzu o hâlde görmek hepimizi düşürdü. Biz devamında maça gelene kadar hastanedeydik. O süreçte final psikolojisinden ister istemez çıktık.

Oyuncular çok gerilmişti. Ama maçın yönetimiyle ilgili söyleyeceğim olumsuz bir şey yok. Ben o yönetime takılmıyorum. Yukarılardaki bir takım olana kadar o istikrarı yakalayana kadar diğer takımlarımızın da başına bunlar geldi. Bu durumu onlar gibi biz de aşabiliriz. Bu sebeple yeni sezondaki hedeflerimizden biri Avrupa'daki görünürlüğümüzü kaybetmeden mücadelemizi sürdürmek.

Geçtiğimiz sene koçumuz dahil sıçrama yaparak daha iyi yerlere gitti. Bu bizim için aslında mutluluk verici bir durum. Türk Telekom'un oyuncular için bir sıçrama yeri, gelişme üssü olmasını istiyorum. Bu bizim gibi bütçeye sahip olan takımların başarılı olmaları adına edinmeleri gereken misyon.

Bu durumun geçtiğimiz sene olduğu gibi başarıyla tamamlanması yönetimin bakış açısı da bizi pozitif anlamda etkiliyor. Aynı zamanda Avrupa'da edinmek istediğimiz o saygıyı, o görünürlüğü kazanmamız içinde önemli.

Şu an yeni bir takımız ve henüz alışma sürecindeyiz. Bu süreci olabilecek en iyi, en sağlıklı şekilde atlatabilmemiz için elimizden geleni yapıyoruz. Mesela takımı kaynaştırmak için Mehmet (Yağmur) ile yemek organizasyonlarımız oluyor. 
Bunları özellikle sezon başlamadan yapmanın kimyayı yakalamada önemli olduğunu düşünüyorum. Mehmet bu anlamda bizim için çok çok kıymetli bir oyuncu. Soyunma odasını yönetmek, oradaki iletişimi sürdürmek hiç kolay değil. O çok büyük bir karakter. Kariyerinin sonuna doğru gelse de ilk günkü heyecanını ve işine saygısını hiç bırakmadı. Her zaman en çok çalışan oyuncularımızdan oluyor. Geçen gün koşu testi oldu, son üçe kaldı. Bizim için kıymetli bir oyuncu takımda kaldığı için gerçekten mutluyuz.

Geçen sezon elde ettiğimiz başarılar sebebiyle bizden beklentiler yükseldi. Biz takım olarak maç maç ilerleme noktasında olsak da insanların gözündeki o beklentiyi değiştiremeyiz. Bizi en çok mücadelemiz sevdirdi diyebilirim, 20 sayı fark olsa da biz sahada hiç pes etmedik. Bizim takım olarak en büyük hedefimiz yine bunu yakalamak. O saygıyı kaybetmeden sahada hiç pes etmeden mücadele etmek.

Taraftarın sonuç ne olursa olsun bu basketbolu her zaman desteklemeye geleceğine inanıyorum. Yeni sezonda taraftar organizasyonuyla ilgili yeni projelerimiz olacak. Onları işin içine biraz daha dahil etmeye çalışacağız. Salondan daha keyifli daha mutlu ayrılmalarını istiyoruz. Türk Telekom, Ankara'nın tek BSL takımı ve isimlerden bağımsız olarak tüm Ankaralıların bu takımı gelip desteklemeleri en büyük isteğimiz.