TAHTIN YENİ SAHİBİ
Geçtiğimiz yılın yaz arasında da Anadolu Efes'e gelerek yeni bir hikayenin başlangıcını yapan Micic, kasım ayında gösterdiği performansla MVP ödülünü alarak, idolü Diamantidis'e ilk selamını atmış ve istikrarlı form grafiğini sürdürmüştü. Şimdi akıllardaki soru şu: Sırp yıldız, ''Örümcek Adam'' olarak anılan Diamantidis'ten tahtı devralabilecek mi?
RÖPORTAJ: KUZEY KILIÇ
2015-2016 sezonunun sona ermesinin ardından yıldız oyun kurucu Dimitris Diamantidis, 17 yıllık profesyonel kariyerine son verdiğini açıklamıştı. Dev kariyerine sayısız ödül ve şampiyonluk ekleyen Diamantidis, sahneyi yeni yıldızlara bırakmak için oyundan çekilmişti. O zamanlar Bayern Münih ve Kızılyıldız arasında git gel yapan Vasilije Micic, sahneye çıkmak için henüz hazır değildi. Oysaki genç oyun kurucunun idolü Dimitris Diamantidis’ti. Ancak önce Tofaş ardından da Zalgiris Kaunas maceraları, Sırp oyuncuyu kendine getirmiş ve hızla yükselişe geçmişti. Önce özgüvenini kazandı, ardından da takımın lideri oldu. Geçtiğimiz yılın yaz arasında da Anadolu Efes’e gelerek yeni bir hikayenin başlangıcını yaptı. Micic, kasım ayında gösterdiği performans sonucu MVP ödülünü alarak Diamantidis’e ilk selamını atmış ve istikrarlı form grafiğini sürdürmüştü. Bakalım Vasilije Micic, ‘’Örümcek Adam’’ olarak anılan Diamantidis’ten tahtı devralabilecek mi ?
SIRBİSTAN'I İYİ BİR GELECEK BEKLİYOR
- Vlade Divac, Peja Stojakovic, Milos Teodosic, Nemanja Bjelica ve Bogdan Bogdanovic’in ardından Sırp ekolünün basketbol dünyasına kazandırdığı yıldız oyunculardan birisin. Henüz 24 yaşında olmana rağmen şu anda bulunduğun konumu nasıl değerlendirirsin ?
- Dediğin gibi özellikle de son yıllarda çok iyi oyuncular yetiştirdik. Tabii ki bu durum Sırbistan Milli Takımı'nı da olumlu etkileyecek. Bizi, iyi bir gelecek bekliyor diyebilirim. Ben de bir oyun kurucu olarak bu jenerasyonun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Bence her takımın en önemli parçası oyun kurucularıdır. Kaç yaşında olduğunuzu düşünmeden yeteneklerinizi sahaya yansıtmalısınız. Ben de bunu yapmaya çalışıyorum.
- Bayern Münih ve Kızılyıldız’da oynadıktan sonra 2016-2017 sezonunda Tofaş forması giymiştin. Geçtiğimiz sezonda ise Zalgiris Kaunas’ta oynadın. İki yıllık aranın ardından yeniden Türkiye’desin. Burada olmak sana nasıl hissettiriyor ?
- Kariyerim boyunca birçok takımda oynadım. Ama özellikle de Tofaş’a gelmek benim için çok önemli bir adımdı. Orada oynarken özgüvenimi tekrar kazandım. Bursa'da geçirdiğim bir sezon çok çılgıncaydı. Birkaç yıllık aranın ardından tekrar Türkiye’de olmak çok mutluluk verici, burası güzel bir ülke. Anadolu Efes’i uzun zamandır takip ediyordum, burası çok büyük bir organizasyon. Bu takımın bir parçası olmak keyif verici.
- Geçtiğimiz sezon Zalgiris Kaunas’la Final Four oynayarak büyük bir başarıya imza attınız. Ayrıca o dönem Sarunas Jasikevicius ile de çalışma şansı yakaladın. Geçtiğimiz sezonun ardından kendi oyununda nasıl değişimler oldu ?
- Geçtiğimiz sezon, oyun kurucu olarak kendimi geliştirme adına büyük bir adımdı. Saras eski bir oyun kurucu olarak bana çok şey öğretti. Genç yaşıma rağmen oyunumun olgunlaşmasına ve saha görüşümün artmasına yardımcı oldu. Takım olarak bizden beklenmeyen başarılara imza attık. Her zaman kazanmak istiyorduk. Bunun sonucunda da herkes mutluydu.
- Anadolu Efes, şu ana dek gösterdiği performans gelecek adına umut verici. Takımın şu anki gidişatını nasıl yorumlarsın ?
- Şu ana dek oldukça iyi oynadık. Bizim için çok önemli olan galibiyetler aldık. Yaz arasında birçok isimle birlikte bu takıma dahil oldum; ancak çok çabuk birbirimize uyum sağladık ve gelecek adına büyük bir adım attık. Kaybettiğimiz maçların ardından hemen toparlanıp daha ileriye gitmeyi istiyoruz. Umarım bunu başarabiliriz.
KENDİMİ ATAMAN'A GÖRE HAZIRLADIM
- Ergin Ataman ile çalışırken herhangi bir uyum sıkıntısı yaşadın mı ?
- Hayır, hayır… Efes ile imzalamadan önce takımın başında Ergin Ataman’ın olduğunu biliyordum. Sezon nasıl bir oyun anlayışı sahaya yansıtacağını söyledi. Bende buna göre hazırlandım. Genellikle pick and roll üzerinden oynuyoruz. Bunun yanında savunma setlerimizi de oturttuk. O yüzden bir uyum sıkıntısı yaşamadım.
- Kasım ayında gösterdiğin performans sonucu MVP olmayı başardın. Bu sana nasıl bir motivasyon sağladı ?
- İlk olarak o ay oynadığımız altı maçın beşini kazandık. Bu takım adına çok olumlu bir gelişme. MVP olmak ise çok hoş ve gurur verici. Her oyuncu bu ödüle ulaşmanın hayalini kurar. Herkes kariyeri boyunca çok çalışır ve bunun karşılığını almayı bekler. Ayın MVP’si olmak tabii ki ekstra bir motivasyon sağlıyor; ancak benim her zaman bir motivasyon kaynağım var. Bu ödül ise benim için ekstra bir kaynak, önümüzdeki aylarda daha hırslı olmama yardımcı oluyor. Eğer hedeflerinizi belirler ve çalışırsanız sorun yok demektir.
- İyi bir şutör olarak; modernleşen oyunda üç sayılık atışların etkisini nasıl yorumlarsın ?
- Bu özellikle de NBA’de tartışılan bir konu. Gregg Popovich gibi koçlar halen, daha eski tarza bağlı kalmaya çalışıyor. Ancak yıllar ilerledikçe üç sayılık atışlar oyunda büyük yer kaplamaya başladı. Steph Curry gibi birçok oyuncu topu alır ve anında şutu yollar. Hatta çoğu pivot oyuncusunun bile çizgi dışından şut denediğini görüyoruz. Avrupa’da işler biraz daha farklı. Genelde pick and roll’e dayanan hücumlar, açık sahada bulunan basketler, pota altı rekabetleri… Ancak işler ne kadar farklı olursa olsun, önemli olan günün sonunda kimin kazandığıdır.
- 2014 yılında draft edilmiştin. Ancak aynı yıl NBA’de henüz forma giymeyeceğini söylemiştin. Geçen dört yılın ardından kararın halen daha aynı mı ? Eğer gitme gibi bir planın varsa hangi takımın senin oyun tarzına uygun olduğunu düşünüyorsun ?
- NBA’e gitmek gibi bir düşünce aklımda yok. Orada işler biraz daha farklı; yoğun bir tempo, değişik hücum setleri gibi birçok şey farklı. Orada oynamak tabii ki çok güzel bir şey ancak, oraya gitmeyi düşünürsem konsantrasyonumu kaybederim ve takımıma katkı sağlayamam. Bu yüzden tamamen takımıma odaklanmış durumdayım.
- Son olarak; taraftarlarınızla bu sezon çok sıkı bir bağ kurdunuz. Onlara ne demek istersin ?
- Onlardan her maçta bize destek olmalarını bekliyorum. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray gibi takımların futboldaki taraftarları gibi bu insanlarda bizi destekliyor. Real Madrid maçında önde olmamıza rağmen kaybetmemiz, hem onları; hem de bizi çok üzdü. O maçtaki destek inanılmazdı; ama kazanamadık. Onların önünde oynamak ayrıcalık, sonuna kadar bize destek oluyorlar.
VASILIJE MICIC İLE TİPLEME
- En sevdiğin oyuncu?
- Dimitris Diamantidis
- En iyi koç?
- Gregg Popovich
- En zor deplasman?
- Fenerbahçe
- Tüm zamanlardan oluşan ilk beşin?
- Steve Nash – Kobe Bryant – LeBron James – Kevin Durant – Tim Duncan
- Tek kelime ile Anadolu Efes...
- Harika
MICIC'İN İZ BIRAKTIĞI 5 MAÇ
13 Kasım 2014 – Bayern Münih - Fenerbahçe Ülker:
Sırbistan ekolünün yeni gözdesi Vasilije Micic, 2014 yazında Philadelphia 76ers tarafından draft edilmiş ancak 15 gün sonra yaptığı açıklamada NBA’e henüz gitmeyeceğini söylemişti. O dönem Adriyatik Ligi ekiplerinden Mega Bemax’ta forma giyen Micic, 2014 sezonunun başında Bayern Münih’e transfer olmuştu. Sırp oyuncunun Euroleague’de adını duyurduğu ilk maç ise temcilsimiz Fenerbahçe Ülker’e karşı oldu. Takımının 86-94 kaybettiği maçta Micic, 27 dakika saha kalmış ve maçı; 16 sayı, 5 ribaund, 4 asist ve 22 verimlilik puanı ile tamamlamıştı. Ayrıca bu maçta bir de rekor kırılmıştı. Fenerbahçe’de forma giyen Andrew Goudelock, 10/13 ile üç sayı isabeti bularak bu alandaki rekoru kırmayı başarmıştı.
3 Kasım 2017 – CSKA Moskova - Zalgiris Kaunas:
2016-17 sezonunu ülkemizin güzide takımlarından Tofaş’ta tamamlayan Vasilije Micic, 2017 sezonunun başında Litvanya ekibi Zalgiris Kaunas’a transfer olmuştu. Micic, koçu Jasikevicius’a hünerlerini beşinci haftada göstermeyi başardı. CSKA Moskova’nın 94-91 üstünlüğü ile sona eren maçta Micic, 25 dakika sahada kalmış ve maçı; 20 sayı, 1 ribaund, 7 asist ve 28 verimlilik puanı ile tamamlamıştı. CSKA cephesinde Clyburn’ün 26 ve De Colo’nun 25 sayısı, Sırp yıldızın performansına gölge düşürmüştü.
20 Mayıs 2018 – Zalgiris Kaunas - CSKA Moskova:
Saruna Jasikeviciuc liderliğinde rüya gibi bir sezon yaşan Zalgiris, Belgrad’ta düzenlenen Final Four’da kendine yer bulmayı başarmıştı. Yarı finalde Fenerbahçe’ye elenen Zalgiris, üçüncülük maçında CSKA Moskova ile karşılaştı. Maçtan galip ayrılan ekip 79-77 ile Zalgiris olmuştu. Vasilije Micic, bu galibiyete; 15 sayı, 4 ribaund, 4 asist ve 16 verimlilik puanı ile katkıda bulunmuş üstelik, Avrupa üçüncülüğünü de almıştı.
2 Kasım 2018 – Armani Milano - Anadolu Efes:
Zalgiris Kaunas’ta gelen başarıların ardından tekrardan Türkiye’ye dönen Micic, tercihini Anadolu Efes’ten yana kullanmıştı. Sonu MVP ile bitecek olan Kasım ayı, Milano deplasmasnı ile başlamıştı. Anadolu Efes, son topu değerlendiremeyince sahadan 81-80 mağlup ayrılmıştı. 30 dakika sahada kalan Micic, maçı; 15 sayı, 7 ribaund, 5 asist ve 21 verimlilik puanı ile tamamlamıştı. Kasım ayında çizgisini bozmadan ilerleyen Micic, tarihin en genç MVP’lerinden birisi olmayı da başarmıştı.
13 Aralık 2018 – Olympiakos - Anadolu Efes:
Sezon başından beri aldığı galibiyetlerle Final Four sesleri yükselen Anadolu Efes, Atina deplasmanı öncesi 13 sayı önde olduğu Real Madrid maçından yenilgiyle ayrılmış ve az da olsa moral kaybetmişti. İvmesini tekrar yakalamak isteyen Efes, Olympiakos karşısında da sonuna kadar direnmiş ancak maçtan 88-81 mağlup ayrılmıştı. Sahada 35 dakika kalan Micic, maçı; 24 sayı, 6 asist, 1 ribaund ve 22 verimlilik puanı ile tamamlamıştı.