Şanghay beşlisi...
Çin'deki Dünya Kupası'na 'Olimpiyat' hedefiyle giden 'Enerjisi Güzel Takım'ın ilk 5'i Scottie Wilbekin, Furkan Korkmaz, Cedi Osman, Ersan İlyasova ve kaptan Semih Erden ile bir araya geldik. Konu tabii ki Dünya Kupası'ydı... Şanghay'daki grup maçlarımız öncesi 'ilk 5'imizin söyleyecek sözleri vardı...
ALİ KONAVİÇ - BERTAN ERMAN - OĞULCAN ÇOKSAYAR
KARARLI
SCOTTIE WILBEKIN
“Rakip kim olursa olsun, biz orada kendi oyunumuzu oynayacağız ve Dünya Kupası'nda hedefimize doğru emin adımlarla ilerleyeceğiz."
Öncelikle ülkem ABD'ye karşı forma giyecek olmam heyecan verici olacak... Doğup büyüdüğüm ülkeme karşı parkeye çıkacağım FIBA Dünya Kupası hikâyesinin farklı olacağı ortada...
Bu maç özelinde hislerimi tam olarak nasıl ifade edebilirim gerçekten bilemiyorum. Çok heyecan verici olacak. Lakin bu durum, dürüst olmak gerekirsek tuhaf değil. Çünkü kolej dönemimde de karşılaştığım isimler, Çin'de rakibim olacak. Şunu da ekleyeyim ABD’ye karşı oynamak gerçekten cool olacak.
Ülkeme karşı oynayacağımdan ötürü de bir baskı yok. Böyle bir şey hissetmiyorum. Önemli olan ABD'yi nasıl durdururuz, biz buna odaklanmalıyız. ABD atletik bir takım. Onlar hızlı ve çevik oyunculara sahipler. Öncelikli olarak top kaybını en az sayıda tutmak ve geçiş oyunlarında onları durdurabilmek gerek.
ABD hızlı hücumlarda çok iyi, bizim için çok yorucu bir maç olacak. Gruptaki diğer maçların
ABD karşılaşmasına göre daha kritik olduğu ortada... Çekya ile daha önce oynadık, tanıdığımız oyunculardan kurulu bir ekip. Japonya için ise açıkçası çok fazla bir fikrim yok. Onlar hakkında pek bir şey bilmiyorum.
Çekya ve Japonya'nın hazırlık sürecinde diğer takımlarla oynadıkları maçları da takip edemedim; o yüzden çok sağlıklı yorum yapamasam da hem Çekya hem de Japonya'yı yeneceğimize inanıyorum.
Gruptan çıkmamız halinde olası Yunanistan eşleşmesi için de bir şeyler anlatmak isterim. Yunanistan Giannis Antetokounmpo ve Nick Calathes gibi yıldızlara sahip; ama kim olursa olsunlar, nereden gelirse gelsinler; biz kendi oyunumuzu oynayacağız. Eşleşmemiz
halinde Yunanistan'a karşı da sahaya çıkıp, rakip kim olursa yenip hedefimize doğru ilerleyeceğiz. Sonuçta basketbol, bir takım oyunu.
Son olarak Maccabi ile Darüşşafaka Tekfen ile deplasmanda oynadığımız maç sonrası bile Türk Milli Takımı t-shirtü giyiyordum ve bu konuda birçok soru geldi. Ben bu takıma sıkı sıkıya aidiyet duyuyorum. Ve bu aidiyeti Çin'deki Dünya Kupası'nda da parkeye yansıtacağım.
HEYECAN
FURKAN KORKMAZ
“Çin'de oynadığınız her maç, aslında birer final. Bu turnuva, benim ilk Dünya Kupası deneyimim olduğu için son derece heyecanlıyım.”
Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edeceğimize inandığımız Dünya Kupası benim için bir ilk... İlk kez bir dünya şampiyonasında forma giyeceğim. Çok heyecanlıyım.
Genç bir kadroyla Çin'de olacağız. Takımda yetenekli ve genç oyuncular var. Bir kısmı yıldız milli takımda beraber oynadığım arkadaşlarım... Çin'deki bu eşsiz deneyimde ülkem adına elimden gelenin en iyisini yapacağım.
FIBA Dünya Kupası'nda rakiplerimizden ziyade kendi performansımız önemli olacak. Grupta, son 2 turnuvanın namağlup şampiyonu Amerika ile oynayacağız... ABD'nin güçlü yönlerini, artılarını biliyoruz ve onları durdurmak çok da kolay değil. Bunun da farkındayız. Dünya Kupası için gelen oyuncuları var, gelmeyen yıldızlar var. Lakin sonuçta Amerika olarak gelecekler. Biz de bunun farkındayız. Özetle rakibin ABD, Çekya veya Japonya olmasından ziyade, bizim ne yapacağımız önemli.
Ben güzel bir turnuva olacağını düşünüyorum. Turnuvada maç maç düşünüp, ilerlemenin bizim için daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Tabii ki bizlerden beklentiler var ve biz de bu beklentilere karşılık vermeye çalışacağız. Milli Takım’ı seviyorum. Bize güvenenleri sevindireceğiz. Ay yıldızlı forma altında oynamak benim için büyük bir tutku ve bunun hakkını vermeliyiz. İnsanlar bizden savaşıp mücadele etmemizi istiyor. Hedefimiz Olimpiyat. Biz de bunun için mücadele edeceğiz.
5 yıl önce U18 Avrupa Şampiyonası’nda ay yıldızlı forma ile şampiyonluk sevinci yaşamıştım. Şimdi ise çocukluk hayalim olan Olimpiyat için elimize bir fırsat geçti. Tüm takım Olimpiyat hayali için Dünya Kupası’nda mücadele edecek. Bunun bilincinde olarak mücadele vereceğiz.
NBA'den de biraz söz edersem. Geçen sezon yaşadığım sakatlık ve aldığım sınırlı sürelere
rağmen kaldığı Philadelphia 76ers’taki süresinin artması için Çin'deki performansının da etkili olacağını düşünüyorum.
Oynadığınız her maç, aslında insanlar için bir sınav. Bu turnuva benim için de bir sınav. Dünya Kupası'nda oynayacağımız her maç, buradaki herkes için bir sınav. Ben de bu sınavı vereceğim. Philadelphia zaten beni tanıyor. Nasıl basketbol oynadığımı biliyorlar. Onlar adına da güzel bir sınav olacaktır.
LIDER
CEDi OSMAN
"Adeta günleri saydığım 2019 Dünya Kupası için özellikle ABD ile oynayacağımız maçı iple çekiyorum. Sorumluluk almaktan da asla çekinmiyorum.”
Dünya Şampiyonası’nda zor bir grup bizi bekliyor. Biz elimizden gelen en iyi şekilde hazırlanıyoruz. Çin’de yer alacağımız organizasyon zaten en heyecanlı olduğumuz turnuva diyebilirim. Bunun da asıl sebeplerinden bir tanesi grubumuzda turnuvanın en büyük favorisi olan Amerika Birleşik Devletleri’nin yer alması...
Takımdaki herkesin bu konuda ayrı bir heyecanı var. Kendimizi kanıtlamak için onlara karşı en iyi oyunumuzu ortaya koyup istediğimiz sonuca ulaşmak istiyoruz. Oldukça iyi bir kadroya sahibiz. Bizden beklenenleri karşılayabilecek kapasitede olduğumuzu biliyoruz.
Dünya Şampiyonası’nda rakip ayırmadan güzel bir turnuva geçireceğimize inanıyorum. Başarılı olabilmek için sadece biraz sabırlı olmamız lazım. Gerekli sabrı gösterir, kendimiz gibi oynarsak başarıya ulaşmamız hiç de zor olmayacaktır.
Benim zaten her zaman içimde o liderlik ruhu vardı. Ve aslında bunu biraz Ergin Ataman ile ön plana çıkardım. Yani Ergin Ağabey döneminde bu özelliğim daha çok ön plana çıkmaya başlamıştı.
Sonrasında da Ufuk Sarıca ile daha da ciddileşti bu liderlik rolü. O yüzden kesinlikle bu konuda sorumluluk almaktan çekinmiyorum ve asla korkmuyorum da. Başarılara uzanmak için sadece akıllı olmamız lazım ve şu anda takım olarak iyi bir yoldayız. Türkiye olarak çok iyi bir takıma sahip olduğumuzu düşünüyorum. Umarım güzel bir turnuva geçiririz.
Ben aslında ABD’nin tam kadro gelmesini çok istiyordum. Onlara karşı o şekilde oynamak, nerede olduğumuzu görmek açısından çok güzel bir tecrübe olacaktı. Ama maalesef tam kadroyla gelmiyorlar. Tamamen bambaşka bir kadroyla geliyorlar. Bu da bence bizim için bir artı.
ABD bu isimlerle Dünya Kupası tarzındaki önemli turnuvalarda çok yer almadı diye biliyorum. Bence bu da onlar için bir eksi. Özellikle NBA ve Avrupa basketbolunun farklı olmasından dolayı. Bu da bizim için bir artı. 40 dakika boyunca onlara karşı en iyi basketbolumuzu oynayacağız ve galip gelmeye çalışacağız.
Madalya alabileceğimizi tabii ki düşünüyorum. Sonuçta bizim yapacağımız en önemli şey, ilk olarak gruptan çıkmak. Grup aşamalarında istediklerimizi elde ettikten sonra bence önümüz oldukça açık. Çünkü çapraz eşleşme sonucunda kritik eşleşmelere geldiğimizde bir daha Amerika Birleşik Devletleri ile oynamayacağız.
Ama bu saatten sonra rakip seçme gibi bir şansımız da yok. O gelsin bu gelmesin diyemeyiz. Biz çıkacağız ve en iyi oyunumuzu ortaya koyacağız. Turnuva öncesinde iyi antrenman yapıyoruz ve organizasyona hazırlıklı gideceğiz. Dört hazırlık maçı oynadık ve
hepsi de bizim açımızdan iyi geçti. Tamamen hazır bir şekilde Dünya Kupası'na gideceğiz ve sonrasında zaten sahne bizim olacak.
AŞİNA
ERSAN iLYASOVA
"Amerika'nın eksik kadroyla gelmesi grubumuzda bir şey değiştirmeyecektir. Japonya ve Çekya ise zorlu rakipler olsa da biz kendi işimize bakacağız."
Oldukça zorlu rakiplerin yer aldığı bir şampiyonaya gidiyoruz. Şu ana kadar Japonya’ya karşı hiç oynamadım. Ama Japonya’nın kadrosuna baktığımız zaman, epey etkili ve iyi oyunculara sahip olduklarını söyleyebilirim. Kadrolarında birkaç NBA patentli oyuncuları
da var diye biliyorum. Tanımadığımız bir ekip olduğu için ilk maç bizim açımızdan kapalı kutu.
Grupta sadece Japonya değil, Çekya da oldukça iyi ve zorlu bir rakip. Ne olursa olsun ABD zaten iyi bir kadroyla geliyor. Ama sonuçta bizim en büyük amacımız, Dünya Şampiyonası'na gidip, orada adım adım ilerlemek. Maçtan maça göre değişik taktiksel uygulamalar yapıp, turnuvanın ilk maçını kazanarak moral depolamak istiyoruz.
Gruptan çıkmayı başararak sonrasında elimizden ne geliyorsa ve ne gerekiyorsa bunu yapmalıyız. Diğer maçları kazanıp üst turlara adımızı yazdırmak, gidebileceğimiz yere kadar gitmek istiyoruz.
ABD Milli Takımı, eksik veya değil bu çok önemli değil. Nihayetinde ABD, ABD’dir. Birkaç
yıldız oyuncu çekilse bile onlar yine de turnuvanın favorisi olacak. Çünkü onların elinde bulunan oyuncu havuzu, dünyanın en iyi basketbolcularından oluşuyor.
Bizim amacımız ABD'nin kadrosunda kim olup olmadığına bakmak değil de bu turnuvada kendimizin ne yapacağına odaklanmak. Biz yapabileceklerimize göre hareket etmeli ve gelecek tablomuzu çizmeliyiz.
Giannis Antetokounmpo’nun gelip gelmeyeceği yönünde oldukça fazla iddia ortaya atıldı. Giannis ile bu konuyu defalarca konuştuk ve evet o geliyor, bunu en başından beri biliyorum. Çapraz eşleşmede Yunanistan ile eşleşme şansımız bulunuyor. Onların tabii ki
en etkili ismi Giannis... Gerçi o olsa da olmasa da Yunanistan hep üst düzey bir takım.
Olası bir eşleşmede bu tarz rakiplere karşı bireysel değil de takım savunma oyununu en üst düzeyde oynamamız şart. Giannis’i devre dışı bırakmak için bireysel hareket etmek pek de sonuç getirici bir hamle olmaz.
Milli takım olarak iyi bir kadroya sahibiz. Saha içinde de normal zamanlardaki uyumumuzu
yakalarsak, başarı çok da uzak değil... Başarılı olmak istiyorsak, elimizden gelenin en iyisini sergilememiz gerekli.
NBA'e gelirsek şampiyonluğun kaderini Toronto'ya karşı öne geçip, maç sonunda yenik tamamladığımız an değiştirmiş oldu. Geçtiğimiz sezon zaferin kıyısından döndük; ama Bucks'ta yine iyi bir yapılanma var. Şampiyonluğu gerçekten çok istiyorum. Umarım gelecek
sezon bunu başarabiliriz.
MOTİVE
SEMİH ERDEN
"Grupta istediğimizi almak için %100 değil, %200 diyerek yola çıkacağız. Bu forma her zaman bir motivasyon kaynağı ve özveriden kastım da bu!"
İki aylık özel çalışma, burada takımla birlikte yapılan idmanlar ve hazırlık maçlarıyla turnuvaya tam olarak hazır hâle gitmeye çalışıyordum; ama can sıkıcı bir sakatlık oldu. Yine
de turnuvaya yetiştim. Bunun için var gücümle çalıştım.
Sezonu zaten iyi kapatmıştım ve form olarak iyi durumdayım. Sakatlığın da bu kalan kısıtlı sürede, buradaki ekibimizle üstesinden gelebileceğimi zaten kestiriyordum.
Turnuvayı kaçırmayı hiç düşünmedim. Takımın genelinde de bu motivasyonu görüyorum. Uzun yıllar sonra sayısı bu kadar artan genç oyuncular da öyle. Ellerinden geleni veriyorlar. Hepsi yetenekli ve çalışkan çocuklar. Burada onlara her anlamda yardımcı olacak tecrübeli isimlerle beraberler. Ben de takım içinde bu isimlerden biriyim.
Ersan ve yine genç oyuncular olsalar da yaşlarını aşan tecrübeleriyle Cedi ve Furkan da öyle. Wilbekin hakeza Avrupa’da kendisini kanıtlamış bir ABD’li. Gençlerin yapması gereken de bu yapıya ayak uydurmak ve kendilerine verilen göreve uygun olarak sorun çözmek.
Bu klasik bir jenerasyon değişikliği. Herkesin özverili olması lazım, yoksa kolay bir süreç olmaz. Mesela ben burayı çok seviyorum ve %100 değil %200’ümü veriyorum. Özveriden kastım bu. Bu forma benim için her zaman bu gurur ve ekstra performanslar için bir motivasyon kaynağı. Ama dediğim gibi sezonu da gayet iyi bitirdim. Zaten sezon içerisinde de bu durumundan bahsetmiştim.
Çoğunlukla sakatlıklar belirleyici oluyor. Benim de ilginç bir biçimde sakatlık sonrası çıkışlarım ve tepe noktaya vurmam bu aylara denk geldi birkaç kez. Ama buradaki sihirli kavram milli forma. Adanmışlık ve sahiplenmek.
Grup da bizi buna mecbur kılıyor. %100’ün üstüne çıkmak lazım çünkü doğal favori ABD ile oynayacaksın. Yenilmeyecek takım diye bir kavram yok. Parkeye hiç böyle bir düşünceyle adım attığımı hatırlamıyorum; ama bir de bu işin gerçekleri var. Eksiklerine rağmen turnuvanın favorisi onlar ve bizim diş göstermek için tüm silahlarımızı etkin kullanmamız lazım.
Oyunun iki tarafında da dalgınlık, farkı uçurabilir. 2014’te onlara karşı en iyi oynayan takımlardan biri olarak bunu yaşadık. Çekya ve Japonya karşısında da durum farklı değil. Rakibe göre değil, turnuva genelinde büyük konsantrasyonla mücadele edeceğiz.