Roger Grimau | Kıyı
Hem koç Roger Grimau'nun kariyeri hem de Barcelona yönetimi ve takım menajeri Navarro'nun güvenirliği açısından riskli bir hamle olsa da sonucunun ne olacağı konusunda bizi koca bir sürpriz bekliyor. Barça bu yaz güvenli limanına, Xavi Pascual'e gidebilirdi belki ancak onlar dev dalgalara karşı yelkenlerini açmayı tercih etti. Bize de onları kıyıda beklemek kalıyor…
ATA TOPRAK KOŞAL
Barcelona’da 2022-23 sezonu boyunca Saras’la sözleşme uzatılıp uzatılmayacağı konuşulurken ve hatta şampiyon olsa da gidebilir denirken o koltuğun en güçlü adayı Xavi Pascual gibi görünüyordu. Barcelona ise tüm bu ihtimallerin arasından sürpriz bir isimi takımın başına geçirdi. Bu sebeple Roger Grimau, EuroLeague ve ACB’de performansı en çok merak edilen isimlerden biri olacak.
Grimau tercihi basketbol kamuoyunda sürpriz olarak nitelendirildi. Yönetimin dediğine göre Barcelona’nın bu hamlesi sadece bir koç değişikliğini değil yeni bir dönemin başlangıcını da işaret ediyordu. Barcelona Basketbol Şubesi Direktörü Josep Cubells, Roger Grimau’nun imza töreninde “Kulübe güçlü bağları olan; La Masia’dan, Katalan oyunculardan ve uluslararası alanda kendini kanıtlamış basketbolculardan kurulu yeni bir dönem başlıyor” demişti.
Bahsettiği yeni oyuncular Estudiantes çıkışlı Dario Brizuela ya da Madrid doğumlu eski Real Madrid’li Willy Hernangomez mi, emin değilim. Ancak Grimau’nun gelişiyle birlikte 'adanmışlık' vurgusuyla yaptıkları açıklamalar Türkiye’de de çok gördüğümüz, 'camia evladı' mantığında ve bu mantığın başarıya ulaştırma şansı 25-30 yıl öncesine göre çok daha az. Hatta çağ dışı bile diyebiliriz.
Artık genel olarak sporun her dalında başarınız yaptığınız yatırımla ölçülüyor. Bu yatırım ister koça, ister oyunculara, ister taraftarınıza olsun; şans ve dış etkenler de var tabii ki, ancak başarınız çoğunlukla bunların bileşkesi kadar oluyor.
Farklı departmanlara yaptığınız yatırımın birbiriyle uyumu da bir diğer konu. Bununla ilgili verebileceğim en iyi örnek muhtemelen Obradovic sonrası yeni yapılanmaya giden Fenerbahçe Beko’dur. Kokoskov-Djordjevic-Itoudis’in çalıştırdığı son üç sezon arasında oyuncu profilleri açısından bariz farklar vardı.
Örneğin sezon ortası yapılan guard transferleri, sırasıyla Alex Perez-Markel Starks-Tyler Dorsey idi. Fenerbahçe’ye geldikleri dönemde bulundukları seviye anlamında aralarında fark bulunan bu üç oyuncunun çalıştıkları antrenörlerin de aralarında belirgin statü farkları var. Bu da koç-oyuncu dengesi oluşturuyor diyebiliriz.
Roger Grimau ve Barcelona kadrosu arasında ise bu tür bir denge pek söz konusu değil. Grimau’nun bırakın daha önce EuroLeague seviyesinde bir takım çalıştırmasını, genel olarak A takım düzeyinde bile uzun bir mesaisi yok.
Barcelona’yla yaşadığı şampiyonlukta kaptan olması; oyuncu yönetimi ve liderliği konusunda iyimser olabileceğimizi gösterse de Barça gibi toplam bütçesi 35-40 milyon Euro’lara varan bir takımın soyunma odasında oyunculuktan kalan itibarınızın pek de yeterli olmayacağını söylemek gerek.
Gigi Datome’nin biyografisinden buna örnek olabilecek bir hikâye hatırlıyorum, Ferdinando Gentile’yle birlikte çalıştığı 2008 Virtus Roma takımından bir anı...
“Yaşadığımız bir yenilginin ardından bizi soyunma odasında topladı ve her birimizin gözlerinin içine bakarak sorular sormaya başladı. Birimize, “Söyleyin bana ne kazandınız?” derken bir diğerimize, “Ya sen? Sen ne kazandın?” diye soruyordu. “Ben beş tane şampiyonluk ve bir de EuroLeague kupası kazandım. Sen ne kazandın? Nasıl kazanacağını biliyor musun?” Israrla sorup duruyor, sözlerinin gururumuza dokunmasını ve bizi harekete geçirmesini istiyordu. Bunu anlamış ve susmuştum. Fakat bir an geldi ve takım arkadaşlarımdan İbrahim Jaaber ona, “İyi de koç olarak ne kazandın?” diye sordu. Ortalık bir anda buz kesti. Bence Nando, on numara bir oyuncu olduğu gerçeğiyle kendisini on numara koç olarak görme hatasına düşmüştü.”
Sonuç olarak Nando Gentile sezon dolmadan istifa etmişti, koçluk kariyeri de pek uzun sürmedi zaten, ancak bunun tersi hikâyeler de yok değil. Zeljko Obradovic iyi bir oyuncuydu, efsane bir koç oldu. Phil Jackson ise vasat bir oyuncuydu fakat o da farklı bir kıtada efsane bir koç oldu, yöneticilikte ise New York Knicks’in başında aldığı kararlarla yine vasatı aşamamıştı.
Ez cümle kariyerinde farklı pozisyonlarda çalışan pek çok ismin münferit hikâyeleri olmuştur, bu yüzden önyargılarımı bir kenara bırakıyorum.
Asıl konumuza dönecek olursak, hem Grimau’nun kariyeri hem de Barcelona yönetimi ve takım menajeri Navarro’nun güvenirliği açısından riskli bir hamle olsa da sonucunun ne olacağı konusunda bizi koca bir sürpriz bekliyor. Barça bu yaz güvenli limanına, Xavi Pascual’e gidebilirdi belki ancak onlar dev dalgalara karşı yelkenlerini açmayı tercih etti. Bize de onları kıyıda beklemek kalıyor…