Recep Doğrusöz | Tecrübe

"Kariyerimde geriye dönüp baktığımda elde ettiğim şampiyonluklar, kupalar kendimi özel hissettiriyor. Gerçekten güzel ve tarifi çok zor bir duygu. İnsanların size duyduğu saygıyı hissetmek insanı gururlandırıyor ve daha da motive ediyor."

ECE ERGEZ

Finalspor hem eğitim kurumu olması vesilesiyle hem misyonu, hem de duruşları ile saygı duyduğum bir oluşumdu. Kendi olanakları çerçevesinde doğru işleri yapmak isteyen, doğru yaklaşımı; hem maçları seyretmeye gelenlere hem de öğrencileri ve sporcularına yaklaşımları ile göstermek isteyen saygı duyulacak bir kulüp. 

Transfer sezonunda da her iki tarafın menfaatleri, düşünce, yaklaşım ve ihtiyaçları ortak bir noktada buluşunca bu oluşumun içinde olmak, elimden geleni yapmak istedim ve gelen teklifi kabul ettim. Daha önce bu ligde 5 şampiyonluğum var. TBL dediğiniz gibi dinamikleri çok değişken ve başarıyla istikrarı yakalamanın kolay olmadığı bir lig. Bu teklifi kabul etmem de benim için tek bir sebep söyleyemem kesinlikle bunun birden çok sebebi var. 

Bireysel olarak bakacak olursak hep çok çalışıp elimden geleni yapmamın peşindeyim. Çevreme de yapıcı bir şekilde sonuna kadar katkı vermeye çalışıyorum. Sezon başında da karar verme aşamasında opsiyonlarım arasında seçimlerimi yaparken hedeflerimle uyuşan ve benim duyduğum isteği paylaşan oyuncu grubu... Ayrıca yönetilme tarzı olarak aynı hassasiyetleri gösteren, hedefi olan takımlara gitmeye çalışıyorum. Bu konuda mümkün olduğu kadar hassas tercih yapmaya çalışıyorum.

İkinci kısımda ise kaderin yardımcı olduğunu söylemeliyim, bu konuda gerçekten minnettarım. Zira bazen siz ne kadar çalışıp, ne kadar iyi bir takım ve organizasyonda bulunsanız da bazen sonuçlar istediğiniz gibi olmayabiliyor...  

Uzun yıllardır profesyonel anlamda basketbol oynuyorum. Formasını giydiğim her takımın bendeki yeri ayrı. Gerçekten kariyerim boyunca çok duygu yoğunluğu yaşadım. Bunların arasında seçim yapmak çok zor.

Hem güzel hem de kötü zamanlar için ayrı ayrı birçok tecrübelerim oldu; ama bir seçim yapmak zorunda kalırsam, kaptanlık yaptığım takımlarda tüm senenin acısını ve emeğinin karşılığını takımca aldığımız o kupayı kaldırdığımız anlar biraz daha öne çıkabilir.

TBL'de ilk oynadığım yıllar ligin en karakteristik özelliği genellikle sadece sertlikti. Daha sonraları çok değerli koçlar, yerli oyuncular ve yabancıların da gelmesiyle TBL değer kazanmaya başladı. Zamanla teknik olarak da çok doygun ve üst düzey dönemler geçirdi, oyuncular da kendilerini fazlası ile geliştirme imkanı buldu. Son zamanlarda ekonomik sebeplerle bunda bir dalgalanmanın yaşandığı muhakkak. Bu oyuncular ve organizasyonlar arasındaki makasın kapanması daha çekişmeli maçlar oynanmasına sebep oluyor.

Böyle çekişmeli ve her rakibin birbirini yenmesinin yüksek olduğu bir ligde bana göre şampiyonluk yolunda fedakarlık ve çalışma iki ana kilit kelime. Takım kimyasını yakalamada fedakarlık çok önemli. İnsanların birbiri için neleri tolere ettiği, kendi egosunu ne kadar kontrol altına alabildiği, takım menfaatini ne kadar ilk hedef hâline getirebildiği belirleyici faktör oluyor.

Sezon içerisinde her takımın zor zamanları muhakkak oluyor. İşte o dönemlerde de bu karakter özellikleri ya takımları bir bütün olarak birbirine yapıştırıyor ya da birbirinden ayırıp dağıtıyor. Doğru kimyayı ve karakteri yakalamış takım bir de iyi çalışıyorsa, hedefi doğrultusunda sezon sonunda yüzler gülmesi için fazlasıyla öne çıkıyor.

Bu kadar sağlıklı ve kondisyonumun yüksek olmasında yaz aylarında yaptığım antrenmanlar etkili oluyor. Yazın elimden geldiğince çok antrenman yaparak kendimi yeni sezona hazırlıyorum. Normal sezonda da takım antrenmanlarında elimden geldiğince kendimi zorlamayı seviyorum ve ekstra antrenman yapmaya özen gösteriyorum. Ayrıca özel hayatım, beslenmem ve uyku düzenim konusunda gayet titizim. Bu da bana şu ana kadar çok şükür gayet iyi yansıdı.

Açıkçası henüz bir kariyer planlaması yapmış değilim, şimdilik aktif sporculuğuma odaklanmış durumdayım. Çok değerli antrenörlerim ve yöneticilerim oldu. Onlardan çok şey öğrendim ve kariyerimin sonuna kadar da çok şey öğrenmeye devam edeceğim.

Öğrenmekle ilgili açlığım var. Herkesten her şeyden kendime ve görüşlerime bir şeyler katmaya çabalıyorum. Bu konudaki bilgilerimi yine basketbolun içinde kalarak benden sonrakilerle paylaşmak ve basketbolun içinde kalmak muhakkak ki isterim.

Kariyerimde geriye dönüp baktığımda elde ettiğim şampiyonluklar, kupalar kendimi özel hissettiriyor. Gerçekten güzel ve tarifi çok zor bir duygu. İnsanların size duyduğu saygıyı hissetmek insanı gururlandırıyor ve daha da motive ediyor. Bunun kibrine değil sindirimine, tecrübesine ve bir sonraki aşama için motivasyonuna odaklanmış oluyorum. 

O takımca yaşanan ve genelde hatırlanan başarı fotoğraflarının arkasında çokça anı oluyor ama o kupa elinizde havaya kalktığında gerçekten buna değdiğini hissetmek çok güzel bir his. Başarı yakaladığınız takımlardaki arkadaşlıklarınız da hiçbir zaman sıradan arkadaşlıklar gibi olmuyor. Onun ayrı bir ruhu var. Bu konuda destek olan tüm takım arkadaşlarım, idarecilerim ve antrenörlerime bana kattıkları her şey için çok saygım var.



ADIM ADIM İLERİ
BERAT GÖK
Finalspor Koçu

"Planlarımızın en başında organizasyon olarak her sene üstüne koyan bir yapı inşa etmek vardı. Bunun en önemli olgusu da sürdürülebilirlik. Elimizdeki var olan imkanları verimli kullanarak kendi kültürünü oluşturan bir yapı oluşturmak hedefindeyiz."

Finalspor'da görevi devraldığımızda, koç olarak başarı hedeflerimin yanında -belki üstüme vazife olmayan konularda- kulüp yapısı olarak da hedeflerde güncelleme yapmak zorundaydık. Mevcut yapının üstüne koyarak sadece A takım misyonumuzu değil, kulübün hedeflerini bir bütün olarak kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar olarak değiştirdik. 

Bunun temelinde sürdürülebilir, kendi iç kaynaklarıyla bütün oluşturan bir sistem ve organizasyon yaratmak vardı. Aslında şu anda var olan durum hedefimizin varılması gereken yer değil de yürünmesi gereken bir yol olduğunu gösteriyor. Özellikle altyapıdaki amacımız sadece profesyonel sporcular değil, kazanma ve kaybetme kültürünü içselleştirmiş, spor kültürü olan bireyler yetiştirmek.

A takım olarak ise hedefimiz altyapıdan kendi kültürümüzle yetişmiş sporcularla Avrupa kupalarında mücadele etmek... Çünkü bu sürdürülebilir organizasyon yapısını tüm Türkiye’ye örnek olduğunu göstermek istiyoruz.

Planlarımızın en başında organizasyon olarak adım adım her sene üstüne koyan bir yapı inşa etmek vardı. Bunun en önemli olgusu da sürdürülebilirlik. Yoksa siz de biliyorsunuz ki sayısız kulüp, basketbol dünyasından 5 senelik ömürlerle geçti gitti. Biz elimizdeki var olan imkanları verimli kullanarak kendi kültürünü oluşturan bir yapı meydana getirme hedefindeyiz.

Biz takım olarak üzerine koyarak adım adım gitme konusunda ısrarlıyız. Türkiye’de bunu yapmak gerçekten çok zor. Bu zaten Türk basketbolunu bırakın Türk sporunun ana sorunu. Üzerine koyan istikrarlı bir yapı oluşturarak sistem geliştirmek... Bunun için bilinçli ve vizyonlu yöneticilere sahip olmak gerekiyor. Biz kendimizi bu konuda çok şanslı hissediyoruz. 

Ana felsefemiz mücadele ve istikrar. Bu yönetimsel yapının herkes tarafından bilinmesi ve duyulması için de sportif başarıya ihtiyacımız var. Bunu herkese göstermek ve anlatmak hatta onların gözüne sokmak istiyoruz. 2 maç kaybedince kulüpte her şeyin değiştiği bir yapının sürdürülebilir olması imkansız!

Hedefimiz ve hayalimiz her zaman en iyisi. Bunu yapmak içinde gereken belli; çok çalışmak ve sabretmek. Biz bu bedeli ödemeye hazırız. Bunu daha önceki açıklamalarımda da görebilirsiniz. Tutarlı olma konusunda bu ligin hem finansal hem de sportif olarak en iddialı takımıyız. Bu hedefi gerçekleştirmek için elimizden geleni yapacağız.

Yeni sezonda vazgeçmeyen, tutkulu ve mücadeleci bir Finalspor göreceksiniz. Recep Doğrusöz, Can Özcan, Talat Altunbey gibi kaliteli ve tecrübeli yerlilerin yanına atletizmi ve enerjisi yüksek genç bir kadro oluşturmaya çalıştık. Buradaki en önemli faktör takım kimyasına uygun, kazanma arzusu yüksek ve vazgeçmeyen bir kadro yapısıydı.

Açıkçası bazen kararlar verildiğinde herkes bir ön yargı olarak reaksiyon veriyor. Federasyon 18 takımlı lig kararı aldıysa bunun arkasında mutlaka rasyonel ve mantıklı gerekçeleri vardır. Bu kararı uzun süreli planlama dahilinde almışlardır. Yoksa keyfe keder bir karar alacak hâlleri yok! Bu kararın iyi ya da kötü olacağını zaman gösterecek. Tek temennimiz iyi yönde bir sonuçlanması ve uzun süreli planlama ile yapılması. 

Özellikle sporcu sağlığı göz önüne alındığında 'Federasyon Kupası'nın kaldırılmasını kesinlikle doğru bir karar. Zaten başlangıçta 2 ayaklı yapılan bir organizasyon iken daha sonraları tek ayak hâline döndü. Ayrıca sezon öncesi kulüplere kısmi olarak da olsa gelir amaçlıydı. Fakat günümüz ekonomisinde ve Spor Toto gelirleri düşünüldüğünde organizasyon, amacından çok sapmıştı.

Finalspor Kulübü kurulduğu günden bu yana Türkiye'deki bütün Final Eğitim Kurumları ile üst düzeyde iletişim hâlinde. Kurumun aidiyet duygusu çok yüksek olduğu için hem Bursa'daki Final Okullarımızda hem de tüm Türkiye'deki Final Okulları'nda zaman buldukça paneller düzenliyoruz. Bu panelleri sadece Final Okulları değil Bursa’nın çeşitli bölgelerindeki okullarda yaparak, hem basketbolu sevdirmek hem de Final markasını spor ile birleştirerek daha çok insana dokunmayı amaçlıyoruz.