Pusula

Beşiktaşlı Elif Bayram, "Siyah beyazlı formayı giymek zaten çok büyük bir onur; bir de bu arma ile kaptan olarak sahaya çıkmak benim için çok ayrı bir sorumluluk. Genç bir takımda maç boyunca aynı konsantrasyonu korumak oldukça zorlayıcı..." diyor.

Beşiktaş gibi böyle köklü bir kulübün altyapısından yetişen isimler olarak bu şansı bulabileceğimizi bilmek bizleri tabii ki çok heyecanlandırmıştı. Her zaman mental ve fiziksel olarak buna yönelik çalışıp sezon içinde de bu sürece hazır olmaya ve hazır kalmaya devam etmeye çalıştık.

Öncelikle Beşiktaş gibi çok değerli bir kulübün kadın takımının kaptanlığını yapmak benim için çok büyük bir gurur ve onurdu. Beşiktaş forması giymek zaten çok büyük bir sorumluluk; bir de bu arma ile kaptan olarak sahaya çıkmak benim için çok ayrı bir sorumluluk. Zorlandığım anlar olmadı diyemem. Çok genç bir kadro olduğumuz için zor geçen maçlarda takımın konsantrasyonunu ilk dakikalardaki gibi tutmak, kaptan olarak benim zorlandığım anlardı.

Büyük Beşiktaş taraftarı gibi bir taraftarla oynayarak büyüyen biriyim. Onların yokluğunda oynamak benim için tabii ki çok zordu. Takım olarak ise, karşı takımlara, hakemlere taraftarımızın baskısının olmayışının eksikliğini hissettik. Çoğu maçta mağlubiyet yaşadığımız oldu. Onların etkisi gerçekten çok büyük.

Evimizdeki ilk Galatasaray maçımız, bu sezon unutamayacağım maçlar arasında. Takım olarak çok konsantreydik ve çok zevkli bir maç olduğunu düşünüyorum. Sezon içinde, eşleşme olarak da Dubljevic ile rekabetimin unutulmazlarım arasında olduğunu söyleyebilirim. Çok büyük bir tecrübe olduğu için, onunla oynamak benim için oldukça keyifliydi.

Ben geçen sene takım arkadaşım olan, özellikle karakterine ve basketbolunu akıl olarak beğendiğim Katarina Synstina’yı örnek aldığımı söyleyebilirim. Bence bir sporcu kaç yaşında olursa olsun, kendini geliştirebilme özelliğinin her zaman olduğunu düşünüyorum. Tabii ki benim de geliştirmem gereken çok şey var; daha fazla top kullanmam ve şutumu düzeltmem gerektiğini düşünüyorum. Fiziğimi daha güçlü hale getirip Avrupa, WNBA gibi seviyelerde ülkemi temsil etmek istiyorum.

Yaz dönemi olduğu için daha WNBA’i fazla takip edebilme ihtimalimiz oluyor. Her sporcu gibi benim de WNBA’de ülkemi temsil etmek hedefim. Chicago Sky’da forma giymek isterim. Orada forma giymek istememin özel bir sebebi yok. Bana sadece daha farklı geliyor.

Şu an önümüzde A Milli Takım olduğu için kısa vadede Ümit Milli Takım’da ülkemizi Division A’ya taşımak istiyoruz. Bunun için de elimden geleni yapacağım. Uzun vadede kendi eksiklerimi geliştirip, her sene üzerine koyarak, öncelikle Herbalife Nutrition Basketbol Süper Ligi’ni domine edip, sonrasında EuroLeague seviyesinde bir oyuncu olmak istiyorum. Uzun seneler A Milli Takımımız’a hizmet etmek isterim. WNBA daha da uzun vadede bir hedef tabii ki benim için.

Basketboldan uzak kaldığımız pandemi süreci aslında ilk zamanlar iyi gelmişti; daha çok kendime vakit ayırmak, bireysel gelişimim üzerine neler yapabileceğimi düşünmek ve uygulamak için vaktim çok fazlaydı. Her konu ile alakalı kitap okumayı çok severim bol bol kitap okuduğum, filmler izlediğim ve ailem ile bol bol vakit geçirdiğim bir karantina dönemi olmuştu. Ben Marvel serisinin her filmini hayranlıkla izleyen biriyim. Her birini 3-4 kere izlediğimi söyleyebilirim. Kitap olarak favorimin ise Zülfü Livaneli'den Serenad diyebilirim.

1.88 m. boyundayım ve diğer kızlara nazaran, tabii ki günlük hayatta, özellikle kıyafet konusunda zorluk yaşıyorum. Spor giyinmeyi seviyorum. Antrenman yoğunluğundan dolayı başka şansımız olmuyor pek.

Son olarak basketbolcu olmak isteyen kardeşlerime mesajım, ne olursa olsun hep devam etmeliler. Hiçbir zorluktan yılmamalılar. Karşılarına ne çıkarsa çıksın, hep güçlü olmaları gerektiğini söyleyebilirim.

TİPLEME
- En beğendiğin koç?
- Zeljko Obradovic
- En beğendiği oyuncu?
- Breanna Stewart
- En iyi 5'in?
- Courtney Vandersloot, Allie Quigley, Diana Taurasi, Breanna Stewart Liz Cambage
- En zorlu deplasman?
- Beşiktaş’ta oynuyorsanız, sizin için deplasman diye bir şey yoktur.
- Tek kelime ile Beşiktaş...
- Hakkaniyet

beşiktaş elifbayram kaptan ribaunddergi röportaj herbalifenutrition