Potansiyel | Murat Meriç Kuntker
"Kendimi sınırlamamak, limit koymamak için küçüklüğümden beri sabit bir hedefim yok. Yükselebileceğim en iyi yere, potansiyelimin de ötesine gitmek istiyorum. En büyük hedefim kariyerimde hiç keşkem veya keşkelerim olmaması."
ECE ERGEZ
Basketbola kısmen zorunlu bir giriş yaptım sayılır. Babam basketbol antrenörü, annem de o zamanlar bankacıydı. Annemin geç saatlere kadar çalışması benim küçük yaşlardan itibaren babamla antrenmanlara gitmeme sebep oldu. Hem parkede bol bol neler olup bittiğini görüp izleme şansım ve yaşım ilerledikçe de bu antrenmanlara katılma şansım oldu. Ve 4-5 yaşlarımdan itibaren kendimden büyüklerle idmanlar yapmaya başladım. Babamın spor okulundaki 3 grubuyla da üst üste antrenmanlara giriyordum. Yaşım ilerledikçe de ailemin desteğiyle basketbolun içinde kalmaya ve ilerlemeye devam ettim.
Annem de babam da eğitimimi devam ettirmemi istedi. Ancak burada ikisini birlikte devam ettirmek zor olduğu için ABD'ye gittim. ABD tercihinin kariyerim için doğru olacağına ailecek hem fikirdik. Oranın bana en büyük katkısının başında kesinlikle dil öğrenmem geliyor.
Sonrasında küçük yaşımda tek başıma kendi ayaklarımın üstünde durmak zorunda olmanın bana çok şey kattığını düşünüyorum. Ve Türkiye'de olmayan bir oyun tarzını kendi oyunumla birleştirmek ve kendi basketboluma çeşitlilik, farklılık getirip geliştirebilmek benim için çok büyük bir firsattı. Ama genel olarak dil öğrenme ve ABD'nin oyunuma kattıkları için iyi ki gitmişim diyorum.
Sahadaki en büyük özelliğim ve avantajımın hızım ve 1'e 1 pozisyonlardaki efektifliğimin olduğunu, savunma tarafımı da altyapıdan günümüze çok geliştirdiğimi düşünüyorum. Tabii ki en çok geliştirmem gereken konunun fiziğim olduğunu biliyorum.
Açıkçası ben oynamak, süre ve sorumluluk almak, bir takımın parçası olmak istediğim için, oynayarak tecrübe kazanmak için ailem ve menajerimle bana güvenen bir organizasyona dahil olma kararı aldık. Mersin'e katıldıktan sonra sadece bir takıma değil bir aileye dahil olduğumu çok kısa sürede fark ettim.
Tabii ki takıma bir alışma sürecim oldu. Benim takıma katıldığım süre zarfında takımda birçok değişikliğe gidildi. Neredeyse yeniden bir takım kuruldu. Bu yüzden hem benim takıma hem de kadronun birbirine alışma süreci oldu ve ben bu süreci takım olarak mükemmel bir şekilde geçirdiğimizi düşünüyorum.
Tabii ki her basketbolcunun hayali NBA'dir. Benim de küçüklüğümden beri hayalim NBA'di. Ne olursa olsun kendimi sınırlamamak kendime limit koymamak için küçüklüğümden beri sabit bir hedefim yok. Yükselebileceğim en yüksek yere, potansiyelimin de ötesine gitmek istiyorum. En büyük hedefim kariyerimde hiç keşkem veya keşkelerim olmaması.