Pınar Karşıyaka'nın hatırlaması gereken…
Fenerbahçe Beko karşısındaki farklı yenilgi sonrasında Pınar Karşıyaka ile ilgili söylenecek birkaç söz var…
Bertan ERMAN / RİBAUND DERGİSİ
ING Basketbol Süper Ligi’nde Pınar Karşıyaka’nın 10. hafta maçında gafil avlayabileceği Fenerbahçe Beko’dan fark yemesi, bazı şeylerin söylenmesi, yazılması gerektiğini bana hatırlattı.
Bu takım geçen sezon FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde final oynadı. Değişimler oldu ve iyi isimler de geldi daha iyisi için. Bunların arasında öne çıkardığım iki isim Bonzie Colson ve Michael Roll. Bu iki oyuncunun sayı yükünü çekeceği aşikar.
Ancak Kaf Kaf’ta son 2 sezondaki pivotların önemini belirtmeliyiz. Koronavirüs’ten yarım kalan sezonda Jordan Morgan önemli rol oynadı. Geçen sezon ise, Raymar Morgan bunun üstüne koydu ve birçok maçta öne çıktı. Özellikle şut ve sayı konusunda Raymar Morgan’ın önemi ortadaydı. Bu sezon Raymar’ın LDLC ASVEL’e gitmesiyle 5 numaraya Akil Mitchell geldi; ancak tam olarak bir 5 numara değildi. Mitchell’ın videolarını izlediğimde, Amath M’Baye’ye nefes aldıracak bir 4 numara, potansiyel bir Kenny Gabriel görevi görecek oyuncu gözüyle baktım. Gerçek anlamda yabancı bir 5 numarasız sezona başladı Kaf Kaf ve bu sıkıntılı durum birçok maçta sahaya yansıdı.
Semih Erden’in de sakatlanması, Akil Mitchell’ın tam bir pivot olmaması (Kaldı ki Mitchell ile yollar ayrıldı ve Brose Bamberg’in yolunu tuttu) ve yükün Mahir Ağva’ya binmesi, Pınar Karşıyaka’yı bir hayli zorladı. Daha sonra Alex Tyus hamlesi geldi. Ancak bu Fenerbahçe Beko maçında izlerken, Tyus’ın Devin Booker karşısında defansif açıdan zayıf kalması, maçın ilk dakikalarında açılan farkın nedenlerinden biriydi. Kaf Kaf, Fener karşısında ribaundlarda zayıf kaldı; 39 ribaunda 25 ribaund. Her iki takım 12 ‘şer hücum ribaundu aldı. Yani savunma ribaundlarında Fenerbahçe Beko’nun üstünlüğü ortaya çıkıyor. Dikkatimi çeken bir diğer unsur da, Pınar Karşıyakalı oyuncuların şut atıldığı anda box out yapmamaları ve bunu yapmazsan rakibinin hücum ribaundu ihtimalini de kolaylaştırırsın.
Alex Tyus geç kalınmış bir transfer. Sezon öncesi alınabilirdi. Sezona pivot sıkıntısıyla başlanması, 3. hafta pota altında sıkıntılar çeken Anadolu Efes karşısında rahat bir galibiyet alınmasına engel oldu.
Bir diğer dikkat çekici durum da Tony Taylor’ın “performansı”
30 dakika süre alan Taylor’ın kullanabileceği toplarda pasa yönelmesi, 6’da 0 saha içi isabeti, 1 sayı ve 3 asistlik oyununa ne denilebilir? Ufuk Sarıca takımlarında oyun kurucunun önemi büyük ve Taylor son 2 sezondur bu takımın bir parçası. Şampiyonlukların olduğu dönemde Bobby Dixon, inisiyatif alıp sıkça şut kullanırdı ve asistlerini de yapardı. Girsin ya da girmesin, denerdi ve daha da önemlisi Dixon kendine güvenen bir oyuncuydu. Dixon’ın saha içi liderliği Kaf Kaf’ı zirveye çıkarmıştı. Aynı şey şimdi Tony Taylor’dan bekleniyor ama bu şekilde bir oyunla olmaz. Bir an önce toparlaması lazım.
Pınar Karşıyaka bu hafta sonu kendi taraftarı önünde Galatasaray Nef gibi formda gardlara ve skorerlere sahip bir takımla çok kritik bir maça çıkacak. Adım gibi eminim; Karşıyaka taraftarı yine Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka Spor Salonu’nu dolduracak, gırtlakları patlayana kadar Kaf Kaf çekip takımlarına destek olacak. Karşıyakalı oyuncular da üçüncülüğü korumak ve normal sezonu çıkabildikleri en üst noktada tamamlamak istiyorsa, bu dakikadan itibaren Fenerbahçe deplasmanındaki gibi oynamamalı. Yoksa tüm İstanbul takımlarını geride bırakabilecekleri bu sezonun sonu Kaf Kaf için hayal kırıklığı ile tamamlanabilir.