Parke iyi geldi

Darüşşafaka Tekfen Genel Menajeri Ahmet Eran, "Yeni sezon öncesi takımda hava oldukça olumlu. İçinden geçtiğimiz süreci göz önüne alırsak antrenmanların başlamasıyla beraber teknik heyet ve oyuncuların psikolojilerinin pozitif yönde değiştiğini, sevdikleri işi yapmaya geri döndükleri için bir miktar da olsa rahatladıklarını görüyorum. Yine de tedbiri elden bırakmayacağız" diyor.

RÖPORTAJ: TOLGA YENİGÜN

- Pandemi sürecini Darüşşafaka Tekfen adına nasıl anlatırsınız? Sezon öncesi takımdaki hava nasıl? Genel menajer olarak, teknik heyet ve oyuncuların bu dönemki psikolojileri için neler söylersiniz?


- Hayatımızın doğal akışından uzak, farklı alışkanlıklar edindiğimiz bir dönem geçirdik. Önceliğimiz pandemiye bağlı olarak ortaya çıkan yeni düzene ait stratejiler belirleyebilmek ve FIBA Şampiyonlar Ligi katılım sürecini tamamlamaktı.

Yeni sezon öncesi hava oldukça olumlu. İçinden geçtiğimiz süreci göz önüne alırsak antrenmanların başlamasıyla beraber teknik heyet ve oyuncuların psikolojilerinin pozitif yönde değiştiğini, sevdikleri işi yapmaya geri döndükleri için bir miktar da olsa rahatladıklarını görüyorum. Yine de pandeminin etkilerinin uzunca bir süre devam edebileceğini düşünürsek oldukça temkinli olmamız gerektiğini de unutmamamız gerekiyor.

- Bu zorlu sürecin devamında Türk ve Avrupa basketbolunu yeni sezonda nasıl bir süreç bekliyor?

- Kesinlikle herkesi zor bir süreç bekliyor. Geçtiğimiz sezonun bizde ve Avrupa'da birçok ülkede tamamlanamadığını düşünürsek önümüzdeki sezonun daha sıkıntılı geçeceği aşikar.

Tek avantajımız hastalığın ortaya çıkardığı tabloya ilişkin bir miktar bilgi sahibi olmamız. Ligimizin bir şekilde oynanabileceğini düşünüyorum. Ancak Avrupa kupaları için aynı düşünceye sahip değilim. Sezonun başlamasını ve kesintisiz devam etmesini ümit etmekle beraber, hiçbir şeyin insan hayatından daha önemli olmadığını da vurgulamak istiyorum.

- Takıma yeni takviyeler yaptınız, gelecek sezonki yapılanmanıza ilişkin neler söylemek istersiniz? Lig ve Avrupa'da bu sezonki hedefleriniz nelerdi?

- Bu sezon önceliğimiz Türk oyuncu kadromuzu korumaktı. Bunu da büyük ölçüde başardık. Yabancılarda ise tercihimiz her zaman olduğu gibi Darüşşafaka'nın misyonuna uygun, oynadıkları takımlarda çıkış yakalamış, gelecekte potansiyellerini yukarıya taşıyabilecek oyuncuları seçmekti. Bu doğrultuda müdafa sertliğinden taviz vermeyen, aynı zamanda skor gücü de yüksek bir kadro oluşturduğumuzu düşünüyorum. Altyapıdan gelen oyuncularımız da her zamanki gibi en büyük güvencemiz. Darüşşafaka Tekfen olarak hedefimiz oynadığımız her kulvarda iddialı olmak. Bunu gerçekleştirebilecek potansiyele sahibiz.

- Geçen yıl tamamlanamasa da EuroCup'ta tartışılan kararların alınmasına şahit olundu, bu seneki Şampiyonlar Ligi tercihinizde Sırbistan'da oynanan maçın etkisi oldu mu?

- Bu konuda daha önce de belirttiğim gibi Darüşşafaka Spor Kulübü 100 yılı aşan tarihi, temsil ettiği değerler ve kurumsal kimliğiyle hareket eden ve bu doğrultuda kararlar alan profesyonel bir organizasyondur. FIBA Şampiyonlar Ligi tercih edilirken kulübümüzün menfaatleri göz önüne alınmıştır. Tabii ki EuroCup'ta Bologna ile Final 8'e kalma maçının Sırbistan'da oynanması vicdanları yaralamıştır. Ancak karar aşamasında bunun etkisi, kulübümüz için bahsettiğim etkenlerden daha az olmuştur.

- Pandemi sürecinde NBA'in yönetimini ve maçların Orlando'da devam etmesini nasıl yorumluyorsunuz?

- Pandeminin ortaya çıkardığı tablo tüm dünyayı etkilemekle beraber koşullar ve beklentiler ülkeden ülkeye farklılık göstermiştir. NBA, dünyanın en büyük basketbol organizasyonu olması sebebiyle özellikle ticari sebeplerden dolayı sadece ABD'de değil, dünya üzerinde de çok büyük bir etkiye sahip. Bu sebepten dolayı maçların tamamlanmaya çalışıldığını görüyoruz.

Ancak şahsi fikrim bu dönemde oynanmasının zorlamadan öteye gitmediği yönünde. Lig devam ettirilmeyip yeni sezona hazırlık yapılsa her bakımdan çok daha faydalı olurdu diye düşünüyorum.

ahmeteran darüşşafaka tolgayenigün ribaunddergisi röportaj