MİLLİ TAKIMLAR EKOL OLACAK
Tamamı basketbolun içinden gelen ve şimdilerde Türk basketboluna yön veren idari kadro, kritik maçlara çıkmaya hazırlanan milli takımlarımızı Ribaund için değerlendirdi. 12 Dev Adam ve Periler'in geleceği masaya yatırıldı, umut veren tespitler ortaya koyuldu…
RÖPORTAJ: TOLGA YENİGÜN
Parkeler şubat ayında milli sınavlara sahne olacağı için bu sayımızda kapak konumuzu gruplarına 2’de 2 ile başlayan milli takımlarımıza ayırdık... Ay yıldızlı ekiplerimizin idari 5’ini oluşturan Haluk Yıldırım (Milli Takım Direktörü), Kerem Tunçeri (Erkek Milli Takım Menajeri) Zeynep Gül Ene (Kadın Milli Takım Menajeri) ve koçlar Ufuk Sarıca ile Ekrem Memnun’u bir araya getirdik. Akasya AVM’deki Shaba Club’ta gerçekleşen büyük buluşmada Basketbol Federasyonu Başkan Hidayet Türkoğlu da ev sahibi sıfatıyla yer aldı. Ağırlıklı olarak 12 Dev Adam’ın Dünya, Periler’in de Avrupa Şampiyonası grup maçlarının konuşulduğu keyifli sohbette, ay yıldızlı ekiplerimizin geleceği de masaya yatırıldı...
TOLGA YENIGÜN (T.Y.): Sohbetimize Milli Takımlar Direktörü ile başlayalım... Grup elemelerine erkeklerde de kadınlarda da 2’de 2 ile başladık. Takımlarımızın gruplarından lider çıkma şanslarını nasıl görüyorsunuz?
HALUK YILDIRIM (H.Y.): Basketbol Kadın Milli Takımımız, ülkemizin en başarılı milli takımlarından biri. Her gittiği turnuvada bizi gururlandırıyor. Bunu devam ettirmek istiyoruz. Grupta liderlik için çekiştiğimiz Belarus deplasmanına gidiyoruz. Hazırlanma süremiz çok fazla değil. İyi başladık devamını getirmek istiyoruz.
Grup birincileri turnuvaya direkt katılacağı için hedef liderlik. Takımımızda bir jenerasyon değişikliği var. Nevriye, Esmeral gibi yıldızlarımız Milli Takım’ı bıraktı. Genç oyuncular daha çok süre alıyor ve tecrübe kazanıyor. Milli Takımımıza güveniyoruz.
Eylül’de İspanya’da Dünya Şampiyonası var. En iyi şekilde hazırlanmak ve orada en iyi dereceyi almak istiyoruz. Erkeklerde de 2’de 2 ile başladık. İsveç ve Letonya deplasmanlarına gideceğiz. Letonya deplasmanı grup liderliği için çok önemli. Grupta 6’da 6 yapmak istiyoruz. Çünkü diğer grup daha zor olacak. İspanya, Karadağ ve Slovenya gibi Avrupa’nın önde gelen milli takımları ile oynayacağız.
Tüm oyuncuların aramıza katılacağını ve maçlara tam takım olarak çıkacağımızı düşünüyorum. Önümüzde zorlu bir süreç var ama kazasız belasız atlatıp, grubu namağlup bitirmek istiyoruz.
T.Y.: Ekrem Hocam, Milli Takım’da bir jenerasyon değişikliği yaşanıyor. Bu yeni jenerasyonu nasıl görüyorsunuz? Eksilerimiz ve artılarımız nelerdir?
EKREM MEMNUN (E.M.): Bir jenerasyon değişikliği yaşanıyor ama çok düzenli bir plan uygulanıyor. 2015’te ilk Avrupa Şampiyonası’nda Milli Takım’ın koçu oldum. Her turnuvada takıma birkaç genç oyuncu dahil ettik. Turnuvaya götüremesek de bütün hazırlık kamplarına katıldılar. İsimler bazen değişse de son 3 seneki kadroya baktığımızda değişimi yavaş yavaş yaşadık.
Şu anda genç ama tecrübeli bir kadromuz var. Bırakan oyuncularımız gerçekten çok kaliteli ve Avrupa basketbolunda isim yapmış oyuncular. Onların yeri bir günde dolmaz ama onlarla başka bir oyun oynanıyordu; şimdiki oyuncularımız ile başka oyun oynanıyor.
BU TAKIMA SONUNA KADAR GÜVENDİĞİMİ SÖYLEYEBİLİRİM
Kadromdaki oyunculara çok güveniyorum. Bizi şampiyonaya taşıyacaklarına inancım sonsuz. Önemli olan iyi bir takım olabilmek. Türkiye Ligi’nde son yıllarda 4 yabancı oyuncu oynadı. Türk oyuncuların aldığı süre azdı ama bu sorun aşılmaya başlandı. Artık en az iki yerli oyuncu sahada yer alıyor. Tabii ki oyuncular robot değil. Birkaç maçta çok büyük gelişim gösterilemez. Ama bu yeni sistem sayesinde ileride çok iyi ve Avrupa basketbolunda söz sahibi oyuncular yetişeceğine inanıyorum.
Bugüne kadar çoğu oyuncunun kendini gösterme yeri Milli Takım oldu. Ligde oynayamasalar da Milli Takım’a geldiklerinde kendilerini kanıtlama ihtiyacı hissediyorlar. Milli Takım’da normal performanslarının üstüne çıkabildiklerini de gösterdiler. Aşağıdan çok önemli oyuncular yetişiyor. İleriki yıllarda Milli Takım’ın bir parçası olacaklar.
Şimdi Avrupa Şampiyonası grup elemeleri oynuyoruz. En ciddi rakibimiz Belarus gibi görünüyor. Onlar da çok ciddi atılım yapıp, kadrolarını gençleştirdiler ve 2017 Avrupa Şampiyonası’nda çok kötü bir sonuç aldılar. Şimdi eski oyuncularına geri döndüler. Bizi deplasmanda sert bir maç bekliyor. Çok iyi hazırlanacağız ve galibiyetle döneceğiz. Ben takımıma ve milli kültürümüze çok güveniyorum. Bu kültürü devam ettirip, ülkemize başarılı bir şekilde döneceğiz.
T.Y.: Bu sorum Zeynep Gül Ene’ye… Kadın basketbolundaki gelişim ile ilgili düşünceleriniz neler? Geçmiş yıllar ile şimdiki arasında ne gibi farklar var?
MİLLİ OYUNCULARI DAR BİR HAVUZDAN SEÇİYORUZ
ZEYNEPGÜL ENE (Z.E.): 1987 yılında 25 yıl aradan sonra ilk kez kurulan takımın en genç oyuncusuydum. O günü görme şansım oldu. O zamanlarda Avrupa maçlarında 20-30 sayı fark yiyorduk. O günlerden hem EuroLeague’de hem EuroCup’ta başa yarışan takımlara sahip bir ülke konumuna geldik. Bu çok gurur verici.
Avrupa’daki başarılarımız Milli Takımı da etkiliyor. Oyuncularımızın ligin yanı sıra Avrupa’da da sert maçlar oynamaları Milli Takım’a büyük katkı sağlıyor. Kadın basketbolu çok büyük yol kat etti. Bu başarıyı sağlıklı şekilde sürdürebilmek için hazırladığımız birtakım projeler var.
Hedefimiz başarılarımızın kalıcı olması. Bir turnuvaya katılmaya hak kazanmak veya bir turnuvada başarılı olmak değil. Türk kadın basketbolu dünya sıralamasında neden daha üst sıralara çıkmasın? Neden Avrupa’nın en başarılı ülkesi olmayalım? Bizim bu kapasitemiz ve bunu başarabilecek bir oyuncu havuzumuz var. Biz oyuncu havuzunu genişletmeliyiz.
Dar bir havuzdan Milli Takım’a oyuncu seçiyoruz. Bu durum değişecek. Bütün büyük turnuvalara katılan ve her birinde madalya hedefleyen bir milli takım oluşturmak istiyoruz.
T.Y.: Konu madalyadan açılmışken… Ekrem Hocam sizin Avrupa ve dünya şampiyonalarındaki hedefinizi sorsam…
E.M.: Öncelikli hedefimiz en yakın turnuva olan Dünya Şampiyonası. Bu ay içinde kura çekimi var. Çok iyi bir hazırlık programı yaptık. Büyük hedeflerimiz var. Büyük konuşmayı sevmem ama gerçekten çok iyi hazırlanıyoruz. Tabii ki Avrupa Şampiyonası’nda olmayı da çok istiyoruz. Bu ay oynayacağımız maçlar çok önemli. Onlara odaklanmış durumdayız. Kötü bir sonucu aklımıza bile getirmiyoruz. Avrupa Şampiyonası’ndan önce Dünya Şampiyonası’nda büyük bir kavgaya gireceğiz. Bu arada kulüpler düzeyinde Avrupa’nın en önemli iki kupasının bu yıl ülkemize gelebileceğine inanıyorum.
T.Y.: Devşirme oyunculardan hangisi önde görünüyor? Lara mı yoksa Quanitra mı?
E.M.: Şu an bir isim veremem. Herkesin form durumlarına bakıyoruz. Maçlarını takip ediyoruz. Tercihimizi e buna göre yapacağız. 10 yıldır devşirme basketbolcu oynatıyoruz ve bu oyuncular en az Türkler kadar mücadele etti. Sahaya her şeylerini yansıttılar. Birini birinin önüne koymak bana yakışmaz.
BU TAKIMI TÜRK HALKI TAMAMEN BENİMSEDİ
T.Y. : Ufuk Hocam, 12 Dev için yol daha uzun. Dünya Şampiyonası Avrupa elemeleri ilk grup aşaması hakkındaki düşünceleriniz neler?
UFUK SARICA (U.S.): Senin de dediğin gibi yol uzun. Kolay da değil. Baktığınız zaman; birini deplasmanda oynadığımız ilk iki maçı kazanmak çok önemli. Önümüzde iki deplasman maçımız var. Özellikle Letonya karşılaşması grup sıralaması açısından belirleyici olacak. Elimizde genç oyuncuların yer aldığı bir kadro var. Maçlara da çok kısa sürede hazırlanarak çıktık. Sezon arasına sıkıştırılmış karşılaşmalar oynadık. Ama yine de kazandık. Özveri ile mücadele ettik. Aldığımız iki galibiyet bizim için önemli bir avantaj oldu.
Oyuncularımız o maçlarda heyecanlarını ve karakterlerini ortaya koyup, kazanmayı başardı. Kamuoyunun da çok hoşuna giden bir Milli Takım var. Letonya mücadelesi bir sonraki grup konusunda belirleyici olacak.
T.Y.: Takım menajeri olarak Kerem Tunçeri grup aşamasındaki şansımızı nasıl görüyor?
KEREM TUNÇERI (K.T.): Bu grupta toplanacak puanlar 2. grup aşamasına taşınacak. Ufuk Ağabey’in de söylediği gibi özellikle Letonya maçı grup sıralaması açısından çok önemli. Bu grupta 2’de 2 yapmak çok önemli bizim için. Çünkü ilk defa milli olan oyuncularımız ve bazı eksiklerimiz vardı. Sıradaki iki karşılaşma da kritik. Ondan sonra haziranda iki maç oynayacağız. Hedefimiz gruptan lider çıkmak. Bunu gerçekleştirecek gücümüz de var...
T.Y.: Büyük ihtimalle İspanya, Slovenya ve Karadağ’ın katılacağı 2. grup mücadeleleri için ne söyleyebilirsin?
K.T.: O grup daha zor olacak. Bu grupta maksimum galibiyete ulaşmak ve o gruba daha çok puan taşımak istiyoruz. Önümüzde uzun bir zaman var. O maçları eylülde oynayacağız. Henüz kimlerin kadroda olacağı bile tam olarak belli değil. İlk grubu kazasız belasız atlattıktan sonra bakacağız.
T.Y.: NBA’deki temsilcilerimizin Milli Takım’a katılması konusunda ne gibi gelişmeler var?
K.T.: Dünya Kupası’na katılmaya hak kazanırsak oynayacaklardır. Furkan ve Cedi’nin takımları final serilerinde mücadele etmezse hazirandaki maçlarda da oynayacaklarına inanıyorum. Ömer Aşık konusunda da kararı hocamız verecek. Biliyorsun geçen sene bir rahatsızlığı vardı. Çok uzun süre bu rahatsızlık yakasını bırakmadı. Son zamanlarda oynamaya başladı. Onun son durumuna bakacağız. Hazır olduğu taktirde Milli Takım’a dahil edeceğiz. Ersan, geçen sene kontratında birtakım sorunlar yaşadı. Bu yüzden Milli Takım’a katılmadı. Haziranda Ersan’ın son durumuna bakıp karar vereceğiz.
EN ÖNEMLİ SORUNUMUZ LİDER OYUNCU BULMAK...
T.Y.: Ekrem Hoca iki yerli oyuncu oynatılması kuralının gençler için faydalı olacağını söyledi. Siz hem Milli Takım’ı hem de Beşiktaş’ı çalıştırıyorsunuz. Bu soruyu sormak için belki de en uygun kişisiniz. Yabancı kuralı hakkında ne düşünüyorsunuz?
U.S.: Yabancı sayısını azaltmak bence çözüm değil. Bunu daha geniş çerçevede düşünmek lazım. Var olan sistemi devam ettirirsin; ama bunu destekleyecek başka kurallar getirebilirsin. Mesela yaş sınırı getirilebilir. Hali hazırda takımlarında oynayan ve süre alan oyuncularımız da var. Bizim sorunumuz lider oyuncu bulmakta.
2000’lerin başıyla başlayan 10-12 yıllık süreçte başrol oyuncusu, karar verebilen oyuncu sayımız fazlaydı. Son 4-5 yıllık süreçte daha çok rol oyuncusu yetiştirebildik. Sorun burada ortaya çıkıyor. Sahada karar verme anlarında sorumluluk alacak ve skor yükünü taşıyacak oyunculara ihtiyacımız var. Böyle oyuncu sayımız az. Bunu çoğaltmamız lazım.
Bu arada kulüp takımlarının yabancı oyuncularla birlikte başarıyı getirdiğine dair bir görüş var. Ben buna tam olarak katılmıyorum. Türk oyuncuların olduğu dönemlerde de kulüp başarıları oldu. Bunu çoğaltmalı ve yerli oyuncuları cesaretlendirmeliyiz. Ben geçmişte de buna dikkat ettim. Kulüp takımlarında Türklere süre ve rol veren bir koç oldum. Bunu bir şekilde destekleyerek bazı kural değişikliklerine gitmemiz gerekiyor.
T.Y.: Devşirme oyuncu hakkında ne düşünüyorsunuz? Türk statüsüne almak istediğiniz yabancılar var mı?
U.S.: Orası tam olarak belirli değil. Yapabiliriz de yapmayabiliriz de. Şu anda bir isim vermem de çok doğru olmaz. Avrupa Şampiyonası’nda sakatlığından dolayı Ali Muhammed’i oynatamadık. Hiç devşirme oyuncu kullanmadan turnuvayı tamamladık. Oynadığımız iki grup maçında da hazır olmadığı için devşirme oyuncu kullanmadık. Avrupa’da birkaç ülke hariç herkes devşirme oyuncu kullanıyor. İspanya’da 2-3 oyuncu var ve hangisi en hazır durumdaysa onu oynatıyorlar. Bizim de ileriki dönemlerde kullanabileceğimiz oyuncular olabilir. Bu ay da olabilir, daha ileride de... Bu, 3-5 ayda çözülebilecek bir sorun değil.
Gönül ister ki hiç kullanmayalım ama böyle bir oyuncu havuzumuz olmadığı için kullanmamız gayet doğal. Eski oyunculardan da yararlanabiliriz. Yeni bazı isimler konusunda çalışmalarımız var. Bunu şimdi açıklayamayız ama ileride daha net konuşabiliriz.
T.Y.: Sinan Güler’i çağıracak mısınız?
U.S.: Tek oyuncu üzerinden böyle konuşmalar yapmak doğru olmaz. Bu durum daha spekülatif hale gelebilir. 24 kişilik bir kadromuz var. Sinan da bu oyuncularımızdan biri. İlk iki maçımızda oynayan oyuncular sahaya her şeylerini yansıttı. İsveç ve Letonya maçlarında yeterli olurlar mı bilemeyiz. Semih’in devam eden bir sakatlığı var, Doğuş yeni döndü, Ali Muhammed şu anda iyi durumda. Sağlam bir şekilde süre de alıyor. Belki onu da dahil edeceğiz.
BERABER BÜYÜDÜĞÜMÜZ İNSANLARLA İŞ YAPMAK GÜZEL
T.Y.: Yeni takvimde milli maçlar yıla yayılıyor. Bu durum Milli Takım ile birlikte Beşiktaş’ı birlikte çalıştırmanızı zorlaştırdı mı?
U.S.: Gerçekten zor ama ben o enerjiyi kendimde hissediyorum. Bu iş enerjiyle ve severek yapılabilen bir iş. Ayrıca hem Milli Takım’da hem de kulüp bazında çok güzel ekiplerle çalışıyorum. Milli Takım’da çok güzel bir ortam var. Beraber çalıştığımız ve büyüdüğümüz insanlarla bu işi yapabilmek ve tartışabilmek çok güzel.
Bazen fikir ayrılıkları oluyor. Bunu çözmek de bizim sorumluluğumuz. Bizim de masanın diğer tarafına geçtiğimizde Milli Takım için bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bu karar aşamasında da olabilir, sonuç aşamasında da. Hatalar da olabilir. Ama bir gerçek var ki basketbol şu an içinden gelmiş kişiler tarafından doğru bir şekilde yönetilmeye çalışılıyor.
Bugün burada ben varım yarın başka biri olacak. Bizim sabra ve istikrara ihtiyacımız var. Ülkemizde eksik olan şeyler bunlar. Sadece sporda değil, hayatın her alanında insanlarımızın tahammül eksikliği var.
MİLLİ TAKIM OYUNCU HAVUZU EN AZINDAN 40-45’E ÇIKMALI
T.Y.: Milli Takımlar Direktörü olarak siz Gençler Ligi projesine nasıl bakıyorsunuz? Bu lig sayesinde Milli Takım’a yeni oyuncular yetişebilecek mi?
H.Y.: Milli takımlar için oyuncu havuzumuzu genişletmemiz lazım. Hem erkeklerde hem kadınlarda bu sorunu yaşıyoruz. Takımlarımızı yaklaşık 20 kişiden seçiyoruz. Havuzumuzu 40-45 oyuncuya çıkarmamız lazım. Erkek Basketbol Milli Takımı’nın 2001’de Avrupa ikinciliği var. 2014’te de dünya ikinciliği dışında başka başarı yok. Kadınlarda bu böyle değil. Daha çok başarıları var ve daha istikrarlılar. Biraz kadın milli takımımızı örnek almaya çalışmalıyız.
Erkeklerde yeni bir jenerasyon ortaya çıkarmak, her turnuvaya katılmak ve bu turnuvalarda başarılı olmak istiyoruz. Biz 18 yaşındaki bir basketbolcuyu, olmuş oyuncu olarak vitrine koyuyoruz. Bu en büyük problemlerimizden bir tanesi. 18 yaşındaki bir basketbolcu oyuncu adayıdır. Çok eksiklikleri oluyor. Birkaçı dışında fiziksel eksiklikleri oluyor. Bu sorunları aşmada Gençler Ligi bir başlangıç. Başka projelerimiz de olacak. Bu aslında bütün basketbol camiasının istediği ve beklediği bir projeydi. Dediğim gibi burada yeni bir ekip var. İnandığımız ve güvendiğimiz insanlarla basketbol adına önemli şeyler yapmak istiyoruz.
Yeni bir jenerasyon yaratarak başarılar kazanmak istiyoruz. Ufuk burada çok önemli bir örnek. Pınar Karşıyaka’da orta düzeyde bir bütçeleri vardı. Sponsor inandı, taraftar inandı, yönetim inandı ve destek verdi. İstikrar oluşturuldu ve sonrasında şampiyonluk geldi. Bu örnekleri çoğaltmamız gerekiyor. İyi bir enerjimiz var. Milli Takım gibi en kutsal yerde çalışıyoruz ve başarılı olmak istiyoruz.
U.S.: Ben burada araya girmek istiyorum. O takım (Pınar Karşıyaka) basketbolda bazı şeylerin yapılabileceğini gösterdi. Kulüp yöneticilerine bazı kişiler ile 3-4 sene çalışarak başarılı olunabileceğini gösterdi. Fenerbahçe güçlü bir sponsorluk ile kuvvetli bir takım kurdu; Efes yıllardır başarılı şekilde ligde yer alıyor; Beşiktaş ve Galatasaray sponsorluklar ile kuvvetli takımlar kurdular ve bunlar dışında birkaç müessese kulüpleri çıktı ve hakimiyet kurdular.
Burada unutulmaması gereken bir şey var. Şampiyon olduğumuz sene 6 yabancılı sistemde Karşıyaka’nın 5 yabancısı vardı. Türk oyuncuların takımda önemli bir yeri vardı. Başarı gelecekse 8-9 yabancı oyuncuyla oynamamıza gerek yok. EuroLeague’de oynarken kulüpler 8-9 yabancı oyuncuyla oynayabiliyorlar; ama Türkiye Ligi’nde oynayan Türk oyuncu sayısı arttırılabilir. Bu bağlamda koçlara da biraz serbestlik verilmesi lazım. Hem başarılı olmak hem de genç oyuncu yetiştirmek gerçekten zor.
GENÇLERE ŞANS VERMEK BU IŞIN OLMAZSA OLMAZI
T.Y.: Son olarak neler söylemek istersiniz Milli Takımlarımız için?
E.M.: Milli takımda çok güzel bir ortam var. Bunu koruyarak ve güzelleştirerek devam etmek gerekiyor. En
büyük amacımız havuzu genişletmek. Rekabeti arttırmak istiyoruz. Bu da tek kişinin yapabileceği bir şey değil. Burada yöneticilere de büyük iş düşüyor. Federasyon kuralı da koydu, yöneticilerin genç oyuncu yetiştirmek konusunda koçlara baskı yapması gerekiyor. Çocuklara şans vermek gerekiyor. Oynamayarak gelişemezler. Bu sadece kulüplerin değil oyuncuların da suçu... Forma için daha çok kavga etmeleri gerekiyor. Mental olarak da daha sert hale gelmeleri lazım.
BASKETBOLCULARIMIZI ÇEKİRDEKTEN YETİŞTİRMELİYİZ
Z.E.: Bizim ileriye dönük başarı sağlamamız için öncelikle genç oyuncuları Milli Takım kültürüyle A Milli Takım’a kadar yetişmeleri gerekiyor. Eğer oyuncuları çekirdekten yetiştirmeye başlarsak şimdi olduğu gibi 15-20 kişiden değil İspanya’nın, Fransa’nın yaptığı gibi daha geniş bir oyuncu grubundan Milli Takım oyuncusu seçeriz.
H.Y.: Federasyon olarak tek başımıza bir şey başarmamız mümkün değil. Basketbolun içerisinde olan herkes üzerine düşen görevi yapmalı. Buna oyuncuların aileleri de dahil. Basketbol ailesinin paydaşları olarak ortak bir yol oluşturmamız lazım. Kadın Basketbol Milli Takımımızın 14 Şubat’ta Estonya maçı var. Herkesi bu maça bekliyoruz. Uzun bir aradan sonra Ayhan Şahenk’te oynayacağız. Erkeklerin iki deplasman maçının ardından haziranda ülkemizde iki maç oynayacak. Erkekler ilk defa sezon arasında eleme maçı oynuyor. Bu yeni bir heyecan bizim için. Erkeklerde de kadınlarda da 4’te 4 yapıp grupları en iyi şekilde bitirmek istiyoruz.
K.T.: 23 Şubat’ta İsveç ve 26 Şubat’ta Letonya sınavlarına kayıpsız atlatarak grubumuzu lider tamamlarız. Umarım 2018 basketbol anlamında güzel ve başarılı bir yıl olur Milli Takımlarımız için...
BİR MARKA OLUŞTURMAMIZ ZORUNLULUK HALİNE GELDİ
U.S.: Bir değişim yaşanıyor ve bu değişim yaşanırken de başarılı olmak istiyoruz. Dünya Şampiyonası’na katılmak çok önemli bir hedef. Sonrasında da Olimpiyatlar var. Çok genç ve pırıl pırıl bir kadro var elimizde. Buna inanarak söylüyorum ki ileride çok başarılı olacak oyuncularımız var. Onlara destek olmamız gerekiyor. Sahaya karakter koymamız gerekiyor. Bir ekol olmak gerekiyor. Bunu sadece sonuçlar bazında değil, tamamen başardığımızı düşünüyorum. Federasyonla birlikte çok önemli işler yapacağız. Bu ülkenin basketbolunu çok daha yukarılara çıkarmak ve bir marka oluşturmak zorundayız. Umarım önümüzdeki maçlar bizim için başarılı geçer.