Marina Maljkovic | Emek
"Takıma gelen - giden basketbolcular sebebiyle zor ve ekstra konsantre olmamız gereken bir sene yaşadık; ama oyuncularımdan beklentim ilk günden beri aynıydı. Beni ve sistemimi anladılar, tüm zorluklara rağmen birlikte katlandık. Sezon boyunca verdiğimizin emeğin karşılığında iki kupadan daha iyi bir ödül alamazdık."
RÖPORTAJ: ECE ERGEZ
Bilirsiniz, insanlar genellikle büyük sonuçlar elde etmek için iki yıla ihtiyaç olduğunu söylerler. İki yıl bunun gibi büyük bir sonuç elde etmek için minimum süredir. Dürüst olmalıyız, oyuncularım ve ben bu sezon basketbol dışında hiçbir şey düşünmedik. Ne özel hayatlarımız ne de başka bir şey... Tek hedefimiz sezonu bitirebileceğimiz en yüksek noktada bitirmekti ve bu hedefe ulaşmanın tek yolu çok çalışmaktı.
Bu sezonun bizim için ne kadar zor olduğunu vurgulamaktan vazgeçmeyelim. Oyuncularım tarih yazdı. Fenerbahçe, EuroLeague'i erkekler ve kadınlarla kazanan tek takım ve bu çok büyük bir olay. Kadın basketbolunda her zaman hatırlanacak bir ilk. Biz tarih yazdık ve bu asla silinmeyecek.
Daha önce de söylemiştim, EuroLeague sezonu gelen ve giden oyuncular sebebiyle zorlu geçiyor. Şubat ayında kadromuz son hâlini aldı ve o günden EuroLeague şampiyonu olduğumuz ana kadar sadece bir kaç ay geçti. Bu yüzden benim ve tüm ekibim ile takımdaki diğer oyuncular için bu şekilde çalışmak çok zordu. Biliyorsunuz, grup içindeki kimyayla ilgili bazen sorunlarımız oldu. Türbülans yaşama riskimiz vardı; ama herkesin emeğiyle bunu yaşamamayı başardık.
Oyuncuların geç gelmesi takımımızı çok etkilemedi. Hem sezon hem de gelen giden basketbolcular sebebiyle zor ve ekstra konsantre olmamız gereken bir sezon yaşadık; ama oyuncularımdan beklentim ilk günden beri aynıydı. Beni ve sistemimi anladılar, tüm zorluklara rağmen birlikte kaldık. Sezon boyunca verdiğimizin emeğin karşılığında daha iyi bir ödül alamazdık.
EuroLeague Women finalinden bahsederken, ilginç bir gerçek var... Şu anda herkes, EuroLeague Play-off'larına odaklanmış durumda. Dünyanın dört bir yanından insanlar beni arıyor ve “Hocam, EuroLeague Play-offlarında tabii ki çok büyük maçlar var; ama Fenerbahçe’nin Prag'daki finalde hücumda ve özellikle savunmada sergilediği oyunu hiçbir takımda görmüyoruz!” diyor. Yani bunun kesinlikle harika bir sonuç olduğunu tekrar belirtmek istiyorum.
Artık sezon bittiğine göre söyleyebilirim ki, final maçında oynadığımız oyun, sezonun içinde yaptığımız her zorlu idmanın, sürecin karşılığı gibiydi. Saatlerce süren sıkı antrenmanlar final maçındaki oyunun temeliydi. İşte bu yüzden çok etkileyiciydi ve herkes bundan bahsediyor.
Bence Türkiye Ligi çok iyi, zorlu ve talepkâr bir lig. Her takımın, her takıma kaybedebileceği bir lig, yani tüm ekipler kaliteli... Burası çok zorlu ve hepimiz bu ligde olmayı seviyoruz.
Tüm kariyerim boyunca kulüpler ve uluslararası takımlar aracılığıyla Türk basketbolunu çok iyi tanıdığıma inanıyorum. Benim için en önemli şey kulübümün, en iyi yerli oyunculara sahip olması. Türk oyunculara gerçekten çok saygı duyuyorum ve bence bu sezon Fenerbahçe adına Alperi'yle Olcay'ın net gelişimini, ne yaptıklarını ve ne kadar ciddi bir sezon geçirdiklerini gördük.
Öte yandan İdil, Elif, Selin gibi oyuncular da Fenerbahçe'nin geleceğinin parlak olduğunu gösterdi. Bu nedenle son maçta, tecrübeli oyuncular ve en önemli maçlarda zaten çok oynayan gençlerle beraber çok iyi bir karışım vardı. Yani niyetim çok açık, bir yıl önce de böyleydi. Kulübe geldikten 5 gün sonra İdil Saçalır'a önemli bir rol verdim ve ardından Sırbistan'da genç oyuncular için birçok kamp yaptım. Fenerbahçe'nin gelecekle ilgilendiğini ve gelecek 5 yıl için güçlü bir takım kurduğunu gösterdik. Sözlerime son verirken her zaman yanımızda olan başta başkanımız Ali Koç’a, yönetim kurulu üyemiz Mustafa Kemal Danabaş’a, tüm yönetim kuruluna ve sponsorlarımıza çok teşekkür ediyorum.