Lider | Orhun Ene

"Bizim oyunculuk dönemimizde yabancı oyuncu sayısı bu kadar fazla değildi. O anlamda takımlarında sorumluluk alan, liderlik yapan, kritik anlarda topları kullanabilen oyuncuların olması gerekiyor."

HÜSEYİN DEMİR

Günümüz basketbolunda artık şut çok önemli bir hâle geldi. Sporda antrenman metotları, çalışma süreleri ve basketbolun diğer dinamikleri benim oyuncu dönemime göre şu an çok gelişmiş durumda. Basketbol sürekli değişiyor ve gelişiyor. Bilimsel antrenman teknikleri oyuncular üzerinde etki yaratıyor. Artık basketbolcular sezon öncesi, sezon sonrası bireysel antrenmanlarla gelişimine daha çok önem veriyor.

İstatistiklere göre oyun içerisinde şut atan oyuncular daha fazla yer alıyor. O yüzden TOFAŞ'ın yaptığı gibi bu tarz şut eğitim kampları, oyuncuların gelişimi için çok önem arz ediyor. Şu an oynanan basketbolda uzak menzilli şutlar ile her türlü pozisyonda isabet bulabilen oyuncular ön planda yer alıyor. 

Basketbolda tekrar ve detay çok önemli… Bu yaz dönemleri oyuncular için bir fırsat, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeleri gerekiyor. Basketbolcuların kendilerine yatırım yapması lazım. Günümüz basketbolunda şut, en etkili silahlardan biri...

Tofaş'ın başına geldiğim dönemden önce takım, çok istediğimiz bir konumda değildik. Türk basketbolunun lokomotif kulüplerinden Tofaş, hem A takıma hem de altyapıya yaptığı yatırımlarla biliniyor. Takımımız sezon başında istenilen performansı sahaya yansıtamamıştı. 

İlk dönemler istediğimiz başarıları elde edememiştik fakat sezonun sonuna doğru ivme yakaladık. Özellikle play-off dönemine gelmeden önce normal sezonun sonuna doğru performansımız arttı. Play-off dönemine kadar oynadığımız basketbol ve yakaladığımız ivmeyle aldığımız galibiyetler bizi yukarılara taşıdı. Kendi ve takımın adına iyi bir sezonu geride bıraktığımızı düşünüyorum.

Tekrar Avrupa Kupaları'na katılma hakkını elde ettik. Yoğun ve yorucu bir sezonun ardından önümüzdeki seneye odaklanıyoruz. Gelecek sezona iyi başlayıp önümüzdeki yıl daha istikrarlı bir Tofaş izleyeceğiz. Beklentiler arttı, o yüzden çok çalışıp elimizden gelenin en iyisini sahaya yansıtmak istiyoruz. Umarım istediğimiz takım kimyasını kurarak daha önce Avrupa’da ve Türkiye’de Tofaş ile yaşadığımız başarıları elde ederiz.

Bugünün basketbolundaki yeni kurallarla yabancı oyuncu sayısı geçmişe göre çok fazla… Bizim oyunculuk dönemimizde yabancı oyuncu sayısı bu kadar fazla değildi. O anlamda takımlarında sorumluluk alan, liderlik yapan, kritik anlarda kritik topları kullanabilen oyuncuların olması gerekiyor. Kulüplerde bu tarz oyuncular genelde yabancı oluyor. Mesela Anadolu Efes’te Shane Larkin, Micic gibi kısalar Türk oyuncuların önünde isimleri duyulmaya başladı. 

Türk basketbolunda kulüplerin bütçelerine yaptığı artışlar ve rekabetin artmasıyla da bu yabancı oyuncular daha ön planda oldu. Büyük kulüplerin, NBA’deki yıldız oyuncular hariç neredeyse dünyanın her bölgesinden en iyi oyuncuları alma şansları var. Bu, bizim yerli basketbolcuarımızın gelişimi ve değişimi için maalesef dezavantaj diyebilirim. 



Geçmişe dönüp baktığımızda çok yetenekli sporcuların yetiştiğini de gözlemliyoruz. Avrupa’ya adapte olmakta bazen zorlanıyoruz, Lokal oyuncularıyla başarılı olan İtalya, İspanya ve Almanya’da bunun örnekleri var. Biz yetenekli genç oyuncularımızın gelişimini görüyoruz, antrenmanlarda kendilerini kanıtlıyorlar. Umarım sorumluluk alan, karar verici oyuncuları önümüzdeki günlerde daha çok görürüz.

Tofaş Spor Kulübü'nün 'sürdürülebilir altyapı' anlamında Türkiye’de öncü bir kulüp olduğunu söyleyebilirim. Her zaman altyapıdan aldığı oyuncuları yetiştiriyor ve A takıma yükselterek onların daha iyi olmalarını sağlamak için aracı oluyor. Bu tarz organizasyonlarda rol ve sorumluluk bulan oyuncuların gelişimi daha çabuk oluyor. Oyuncu olmak için sahada en iyi şekilde oynamak gerekiyor. Oturarak oyuncu olamazsınız. 

Bizim ülkemizde bu basketbolculara da hak veriyoruz... Ekonomik anlamda gelecek kaygısıyla oyuncular, maddi anlamda kendilerini güven altına almak istiyorlar. Bunun dengesini iyi kurmak gerekiyor. Takımın kulübesinde oturmaktansa iyi bir organizasyonun 1parçası olmak bunun bir çözümü diyebilirim. Önümüzdeki günlerde Türk basketbolunda bu denge kurulursa, bizim dönemimizdeki oyuncuların seviyesinde yetenekli gençlerin yetişeceğini düşünüyorum.