İmza: Jarrell Eddie & Mam Jaiteh
ING Basketbol Süper Ligi'nde bu sezon takımlarına önemli katkılar veren Fenerbahçe Bekolu Jarrell Eddie ile Empera Halı Gaziantep'ten Mam Jaiteh, sezonun geride kalan kısmını değerlendirdi. Fenerbahçe'de olmaktan mutlu olduğunu söyleyen Eddie, kendisini hâlâ bir NBA oyuncusu gibi hissettiğini belirtirken, bu sezon istatistiklerde öne çıkan Jaiteh ise asıl önemli olanın takım başarısı olduğunu vurguladı.
RÖPORTAJ: TOLGA YENİGÜN
ÜST DÜZEY
JARRELL EDDIE
"Hâlâ bir NBA oyuncusu olduğumu hissediyorum, bu sebeple bir gün NBA'e geri dönmek istiyorum. Aslında EuroLeague ve Fenerbahçe de olmak istediğim yer. Bu yüzden kariyerimi, Avrupa'da veya NBA'de üst düzey basketbol oynayarak bitirmeyi çok isterim."
İstanbul'da geçirdiğim zamandan gerçekten keyif alıyorum. Fenerbahçe ile burada geçirdiğim bu sezondan çok keyif alıyorum. Takımda büyük değişimle ilgili, oyunumuzda çok fazla geçiş oldu. Ama sezondaki iniş ve çıkışlara karşın takımımızın yolunu bulduğunu düşünüyorum. Bir sisteme yatırım yaptık ve mümkün olduğunca çok maç kazanmaya çalışıyoruz.
EuroLeague'in rekabet gücü eşsiz. Şöyle hissediyorum: dünyanın en iyi ikinci ligi... Rekabet gücü, her topun önemli olduğu anlar, Avrupa'da oynadığım diğer basketbolların üzerinde başka bir seviye. ING Basketbol Süper Ligi'ne gelince, gerçekten iyi bir lig, çok çekişmeli, çok sayıda iyi takım, çok sayıda iyi oyuncu var. Oynadığım diğer yerlere oldukça benziyor. Ama sanırım her yerin kendine ait bir özelliği var.
Demek istediğim, Fransa'da oyunun daha atletik olduğunu hissediyorum ve İspanya muhtemelen EuroLeague basketboluna en yakın olan ülke. Türkiye Ligi her ikisinin karışımı. İyi takımlar var, iyi EuroLeague takımları, Harika kulüpler ve harika oyuncular da var.
Kendimde eksik gördüğüm üç sayılık atışlarımı geliştirdim. Yapabildiğin kadar çok şut çalışabilirsin ve hazır olmaya çabalarsın... Sahaya çıktığında her zaman daha iyi olmak istiyorsun. Maçta şut sokabilmek için çok sayıda şut çalışması, çok fazla idman yaparak, hazır kalmaya çalışıyorsun.
İdollerim konusuna gelirsek... Muhtemelen NBA günlerimden Klay Thompson, Steph Curry, Ray Allen ve Kyle Korver olduğunu söyleyebilirim. Bu dört oyuncudan üçüyle oynayabildim, onların nasıl çalıştıklarını ve maçlara nasıl hazırlanacaklarını görmek bana ilham verdi.
Bu sezon Galatasaray'a karşı oynadığım maç benim için özeldi. Ligde en iyi maçımı Galatasaray'a karşı oynamıştım. Diğer karşılaşma, muhtemelen Türk Telekom maçıydı. Bunu hatırlıyorum, sanki orada zor bir maç olmuştu. Türkiye Ligi'nde aklıma takılan iki maç bunlar. Sonra tabii ki Euroleague'de CSKA'ya karşı oynadığım maçları söylerim. Takıma yardım edebildim ve iyi oynadım. En iyi maçlarım bunlar...
Müzik hayatımın büyük bir parçası. Boş zamanlarımda müzik yapmayı seviyorum. Müzikle çok ilgiliyim. Her zaman enerjimi harekete geçirmenin iyi bir yolu olduğunu hissediyorum. Ayrıca bu enerjiyi bir takıma getirmenin önemli olduğunu düşünüyorum; çünkü maça çıkıyoruz, orada maçın havasına girmemiz lazım.
Dans ediyorum çünkü müzik bana dans etmek istediğimi hissettiriyor. Bir dansçı falan olmam gerekmez. Favori bir dansçım da yok. Ama en sevdiğim sanatçılar, en sevdiğim müzik türü, rap ve hip hop. En sevdiğim şarkıcılar ise sürekli değişiyor. Yani şu anda, bana favorimi sorsanız, 21 Savage ve J. Cole derim. Şu anda ikisi de benim adamlarım!
Pandemi nedeniyle Fenerbahçe taraftarı karşısına çıkamadım. Ataşehir'in, Avrupa'da oynamak için en iyi atmosfer olduğunu hep söylüyorlar. Yani bu ortamın olmaması hoş olmadı. Boş bir salonda oynamak gibi garip bir sezon oldu ve kesinlikle taraftarların eksikliğini hissediyorum. Şahsen enerjik bir atmosferde, taraftarların önünde oynamak sezonu daha da iyi hale getirebilirdi.
Bu yıl oğlum oldu... Bu nedenle, eşim ve iki çocuğuma zaman harcadım. Özellikle kısıtlamalar ve diğer her şeyle dışarı çıkıp, şehri keşfetmemiz biraz zor oldu. Ama sezondan sonra ailece kendimize biraz vakit ayıracağız. Sultanahmet Camii'ni görmek istiyoruz. Orası için Netflix'te bazı özel şeyler izledim: Kaldırımda dondurma satıyorlar ve adam seninle oynuyor.
Bu arada neyse ki bir kez tekne turu yaptık. Şükran Günü tatilimiz için tekne turuna çıktık. Bir tekneye bindik ve suya açıldık. İstanbul'da birçok farklı yer var. Sezondan sonra, görmek istediğimiz yerlerin bir listesi var. Sezon bittikten sonra İstanbul'da biraz zaman geçireceğim ve basketbolcudan çok turist olmaya çalışacağım.
Ana hedefim NBA'e geri dönmek. Hâlâ bir NBA oyuncusu olduğumu hissediyorum, bu sebeple bir gün NBA'e geri dönmek istiyorum. EuroLeague ve Fenerbahçe de olmak da güzel. Bu yüzden kariyerimi Avrupa'da veya NBA'de üst düzey basketbol oynayarak bitirmeyi çok isterim. Bu benim kariyer hedefim...
TİPLEME
- En beğendiğin koç
- Brad Stevens
- En beğendiğin oyuncu?
- Kobe Bryant
- En iyi ilk 5'in?
- Steph Curry, Kobe Bryant, LeBron James, Kevin Durant, Shaquille O'Neal.
- En zorlu deplasman?
- Duke Üniversitesi
- Birkaç kelime ile Fenerbahçe Beko...
- Tarih, prestij, üst seviye
JARRELL EDDIE
Doğum tarihi: 30 Ekim 1991
Ülkesi: ABD
Boy: 2.01 metre
Pozisyon: Uzun Forvet
KARİYERİ
2014-2015 Austin Spurs
2015-2016 Washington Wizards
2016-2017 Austin Spurs
2017 Windy City Bulls
2017 Phoenix Suns
2017-2018 Windy City Bulls
2018 Boston Celtics
2018 Chicago Bulls
2018-2019 Strasbourg IG
2019-2020 Murcia
2020- Fenerbahçe Beko
TAKIM OYUNCUSU
MAM JAITEH
EMPERA HALI GAZİANTEP BASKETBOL
“Benim için takımın bu sezon en skorer ve en çok ribaund alan oyuncusu olmam, bir şey anlam ifade etmiyor. Çünkü benim için en önemli olan şey, maçları kazanıp, takımımı play-off’a taşımaktı. Ama bu istatistikler de takımınıza ne kadar katkı sağladığınızı göstermesi açısından güzel.”
Bu yıl dengede geçen bir sezon oldu. ING Basketbol Süper Ligi'ni 15 galibiyet ve 15 mağlubiyetle tamamladık. Bizim için bu sezon hedefimiz play-off’a kalmaktı ve bunu da başardık. Bu işin pozitif tarafı... Sezon içinde inişler çıkışlar yaşadık.
Tüm takımlar, maçlarını seyircisiz oynadı. Bizim için birçok karşılaşma, galip gelmek zorunda olduğumuz maçlardı. Bazı kazanacağımız maçlardan mağlup ayrıldık. Bazı karşılaşmalar vardı, herkes kaybedeceğimizi düşünüyordu; ama o maçları da kazandık. Bizim için her maç çok önemliydi. Günün sonunda yolumuza devam etmeyi başardık ve bunun için de mutluyuz.
Pınar Karşıyaka ile oynadığımız normal sezonun ikinci maçı, bizim için çok güzel hissettiğimiz maçlardan biri oldu. Karşıyaka, bu ligin en iyi takımlarından biri, iyi bir mücadele olmuştu. En iyi oyunumuzu sahaya vermeye çalıştık.
Ayrıca, bu bizim evimizdeki ilk maçımızdı. Hiç korkmadan, endişelenmeden oynadık ve bu maçı kazandık. Bu kadar iyi bir takıma karşı sezonun ilk galibiyetini almış olduk. Bu da bize sezonun ilerleyen sürecinde güven verdi.
Fenerbahçe Beko ile oynadığımız deplasman maçı da inanılmaz bir maçtı. Play-off'lara kaldığımız süreç içindeki en önemli maç olduğunu söyleyemem; ama bence en iyi galibiyetti ve tabii ki unutulmayacak bir mücadeleydi. O maçta takım olarak çok iyi oynadık. Herkes elinden gelen tüm eforunu ortaya koydu, birbirine yardım etti.
Fenerbahçe maçı hep aklımda olacak. Çünkü bu maçta büyük bir karakter ortaya koyduk. Biz farklı bir şekilde önde olmamıza rağmen geriye düştük; ama pes etmedik, maçı uzatmaya taşıdık ve kazandık. Yüreğimizi ortaya koyduk ve kazandık. Bu maç her daim hafızamda olacak, çok güzel bir anı olarak hatırlayacağım.
'Double-double'lar konusuna gelince… Maça çıkmadan önce aklımda olan tek hedef, takımımın galibiyeti için elimden geleni ortaya koymak. Her şeyi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Takımımı mutlu etmek ve galibiyet için mücadele etmek önemli. Eğer bir maçta 20 ribaund alıyorsam bu sadece istatistiktir. Sadece bunun için sahaya çıkmıyorum, yani tek odak noktam bu değil.
Sahada aklımda olan tek şey, takımıma elimden gelenin en iyisini vermek. Eğer böyle istatistikler oluyorsa, bu da takımım için elimden geleni ortaya koyduğum içindir.
Aslında her maç, her eşleşme zordu. Çünkü her takım birbirinden farklı organizasyonlar, her birinin kendine has takım yapısı, oyunları var. Ama tüm sezon bizi en çok zorlayan mücadelelerin Efes maçları olduğunu söyleyebilirim. Onların üm oyuncuları güçlü… Sahadayken üzerinizde normalden 6 - 7 kat daha büyük bir baskı oluyor. Ama bu maçlar kolay olmamakla birlikte sizin gelişiminize de katkı sağlıyor. Enteresan ama bir o kadar da etkileyici maçlar oldu.
Benim için takımın bu sezon en skorer ve en çok ribaund alan oyuncusu olmam, bir anlam ifade etmiyor. Çünkü benim için en önemli şey, play-off’a kalmaktı. Ama bu istatistikler de takımınızı taşıdığınızı, takıma ne kadar katkı sağladığınızı gösterir.
Bence play-off’a kalmamızı sağlayan kazandığımız maçlar, kişisel başarılardan daha önemli. Bunlar benim için büyük anlam ifade ediyor ve en önemlisi de bu. Sonuç olarak benim için mükemmel bir sezon oldu. Daha yüksek seviyelerde oynamak, her oyuncu gibi benim de hedefim. Gelecek sezon ne olacak; bekleyip göreceğiz.
MAM JAITEH
Doğum tarihi: 27 Kasım 1994
Ülkesi: Fransa
Boy: 2.08 metre
Pozisyon: Pivot
KARİYERİ
2010-12 INSEP
2012-13 Boulogne Sur Mer SOMB
2013-16 Nanterre 92
2017-18 CSP Limoges
2018-19 FIAT Torino
2019-20 Avtodor Saratov
2020- Empera Halı Gaziantep Basketbol