İMZA | Berke Aygündüz & Zafer Aktaş
Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi'ne renk katan Yukatel Merkezefendi Belediyesi, potansiyeli olan genç yabancıların EuroLeague yolunda bir geçiş noktası oldu. Denizli'den Avrupa takımlarına transfer olan basketbolcular dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Ligde kalıcı olmayı hedefleyen Denizli temsilcisinden Berke Aygündüz ve başantrenörü Zafer Aktaş ile konuştuk.
GELİŞİM
BERKE AYGÜNDÜZ
"Türkiye Basketbol Ligi’nin (TBL) gelişimimde kesinlikle çok büyük bir rolü var. Türk oyuncular orada çok daha fazla sorumluluk alarak oynama şansı buluyor. Bu da onların gelişimlerini olumlu yönde etkiliyor. Özellikle Basketbol Süper Ligi’nde süre almakta zorlanan gençler için TBL'nin çok değerli bir şans olduğunu düşünüyorum."
HÜSEYİN DEMİR
Öncelikle takım olarak sezona istedigimiz gibi başlayamadığımızı söylemek istiyorum. Daha sonra iyi toparladık. Çok güçlü takımlara karşı önemli galibiyetler aldık ama aynı zamanda şanssız bir şekilde kalp kırıcı mağlubiyetler de yaşadık. Tabii ki bu olanların hepsi basketbolun içinde var.
3 takım arkadaşımız EuroLeague ekiplerinde mücadele edecek. Bunun bizim için gurur verici bir durum olduğunu söyleyebilirim. Kendi özelimde ise sürekli öğrendiğim ve kendimi geliştirdiğim bir sezon oluyor.
Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi, gerçekten çok çekişmeli ve rekabetçi bir organizasyon... Her takım çok kaliteli ve iyi oyunculara sahip olduğu için play-off hattı ve düşme potası arasında sadece 2 galibiyetlik fark bulunuyor. Her maçın altın değerinde olduğunu görüyoruz. Belki de hem play-off potasında hem düşme hattında sadece 1 galibiyetlik fark bile belirleyici olacak. Öncelikli hedefimiz ligi düşme hattından uzakta bitirebilmek ve sonrasında play-off oynamak.
Türkiye Basketbol Ligi’nin (TBL) gelişimimde kesinlikle çok büyük bir rolü var. Türk oyuncular orada çok daha fazla sorumluluk alarak oynama şansı buluyor. Bu da onların gelişimlerini olumlu yönde etkiliyor. Özellikle Basketbol Süper Ligi’nde süre almakta zorlanan gençler için TBL'nin çok değerli bir şans olduğunu düşünüyorum.
Bana gelirsek... Öncelikle savunma konusunda çok aşama kaydettiğim kanısındayım. Takım müdafaası ve 1'e 1 savunmamın üzerine kattığımı düşünüyorum. Hücumda ise spacing ve ikili oyunlarımı geliştirdim.
A Milli Takım ve EuroLeague’de oynama hedeflerim var. Aynı zamanda yurt dışında da forma giymek istiyorum. Kariyerimdeki en önemli gelişme TBL’de oynayıp sorumluluk alarak tecrübe kazanmam oldu. Neler yapabileceğimi daha iyi anladım. İlk yıllarımda şu an olduğum mental olgunluk seviyesine ulaşmamıştım... Şimdi daha iyi anlıyorum... Her zaman güçlü kalmanız gerekiyor.
Açıkçası geçen sezonun ardından TBL'de oynamayı düşünmüyordum. BSL’de kendimi kanıtlamak esas hedeflerim arasında yer alıyordu. Şimdi Süper Lig’de forma giyiyorum. Kendimi kanıtlama açısından bu sezonun bana yardımcı olacağını düşünüyorum. Umarım uzun yıllar BSL’de oynarım. Tabii ki de çok zorlu bir lig ve telafisi olmayan maçlar oynuyoruz. Bu durum aslında stresten çok daha hırslı olarak karşılaşmaya hazırlanmamızı sağlıyor. Her maça kazanmak için çıkıyoruz. Benim için ise iyi bir sezon geçiriyor diyebilirim... Çok özel tecrübeler kazanıyorum, savunmada ve hücumda geliştiğimi düşünüyorum. Tabii ki de bu işin bir sonu yok ve her gün daha iyi olmak için çabalıyorum.
TİPLEME
- En beğendiğin koç?
- Zafer Aktaş
- En beğendiğin oyuncu?
- Scottie Wilbekin
- En iyi 5'in?
- Nate Mason - Scottie Wilbekin - Will Clyburn - Vitto Brown - Daniel Oturu
- En zorlu deplasman?
- Pınar Karşıyaka
- Tek kelime ile Denizli..
- Aile
SİSTEM
ZAFER AKTAŞ
Yukatel Merkezefendi Belediyesi Koçu
"Rihards Lomazs, Moses Wright, Max Heidegger, Rogkavopoulos, Nate Sestina ve Daniel Oturu gibi isimler Avrupa basketbolunda önemli süreler alıyor. Öncelikle bu oyuncular detaylı ve uzun bir çalışmanın sonucu olarak seçiliyor. Tabii ki doğru şekilde yeteneklerini gösterebilecekleri bir oyun sistemi için seçiliyorlar. Yani sistem oyuncunun özelliklerini ortaya koymasına olanak sağlıyor."
HÜSEYİN DEMİR
Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi gerçekten çok zor ve çekişmeli bir organizasyon oluyor. Özellikle bizimde yer aldığımız alt sıralarda ciddi bir yarış var. Kalan maçlar artık telafisi olmayan mücadeleler olduğu için çok konsantre ve dikkatli olmamız gerekiyor.
Her geçen sene takımların yatırımları ve sponsorlukları artıyor. Doğru orantıyla oyuncu kalitesi yükseliyor. Bu da direkt ligin kalitesini yukarı çekiyor. Süper Lig’de birçok takımımız Avrupa kupalarında mücadele ediyor ve aynı zamanda bu kupaların favorileri olarak gösteriliyor.
Denizli’de müthiş bir ilgi ve basketbol sevgisi var… Basketbolseverler her maçımıza gelmeye çalışarak bizi destekliyor. Biz de mümkün olduğunca saha dışı organizasyonlarla onlarla bir arada olmaya çalışıyoruz. En büyük hedefimiz; Süper lig heyecanının şehirde devam etmesini sağlamak… Biliyoruz işimiz çok kolay değil ama başaracağımıza yürekten inanıyoruz.
Yukatel Merkezefendi Belediyesi, potansiyeli olan genç yabancıların EuroLeague yolunda bir geçiş noktası oldu. Rihards Lomazs, Moses Wright, Max Heidegger, Rogkavopoulos, Nate Sestina ve Daniel Oturu gibi isimler Avrupa basketbolunda önemli süreler alıyor. Öncelikle bu oyuncular detaylı ve uzun bir çalışmanın sonucu olarak seçiliyor. Tabii ki doğru şekilde yeteneklerini gösterebilecekleri bir oyun sistemi için seçiliyorlar. Yani sistem oyuncunun özelliklerini ortaya koymasına olanak sağlıyor.
Bu iş için hem teknik ekibimle hem de Avrupa ve ABD'de çalıştığım scout ekipleriyle iletişim hâlindeyim… Geniş bir portföy üzerinden çalışıyoruz, tabii ki bu iş sadece oyuncuyu seçmekle olmuyor, onun gelmesi için ona doğru bir kariyer planlaması da yapıyoruz. Basketbolcu gelince de takımdaki tüm çalışanlarımla beraber oyuncunun en iyi performansını ortaya çıkarması için uygun ortamı yaratıyoruz.
Genç ve yerli isimlerin kritik pozisyonlarda yer alarak önemli süreler aldığını söyleyemem. Özellikle genç oyuncularımızın kendilerine doğru bir kariyer planlaması yapabildiklerini düşünmüyorum. Başka nedenlerden dolayı farklı tercih yapıyorlar. Bu tercihlerde yanıldıkları zaman kariyerleri yara alıyor. Çok yetenekli oyuncularımız var. Gerçekten sorumluluk alabilecek düzeyde ama doğru yerde olmadıkları zaman bu şansı kaçırıyorlar.
Herkesin her şeyi yapamayacağı tezinden yola çıkarak bu organizasyonun takım işi olduğunu söyleyebilirim. Her oyuncuyu puzzle’ın bir parçası olduğuna ve o parçanın eksik olduğunda resmin tamamlanamıyacağına inandırıyoruz… Bu sayede onların sorumluluk bilincini geliştirip, takımdaşlığı üst seviyeye çekmeye çalışıyoruz. Bu sene çok fazla oyuncu değiştiği için biraz zorlanıyoruz ama üstesinden geleceğiz.
Şu an için akademisyenliğe dönmek gibi bir düşüncem yok… En sevdiğim işi antrenörlüğü yapmaktan ve bunu eğitimci kimliğim ve felsefemle birleştirmekten dolayı çok mutluyum.
Nate müthiş akıllı ve oyun zekası çok üst düzey bir oyuncu, takımı oynatmayı, arkadaşlarını işin içine sokmayı çok seviyor... Buraya gelmeden önce kendisinin skor gücünün çok iyi olduğunu ama asist sayısını arttırmamız gerektiğini konuşmuştuk ve şu an için müthiş iş yapıyor.