İkili delilik
Bu sezon MVP ödülünü kazanmaya en yakın isim olan Nikola 'Joker' Jokic'in önderliğindeki Nuggets, NBA şampiyonluğu için de en büyük favori konumunda bulunuyor.
ARDA AYGAHOĞLU
Geçtiğimiz sezon tarihindeki ilk NBA şampiyonluğunu kazanan Denver Nuggets, normal sezonda Batı Konferansı’nın zirvesini aynı galibiyet sayısına sahip Oklahoma City Thunder ile paylaştı.
Denver normal sezonda çoğu maçı rölanti bir performans ile geçirmesine rağmen ulaştığı galibiyet sayısı ile ligin üzerinde bir oyun gücüne sahip olduğunu kanıtladıktan sonra Batı Konferansı lideri olarak 8. sıradaki Lakers ile eşleşti.
Seri öncesi iki takımın rekabetini incelediğimizde Denver’ın son 8 maçın tamamını kazandığı görülebilir. En iyi tartışmaları subjektif olsa da, milyonlarca NBA izleyicisi için bu seriyi özel kılan detay ise NBA’in mevcut en iyi oyuncusu ile NBA tarihinin en iyi oyuncusunun rekabeti oldu. Lebron James, GOAT tartışmalarındaki yerini perçinlemek için son bir yüzüğe ihtiyaç duysa da, tarihinin en güçlü dönemini yaşayan Denver tarafından kariyerindeki belki de son yüzük şansı harcandı.
JOKER, GOTHAM TAHTINA OTURDU
Nikola Jokic’in NBA tarihindeki tüm MVP’ler arasında beklentileri en çok aşan ve oyunu en farklı isim olduğu söylenebilir. Yağ oranı yüksek, yavaş, atletizmi düşük bir Avrupalı uzunun, NBA MVP’sine dönüşümü ligin tarihindeki en büyük sürpriz olabilir.
Bundan daha şaşırtıcı bir şeyler ararsak da, muhtemelen bu 2.10 üzerindeki dev ve yavaş pivotun NBA şampiyonu olan takımın oyun kurucusu olması olurdu ki burada da bahsettiğimiz isim Joker oluyor.
Jokic’i dünyanın en iyi oyuncusu yapan meziyetlerini sıralamak kolay ancak bitirmek çok zor. Basketbol zekası ve oyun görüşüyle NBA tarihinde oyun kurucu rolünü üstlenen ilk pivot oldu. Denver hücumlarının çok büyük oranını yönlendiriyor, takım arkadaşlarına kolay sayı ve şut imkanı sunuyor.
Dahi olduğu için kısıtlı yetenekleri olan rol oyuncularını, oyun görüşüyle katkı verecek seviyeye çıkartıyor. Takımın diğer yıldızı Murray ile inanılmaz bir uyumu var, topu eline aldığında oyuncu kalitesine bakmaksızın herkes ondan pas alabileceğini biliyor. Onu MVP yapan en önemli özellik ise topu inanılmaz şekilde verimli kullanması olarak görülebilir.
Karşılaşmanın kritik anlarında oyunu domine edip hücumda işleri rahatlatıyor, oyun genelinde bencil olmadan hücum yükünü sırtlanabiliyor ve bunu yaparken takım arkadaşlarını da maçın içine dahil ediyor. Belirli sayıda şut deneyen bir oyuncu ortalamanın çok üzerinde istatistikler yakalayabilir. Joker ise bunu sanatsal bir şekilde oyununa verdiği ince ayar ile kusursuza yakın biçimde yapıyor.
Post up üzerinden hem kendi takımına hem de rakibe şekil veriyor. Yarattığı üçlük ve orta mesafe şut tehdidi sebebiyle savunmayı çaresiz bırakıyor. En kısa şekilde özetlemek gerekirse... Jokic üçlük atmak isterse 2.15 bir adamı bloklamanız gerekiyor! Post up tercihinde bire bir kaldığında footwork ve yumuşak hook atışlarıyla kolay sayı buluyor, yardım getirdiğinizde oyun görüşüyle boştaki takım arkadaşına sayı attırıyor, perde çıkışı devrildiğinde ise hem şut hem pas tehditiyle savunmayı kırıyor. Joker’in yetenek setindeki genişlik, Denver’a benzersiz bir dominantlık sağlıyor.
NUGGETS'IN EZİCİ DOMİNANTLIĞI
Denver Nuggets, şampiyon bir takım yaratmak istediğinizde sahip olunması gereken her şeyi bünyesinde bulunduruyor. Ligin en iyi oyuncusu, ligin en iyi gardlarından ve clutch oyuncularından biri, gününde olduğunda takımın en iyisi seviyesine çıkabilen üçüncü adam ve sahada olmaktan keyif alan görevini kabullenerek en iyi katkıyı vermeye çalışan rol oyuncuları, egodan arındırılmış takım kimyası, takımla iletişimi kuvvetli bir koç.
JOKER'A KARŞI BATMAN ADAYLARI
Denver’ın makina gibi işleyen düzenini bozmak için onları strese sokmak ve basketbolda performansı etkileyen en önemli unsurların başında yer alan psikolojik güç gerekiyor. Denver gerek oyunu gerek medya ve taraftarların algısında rakipsiz bir konuma sahip. Öyle ki onlar için diğer rakiplerden çok sakatlık ve sağlık sorunları daha büyük tehdit olabilir.
Kadro kalitesi açısından bakıldığında Denver'a en büyük rakip olarak Boston Celtics gözüküyor. Celtics, hem genç hem de tecrübeli denebilecek kadrosu ve Tatum - Brown önderliğindeki All Star seviyesinde 4-5 oyuncusuyla ana rakip olarak gözüküyor. Giannis ve güçlü kadrosuyla her zaman şampiyonluk adayı olan Milwaukee Bucks ile Miami Heat de Doğu tarafından Nuggets için bir diğer tehdit olarak öne çıkıyor.
Her ne kadar Denver bir önceki sene Minnesota Timberwolves’ı rahat geçse de, koç Malone kendilerini en çok zorlayan rakip olarak onları işaret etmişti. Denver’ın Batı’da ağır favori olduğu gerçeği bir kenara; Wolves, Doncic’li Dallas ve büyük üçlüye sahip Clippers direnç göstermeye hazır ekipler diyebiliriz.
MAVERICKS - CLIPPERS
Luka Doncic’li Dallas Mavericks, birkaç yılın ardından yine iddialı bir kadroya sahip Clippers ile kozlarını paylaşıyor. Doncic’in hücumda harikalar yaratması ve Irving ile sürpriz uyumu, başarıya aç Harden & George & Leonard birlikteliğiyle rekabete girdi. Mavs ve LA Clippers arasındaki güç dengesinin yakınlığı bu seriyi seyir zevki açısından play-off ilk tur mücadeleleri arasında zirveye oturtuyor.
Doncic ve Leonard ikilisinin kritik anlardaki performansı, Irving ve Harden’ın ikinci adam rolündeki katkıları, Luka’nın Mavs’in rol oyuncularına sunduğu imkanlar ve George’un oyunundaki istikrar serinin sonucunu belirleyecek.
OKC - PELICANS
Bu sezon beklentileri aşarak Batı’nın zirvesine oturan Oklahoma City Thunder, şampiyonluk adayı olmayan ama orta düzey bir play-off takımı gücüne sahip Pelicans’a karşı yeni oluşumunun ilk ciddi sınavını veriyor. SGA ve Holmgren’in play-off ortamına ısınma süresi ve Pelicans’ın Ingram, Zion, Mccollum gibi isimlerinin performansı seriye yön verecek.
WOLVES - SUNS
Suns ve GOAT tartışmalarında istediği yeri elde edemeyen Durant, Beal hamlesiyle girdiği sezonda yine hayal kırıklığı yarattı. Wolves ise normal sezondaki performansının tesadüf olmadığını süperstarlardan oluşan Suns’a karşı ilk maçları kazanarak gösterdi. Suns’un tarihi geri dönüş yapma ihtimali zora girmiş görünüyor.
INDIANA - BUCKS
Indiana Pacers, All Star seviyesine çıkan Tyrese Haliburton’un önderliğinde Doğu Konferansı’nda iddialı bir konuma geldi. Giannis’in 3. maçtaki yokluğunu da fırsata çeviren Pacers, Doğu’nun en büyük iki favorisinden biri olan Bucks’a karşı sürpriz yapmak için sınırları zorlayacak.
Bucks, Giannis’in etrafında kurulmuş üst düzey kadro iskeletine sahip bir takım ve serinin favorisi olsa da; Pacers, Miami Heat’ın geçtiğimiz sezonlardaki sürprizlerinin benzerine imza atabilecek kadar tehlikeli bir takım.
NEW YORK KNICKS - SIXERS
Philadelphia 76’ers geçtiğimiz sezonlarda kurduğu süper takımlarla başarıya ulaşamadı. Bu kez 'En Çok Gelişme Kaydeden Oyuncu' ödülünün sahibi Tyrese Maxey ve Embiid’in öncülüğünde bir kez daha şanslarını deneyecekler.
Knicks ise Jalen Brunson’un süperstar seviyesine çıkmasıyla Melo’dan beri en güçlü dönemini yaşıyor. Embiid’in seri içindeki uygunsuz davranışları Sixers’ın psikolojik yetersizliğine işaret etse de, güç dengesi bakımından 6. ve 7. maçlarda kılpayı kazanılan bir seri görülme ihtimalinden de söz edilebilir.
BOSTON CELTICS - MIAMI HEAT
Miami Heat ve Boston Celtics serileri son sezonlarda Doğu Konferansı’nın keyifli bir rutini hâline geldi. Celtics, Porzingis’in katılımı ve sisteme uyum sağlamasıyla geçmiş sezonlara göre çok daha güçlü ve tecrübeli bir profil çözüyor. Yeşiller, önceki sezonlarda Doğu şampiyonluğu ve NBA Finali oynama başarısı elde etti ve yarım bıraktıkları işi tamamlamaya konsantre olmuş durumdalar.
Miami Heat, Spoelstra’nın koçluğu Jimmy Butler gibi isimlerin varlığı ve psikolojik açıdan dirençli takımıyla Celtics’e daima ters geliyor. Ancak bu kez seri altıncı veya yedinci maça uzasa bile Boston Celtics’in güç terazisinde ağır bastığı açıkça görülüyor. Heat için söylenebilecek yegane şey ise kazansalar da kaybetseler de son saniyeye kadar oyundan düşmeyecek ve asla pes etmeyecekleridir.
CAVALIERS - MAGIC
Dürüst olmak gerekirse Cleveland Cavaliers ve Orlando Magic serisi dünya genelinde NBA izleyicilerinin en az merak ettiği eşleşmelerden biri olabilir. Cavs ve Magic, şu ana kadar favoriler arasında olmamalarına rağmen kendi aralarındaki rekabette müthiş mücadele ortaya koydular.
Orlando’da Wagner ve Banchero gibi oyuncuların play-off seviyesindeki durumlarını takip etmek büyük keyif sunuyor. Ev sahibi avantajının öne çıkacağı 7. maça gitme ihtimali olan serilerden biri diyebiliriz.