Final Four tarihinin 5 unutulmaz anı
EuroLeague heyecanının yaklaştığı şu günlerde son dönem Final Four'larına damga vuran 5 unutulmaz anı hatırlattık...
5- AHO KHRYAPA'NIN HÜCUM RİBAUNDU! (15 Mayıs 2016, Berlin)
2015/2016 sezonunda EuroLeague'in en iyi basketbolunu Fenerbahçe ve CSKA Moskova oynuyordu. Bu iki takımın yolu, final maçına kadar birbiriyle kesişmedi. İki takım arasında oynanan final maçı, uzun yıllar unutulmayacak türdendi. İlk yarı sonrası soyunma odasına 20 sayı önde giden CSKA, özellikle son çeyrekte Fenerbahçe'nin müthiş oyununa hiç reaksiyon gösteremedi ve son saniyelere geride girdi. De Colo'nun kaçan üçlüğünün ribaundunu tipleyen Khryapa, bitime 1 saniye kala skoru 83-83'e getirdi. Bu basketin moraliyle uzatmayı daha iyi oynayan CSKA, 101-96'lık skorla Fenerbahçe'yi mağlup ederek şampiyonluğa uzandı. Hakemlerin son bölümdeki performansları uzun süre tartışıldı.
4- VRANKOVIC'İN ŞAMPİYONLUĞU GETİREN BLOĞU (11 Nisan 1996, Paris)
Bozidar Maljkovic yönetimindeki Panathinaikos, kadrosunda bulundurduğu Dominique Wilkins sayesinde EuroLeague'de şampiyonluğun en önemli adaylarından biriydi. Final maçında Barcelona'yla karşılaşan Panathinaikos, maçın son saniyelerine 1 sayı önde girdi. Ancak top kaybı yaptıktan sonra rakibine hızlı hücum şansı veren Panathinaikos, 2.18'lik
Hırvat pivotu Stojko Vrankovic sayesinde maçı kazanmayı başardı. Barcelona hızlı hücumunda iyi geri koşan ve yaptığı blokla rakibine sayı şansı vermeyen Vrankovic, 67-66'lık skorla şampiyonluğu Panathinaikos'a getirdi. Dönemin en büyük yıldızı Dominique Wilkins, Final Four'daki iki maçta toplam 51 sayı üreterek Yunan ekibine liderlik yaptı.
3- ZELJKO OBRADOVIC-ETTORE MESSINA DÜELLOSU (5 Mayıs 2002, Bologna)
Obradovic-Messina rekabeti, antrenörlük düzeyinde Avrupa'nın en önde gelen rekabetlerinden... Toplam 3 defa EuroLeague finalinde karşılaşan bu ikilinin finaldeki ilk
buluşması, 2002'de gerçekleşti. Messina'nın çalıştırdığı Kinder Bologna'nın kadrosunda Ginobili, Jaric, Smodis, Rigaudeau, Antonio Granger gibi yıldızlar bulunuyordu ve üstelik Bologna'da düzenleniyordu F4. Obradovic'in çalıştırdığı Panathinaikos, final maçında Kinder Bologna'nın rakibi olmayı başardı.
Devreye 8 sayı geride giren Yunan ekibi, 2. yarıdaki müthiş performansıyla maçı 89-83 kazanmayı başardı. 22 sayı üreterek Panathinaikos'un en skorer oyuncusu olan İbrahim Kutluay, Bodiroga'yla birlikte Yunan ekibine galibiyeti getiren oyuncu oldu. Yildızlar geçidine sahne olan bu maç, EuroLeague tarihinin en kaliteli maçlarından biri olarak kabul ediliyor.
2- OLY'NİN İSTANBUL'DAKİ İNANILMAZ GERİ DÖNÜŞÜ (12 Mayıs 2012, İstanbul)
Dusan Ivkovic yönetimindeki Olympiakos, geride bıraktığı sezonlara nazaran mütevazı bir kadroya sahipti ve Final Four'a kalan takımlar arasında favori değildi. Yarı finalde Barcelona'yı saf dışı bırakarak birçok kişiyi şaşırtan Olympiakos, asıl sürprizi final maçında yaptı. 3 çeyreğin son iki dakikasına 19 sayı geride giren Olympiakos, maçın kalan bölümünde harika savunma yaparak maçı dengeye getirdi.
Siskauskas'ın skor 61-60'ken maçın bitimine 9 saniye kala çizgiden 2'de 0 atmasının ardından hücuma başlayan Olympiakos, Spanoulis'in pasında kendine has tek el atışıyla isabeti bulan Printezis sayesinde maçı 62-61 kazandı ve tarihin en çarpıcı şampiyonluklarından birine imza attı.
1- OBRA'NIN 'PARTIZAN MUCİZESİ' (16 Nisan 1992, İstanbul)
Zeljko Obradovic, henüz 31 yaşındayken sürpriz bir kararla oyunculuğu bırakarak Partizan'ın başına geçmeyi kabul etti. Yugoslavyadaki iç savaş sebebiyle iç saha maçlarını İspanya'da oynayan, oyuncularının yaş ortalaması 21.7 olan Partizan; Obradovic yönetiminde büyük bir başarıya imza atarak İstanbul'daki Final Four'a adını yazdırmayı başardı.
Final maçında İspanyol ekibi Joventut Badalona'yla karşılaşan Partizan, Djordjevic'in son saniyelerde sağ forvetten attığı el üstü üçlükle rakibini 71-70 mağlup ederek tarih yazdı. Bu maçta toplam 48 sayı atan Djordjevic (23), Predrag Danilovic (25) ikilisi oyuncu olarak, ilk EuroLeague şampiyonluğunu bu takımla yaşayan Zeljko Obradovic ise koç olarak Avrupa basketbolunun yakın geleceğine damgasını vurdu.