Ender Arslan | Sorumluluk
Çağdaş Bodrum Başantrenörü ve A Milli Takım Yardımcı Antrenörü Ender Arslan, "Benim zamanımda sahada aldığım sorumluluk, şu an yerli oyunculara aynı oranda verilmiyor. O yüzden mevcut milli takım oyuncu havuzumuzdaki basketbolcuların gerçek potansiyellerini bilemiyoruz, kestiremiyoruz. Bu durumun da başarımızı etkilediğine inanıyorum" diyor.
ECE ERGEZ
Çağdaş Bodrum olarak yeni sezon kadro planlamamızı yaparken ekip olarak titiz bir çalışma gösterdik. Benim zaten takip ettiğim oyuncular vardı. Onlara yoğunlaşarak çalışmalarımızı yaptık. Basketbolculara teklif sunarken onların kendi takımlarında iyi bir sezon geçirmiş ve iyi karakterli olmalarına dikkat ettik. 'İstediğimiz oyuncuyu aldık mı?' derseniz buna net bir 'Evet' diyemem. Çünkü Avrupa kupalarında yer almamamız sebebiyle bize gelmek istemeyenler oldu. Oyuncu hakkında araştırma yaptığımızda karakteriyle ilgili sorun olduğunu duyunca transferden vazgeçtiğimiz isimler de oldu. Ama genel tabloya bakacak olursak çok karakterli ve iyi bir takım olduğumuzu söyleyebilirim.
Türkiye Sigorta TBL'de daha önce oynadım, orayı tecrübe ettim. Yerli oyuncuların daha ön planda olduğu ve dengelerin çok daha kolay değiştiği bir lig. Oyuncuların da duygularını çok yoğun yaşadığı bir lig. O yüzden geçtiğimiz sezon elimize kupayı alana kadar kendimizi hiç şampiyonluk havasına sokmadık. Çünkü en ufak bir hatanda takipte olan çok güçlü takımlar vardı. Çok şükür istediğimiz gibi hedefimize ulaştık.
Oyunculuktan gelen bir antrenör olmamın avantajını yaşıyorum diyebilirim. Çok önemli kadrolarda olup çok başarısız sezonlar geçirdiğim yıllar oldu. Bütün bunların ne anlama geldiğini bildiğim için şu an hem kadroda hem takımı yönetmede avantaj yaşadığımı söyleyebilirim. Aynı tecrübeyi milli takımda yaşamak benim için daha özel bir duygu tabii ki. Oyunculuk kariyerimin sonrasında milli takımda görev alıyor olmanın benim için yeri ayrı. Ekip olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Kolay bir süreçte değiliz ama potansiyelimizin farkındayız, inancım tam. Umarım oyunculuğumda verdiğim katkıyı antrenörlüğümde de verebilirim.
Sezona zor bir fikstürle başladık ama ben her zaman bardağın dolu tarafından bakmayı seven bir insan oldum, oyunculuğumda da böyleydim. Süper Lig'e uyum sağlamaya çalışırken zor fikstürü aradan çıkarmak belki de iyi gelecek bize... Çünkü şu ana kadar gösterdiğimiz reaksiyondan ben çok memnunum. Darüşşafaka karşısında kazanarak ligdeki ilk galibiyetimizi aldık. Kalan maçlarımızda da aynı güven ve hırsla mücadelemize devam edeceğiz. Öncelikli amacımız lige sağlam bir giriş yapmak ve kalıcı olma yolunda adım atmak. Bu serüvenin uzun soluklu olması için bu seneki adımımız önemli olacak. Bu ilk adımımızı olabilecek en iyi şekilde atmak için mücadelemizi sürdüreceğiz.
İyi oyuncunun milleti olduğunu düşünmüyorum. İyi olan basketbolcu iyidir, milleti yok bu işin. Beşiktaş Koçu Dusan Alimpijevic geçtiğimiz haftalarda yerli oyuncularla ilgili memnuniyetsiz olduğunu açıklamıştı. Dedikleri doğru da olabilir ama belirttiğim gibi bu işin milleti yoktur. Benim çok tembel Sırp takım arkadaşlarım da olmuştu, çok işine saygına duyan çalışan ve yetenekli takım arkadaşlarım da oldu. O yüzden dediklerini tek bir milletle sınırlamasını doğru bulmuyorum. Ama onun dışında tembellik konusunda söylediklerine katılıyorum. Günümüzün bir probleminin de tembellik olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Şunu belirtmek isterim, genç jenerasyon kendine çok dikkat ediyor. Beslenmesi olsun, yaz tatili olsun... Sezona daha hazır geliyorlar. Elbette antrenman kalitesi, içeriği ve yeterliliği tartışılabilir ama yaz aylarında da kendilerine ellerinden geldiğince çok dikkat ettiklerini söyleyebilirim.
Ben oyunculuktan da gelmemin etkisiyle sanırım, pek de yabancı basketbolcu taraftarı değilim. Hatta konumuz milli takımsa sayı daha da azaltılabilir. Çünkü milli takımda başarı elde etmek istiyorsak, basketbolcularımızın oynayarak kendilerini geliştirmelerine izin vermeliyiz. Her zaman mümkün olan en az yabancı sayısının olmasını tercih ederim. Yani '5 mi 6 mı?' diye soruluyor ya olabilecekse 4 olmasını isterim ben!
Benim zamanımda sahada aldığım sorumluluk, şu an yerli oyunculara aynı oranda verilmiyor. O yüzden mevcut milli takım oyuncu havuzumuzdaki basketbolcuların gerçek potansiyellerini bilemiyoruz, kestiremiyoruz. Bu durumun da başarımızı etkilediğine inanıyorum.
Ben 3 yabancılı sistemde sahaya o özgüvenle çıktım. Şimdiki oyuncu sahaya 5 yabancılı sistemde çıkıyor. En küçük hata yapma şansının olmadığının farkında olarak oynuyor. Bu durum onun gerçek potansiyelini görmemizi etkiliyor. O yüzden bu noktada bence bir karar vermek gerekiyor. Milli takımda başarı elde etmek istiyorsak yabancı sayısını bir daha düşünmeliyiz.
Yani bir ABD'li oyuncuyu siz 2 top kaybı yaptı 3 maç üst üste kenara alırsanız o basketbolcu artık 20 sene kendine gelemez! Yani bunun milleti yok. Aslında yine aynı konuya aynı noktaya gelmiş oluyoruz. Bunun bir milleti yok, başarı için neler yapılması gerektiği belli, ona odaklanmamız gerekiyor.