Ekrem Memnun | Her zaman savaşçılar kazanır
A Milli Kadın Basketbol Takımı Koçu Ekrem Memnun, "Yeni gelen nesil çok korkusuz ve cesur bu bizi çok umutlandırıyor. Ümit ediyorum ki Avrupa Şampiyonası'nı hak ettiğimiz yerde bitireceğiz. Her zaman savaşçılar kazanır. Bizim ruhumuzda bu var, umarım başaracağız…" diyor.
RÖPORTAJ: HÜSEYİN DEMİR
Slovenya ve İsrail’in ev sahipliğinde 15-25 Haziran tarihleri arsında düzenlenecek FIBA Kadınlar Avrupa Şampiyonası’na hazırlanan ay yıldızlılarımızın başantrenörü Ekrem Memnun, kamp dönemini, turnuva hedeflerini ve kadın basketbolumuzun geleceğini ve çok daha fazlasını anlattı.
Dilerseniz lafı fazla uzatmadan 2015 Avrupa Şampiyonası, 2016 Rio Olimpiyatlar, 2017 Avrupa Şampiyonası, 2018 Dünya Kupası’nda A Milli Takımımızın başantrenörlüğünü yapan Ekrem Memnun ile Sinan Erdem'de yaptığımız röportaja geçelim...
YENİ HEYECAN, YENİ UMUTLAR
- Donanımlı ve birikimli bir antrenör olarak tekrar milli takımın başına geldiğinizde ilk neler hissettiniz?
- 2018 yılında benim milli takım ile sözleşmem devam ediyordu, o dönemde üstümde bir yorgunluk olmuştu o yüzden ayrılık isteğimi federasyona bildirdim, yöneticilerin de kararımı anlayışla karşılamasıyla görevimi bıraktım. Tabii ki benim milli takımla yarım kalan bir hikâyem vardı. O süreçte madalya alamadığımız için şimdi bu yarım kalan hikâyeyi güzel bir şekilde tamamlamak istiyorum.
Takım içerisinde jenerasyon değişimi başladı, milli takımdan teklif gelince ben de çalışmayı uygun gördüm. Daha önceki dönemlerimde de milli takımda hep işimi severek ve çok keyif alarak görev yaptım. Bugün de ay yıldızlı bayrağı temsil etmenin gururu ve heyecanı ile çalışıyorum.
Basketbolun en üst seviyede temsil edildiği yer her zaman milli takım olmuştur. Antrenörlüğe başladığım ilk yıllarda hedefim hep büyük takımlara karşı maça çıkmak ve uluslararası arenada ülkemi temsil etmek olduğu için kendimi şanslı hissediyorum. Yeni heyecan, yeni umutlarla yola çıktık. Umarım her şey istediğimiz gibi devam eder…
- Şaziye İvegin, Nevriye Yılmaz, Yasemin Horasan ve Nilay Kartaltepe gibi efsane basketbolcuların teknik ve idari kadroda yer alması yeni jenerasyonun üzerinde nasıl bir etki yaratıyor?
- Türk kadın basketbolunun efsanelerinden olan bu oyuncuların madalyaları var… Nevriye’nin iki madalyası var, bu arkadaşlar büyük tecrübelere sahip… Olimpiyatlar'da yer almak bir sporcu için her zaman önemli bir gurur olmuştur. Türkiye Kadın Basketbol Milli Takımımızın geçmişi çok güçlü oyunculardan oluşuyor... Dolayısıyla önemli tecrübeye sahip bu basketbolcuların deneyimlerini yeni gelen jenerasyona aktarmaları çok önemli…
Yeni jenerasyondakilerin, tecrübeli oyunculara 'Bu işin sırrı nedir?' diye sorduğunda, efsane basketbolcuların cevabı 'Birbirimizi çok seviyorduk' oluyor. O zamanlar saha içinde ve saha dışında muazzam bir enerji vardı. Elbette sorunlar oluyordu ama bunları akılla, sevgiyle çözerek o mücadeleyi tekrar sahaya yansıtıyorlardı. Bu işi daha önce başarmış oyuncuların, yenilerle paylaşmaları ve onlarla birlikte vakit geçirmeleri yeni jenerasyonun ufkunu açıyor. Basketbolculara ayrı bir misyon ve vizyon katıyor.
Bu bir süreç, hiçbir şey bir anda olmuyor. Büyük emek, özveri ve gayretle yeni hedeflerimiz var. Milli takımdaki oyuncularımız şanslı, çünkü onlara birileri yolu açtı ve bu isimler de çok çalışarak ideallerinden vazgeçmiyor. Bu yüzden teknik ve idari ekibimizde efsane oyuncuların yer alması takıma olumlu etki ediyor.
- Ay yıldızlılar son dönemde her Avrupa şampiyonasına katılarak turnuva takım oldu. Ay yıldızlılarımız artık çok daha tecrübeli… Bu konuda neler söylemek istersiniz?
- Takım olarak çok büyük başarı içerisinde oldular. Türk oyuncuların daha fazla sorumluluk almaları ve kendilerini geliştirmelerini temenni ediyoruz. Bize düşen çok görev var, bunu yıllardan beri konuşuyoruz. Bizim doğruları oyunculara göstermemiz lazım… Onların da kendilerini geliştirmeleri için çok çalışmaları gerekiyor.
Spor bir yaşam tarzı olmadığı zaman basketbolda ya da diğer branşlarda yıldızlaşmak, büyük bir sporcu olmak hiç kolay değil. Türk oyuncularımız kendi kulüplerinde sorumluluk alıyor, önemli görevlerde bulunuyor ama onların daha çok süre alarak karar verici rolde olmaları gerekiyor. Bizim de dünya çapında basketbolcular yetiştirmemiz lazım, bunun içinde oyuncularımız kırılgan olmamalı… Vereceğimiz reaksiyonlar bizim kontrolümüzde... Olumlu ve mücadeleci reaksiyon veren isimleri, savaşçı olarak tanımlıyoruz.
MAALESEF NİLAYIMIZI KAYBETTİK!
- Şampiyona öncesi düzenlenen kamplar takımın birlikteliği ve uyumu açısından her zaman önemli olur. Milli takımımız nasıl bir hazırlık sürecini geçiriyor?
- Ligde çok farklı bir mücadele var, Avrupa’da ayrı bir rekabet yaşanıyor. Milli takımda farklı roller ve görevler oluyor. 2023 Avrupa Şampiyonası elemelerinde istediğimiz sonuçları aldık. Tabii ki eleme maçlarında yeni bir kültür oluşturmaya çalıştık, fakat oyuncuların kendi takımlarında rolleri farklı olduğu için bu dönemde takımı tamamen inşa edemedik.
Şubat ayında tekrar milli takım kampımız oldu ama o dönemde maalesef deprem olunca Nilayımızı (Aydoğan) kaybettik. O süreç bizim için çok zorlu geçse de oynanması gereken maçlar vardı. Biz o süreçte oynadığımız karşılaşmalarda mümkün olduğu kadar iyi oynadık.
Deprem gerçekleştiği zaman ülke dışında olduğumuz için aklımızda ve kalbimizde hep Türkiyemiz vardı. Sıkıntılı bir dönem olmuştu, sezon bitince milli takımımızı hemen kampta topladık. Mücadele ve kararlılık bu turnuvalarda her zaman en üst seviyelerde olmalı.
BUGÜN NE YAPIYORSAN YARIN BAGAJINDA ONLAR VAR
- Avrupa Şampiyonası’nda D grubunda yer alan A Milli Takımımızın rakiplerini nasıl görüyorsunuz?
- Bizim grubumuza baktığınızda Sırplar Avrupa Şampiyonu, Macaristan’da çok kuvvetli bir takım, iyi oyuncuları var. Slovaklarda her zaman kültürü, geçmişi olan bir takım… Sırplar ve Macarlar uzun yıllardır birbirleriyle birlikte oynayan basketbolculardan oluşuyor. Biz bu takımlara karşı 'neyi ön plana çıkarabiliriz?' buna bakmak istiyoruz, tabii ki hayallerimiz, hedeflerimiz var.
En başından beri söylüyorum: bugün burada hazırlık dönemlerinde ne yapıyorsan o gün turnuvada bagajında onlar var. Şampiyonaya hazırlanıyoruz, hazırlık maçlarında eksiklerimizi ve hatalarımızı düzelterek turnuvaya en hazır şekilde çıkmak istiyoruz. Biz şu an oyunumuzu en yukarı seviyeye taşımayı amaçlıyoruz. Oyuncularımın gayretlerinden, emeğinden memnunum ama daha iyisini yapmamız gerekiyor. Umarım istediğimiz sonucu elde ederiz.
Bu organizasyonlarda mental olarak hazır olmanız lazım… Şampiyonalarda majör bir değişiklik yapamıyorsun, maça çıkıyorsun sonra ertesi gün bir daha maça çıkıyorsun. Bu sürecin çok önemli olduğunu bildiğimiz için bu hazırlık evresini en iyi şekilde tamamlamak istiyoruz.
- Milli takım eleme maçlarında enerjisiyle, sergilediği performansla göz doldurdu. Bu turnuvada takım kimliğimiz için neler söylemek istersiniz?
- Esasında biz sadece bu şampiyonayı düşünmüyoruz. Önümüzdeki turnuvaların planını da yapıyoruz, biz istiyoruz ki ilerde burada olacak arkadaşlara bir kültür oluşturalım. Oyuncu havuzumuzu mümkün olduğunca geniş tutarak geleceğe daha büyük yatırımlar yapmayı amaçlıyoruz.
Bizim takımımızın kimliğinde ve karakterinde savaşçı bir ruh var. Türk kadın basketbolunun en büyük özelliği mücadeleci ve savaşçı olmasıdır. Bunun içinde hiçbir zaman kırılgan olmamak gerekiyor. Oyuncularımıza önemli görevler düşüyor. Türk Kadın Basketbol Milli Takımı gösterdiği mücadele ile geçmişi çok kuvvetli ve bu saygıyı halktan alan bir takım…
İmkânlarımız, kararlılığımız var, hep beraber üstümüze düşeni en iyi şekilde yapacağımızdan eminim… Bu yolda zorluklar çıkacak, savaşçı kimliğimizle bu zorlukların üstesinden geleceğiz. Bütün oyuncularımızın istekli, arzulu olmaları lazım. Bugünlerin çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz, sürekli oyuncu taraması yaprak ilk 12’ye giremeyen basketbolcularımızı da önümüzdeki dönemlerde tekrar gözlemleyip değerlendirmek istiyoruz.
Takıma katılacak olan arkadaşlarımızı da her zaman motive etmek istiyoruz. Herkesi hazır tutarak en iyi, en verimli takımı sahaya çıkarmak istiyoruz. Hayallerimiz var, bunun için uğraşıyoruz…
Kadın basketbolunun değerini halkımız biliyor. Televizyonda milli maçı izleyen herkesin takımımızla gurur duymasını istiyoruz. Kazansa da kaybetse de ortaya koyduğu mücadele ve gayretle milli takımın mücadelesini tüm Türkiye görmek istiyor. Ay yıldızlılarımızın artık bunu gerçekleştirdiğini düşünüyorum.
Bunu daha önce de çok gördüm... Sonuç olarak iyi bitirmediğimiz bir turnuvada bile, 'Çok iyi mücadele ettiniz' demeleri bizi mutlu ediyor. Türk Milli Takımı olarak karakterimize uygun, ülkemize layık bir şekilde mücadele edeceğiz… Herkese büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Ailelere, oyunculara, velilere, yöneticilere yani herkese… Bu ciddi bir sorumluluk, kırılgan olmamamız gerekiyor.
Yeni gelen nesil çok korkusuz ve cesur bu bizi çok umutlandırıyor. Her zaman savaşçılar kazanır. Bizim ruhumuzda bu var, umarım başaracağız… Ümit ediyorum ki turnuvayı hak ettiğimiz yerde bitiririz.