Denge

BOTAŞ'tan Elizabeth Williams, "Türk oyuncular ve yabancı oyuncular arasında iyi bir denge var, bu yüzden ligi gerçekten rekabetçi kılıyor. İlk geldiğim yıldan bu yana kalite günden güne daha iyi bir hâl alıyor..." diyor.

Bu sezon, her şeye rağmen saha içinde mücadelemizi eksik etmedik. Olağanüstü koşullara rağmen bu sezonu iyi geçirdiğimizi düşünüyorum. Çok sayıda Covid-19 vakası yaşamamızdan, sakatlıklara kadar zorlu bir sezon oldu. Tüm bu olanlara rağmen hâlâ birlikte savaşabildik ve önemli maçları kazanabildik.
 
Normal sezonda sıralamaları biraz daha yukarıda bitirmeyi çok isterdik. Ancak sezon içindeki durumları göz önünde bulundurmak gerekirse yine de iyi bir noktada tamamladık. Her aksiliğe ve her olumsuzluğa rağmen parkede yer aldığımız tüm maçlarda, son ada kadar yarıştığımız için gurur duyuyorum. Takım olarak çok daha üst düzey şeyler hak ettiğimizi de düşünüyorum. Çünkü takım olarak oldukça yetenekli isimlere sahibiz ve saha içinde de bunu sıklıkla gösterdik.

Basketboldaki geleceğim için konuşmam gerekirse, birden fazla planım bulunuyor. Buradaki görevimi tamamladıktan bir sonraki adımım 2021 WNBA sezonu olacak. Ayrıca Tokyo'daki Olimpiyatları unutmamak gerekiyor. Nijerya Milli Takımı ile birlikte Tokyo'da mücadele edeceğim. Bu sebeple sezonun ardından öncelikle yaklaşan turnuvaya hazırlanacağım.
 
En iyi şekilde hazırlanarak elimden gelen en yüksek katkıyı vermeyi hedefliyorum. Umarım en iyi sonuçların altına imza atabiliriz. 'Olimpiyatlar'dan sonra gelecek sezona odaklanacağım. Bu sebeple gelecek planlarımı tamamen bu iki hedef doğrultusunda şekillendirmeyi planlıyorum.



Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nde forma giydiğim ilk sezon 2015-2016'dan bu yana kalite hiçbir zaman düşmedi. Türkiye'de kalitenin her zaman iyi olduğunu düşünüyorum. Türk oyuncular ve yabancı oyuncular arasında iyi bir denge var, bu yüzden ligi gerçekten rekabetçi kılıyor. Lig ne kadar rekabetçi olursa parkede emek harcayan oyuncuların aldığı keyif ve harcadığı enerji de aynı oranda artıyor. Burada olmaktan mutluyum çünkü herkesin isteyeceği türden bir rekabet düzeyi söz konusu. Türkiye'deki kadın basketbolunda her yıl olumlu anlamda daha da artan bir grafik var.

Avrupa basketbolu ile WNBA arasında kendine has bir takım özelliklerin olduğunu söyleyebilirim. WNBA'de daha fazla hücum özgürlüğüne izin veren farklı kurallar olduğunu düşünüyorum. Temel ayrılık da sanırım burada başlıyor. Mesela 3 saniye savunma gibi daha fazla zaman aşımı ve kural vardır. Bu nedenle hücumun bazı avantajları var. Avrupa'daki strateji biraz farklıdır ve daha karmaşık olabilir. Oyun stratejisi açısından derin farklılıklar bulunuyor. Ancak bu her iki basketbol kültürünü de kendine özgü bir hale getiriyor. Her iki organizasyonda da yer alabilmek oldukça keyifli. Çünkü farklı basketbol kültürleri oyunu daha da anlamlı bir hale getiriyor.
 
Türkiye denilince aklıma gelen ilk şey, bu ülkenin kültürü oluyor. Hemen buradaki kültürü düşünüyorum. Türkiye'de yapmayı sevdiğim oldukça fazla şey var. Özellikle Türk yemeklerini çok beğeniyorum. Mesela nohut-pilav ve farklı çorbalar gibi Türk yemeklerinin büyük bir hayranıyım. Bu ülkede yaşamayı seviyorum. Farklı bir kültürün parçası olabilmek her zaman heyecan verici oldu ve ben de bunun tadını çıkartmayı seviyorum.


TİPLEME

- En beğendiğin oyuncu?
- Tim Duncan
- En beğendiğin koç?
- Phil Jackson
- En zor deplasman?
- Türkiye'de: Galatasaray, WNBA'de Phoenix
- En iyi 5'in?
- Lisa Leslie, Sue Bird, Diana Taurasi, Tim Duncan, LeBron James
-Tek kelime BOTAŞ...
- Korkusuz