Daha güçlü bir kadın basketbolu için!
Kadın basketbolunda tüm kategorilerde 2017-2018 sezonunun da sonuna yaklaştık. Galatasaray Eurocup şampiyonluğuna bir kez daha ulaşarak, ülkemizi bir kez daha gururlandırdı. Keza Yakın Doğu Üniversitesi ilk kez oynadığı Euroleague'de Final Four da yarı final oynayarak bizleri heyecanlandırdı. Türk kadın takımları Fenerbahçe, Mersin BŞB, Hatay BŞB yaptıkları yatırımlar ve kurdukları güçlü kadrolarla final oynamasalar da Avrupa liglerinde finallerin eşiğine kadar gelerek çok önemli işler başardılar.
Kadın basketbolunda tüm kategorilerde 2017-2018 sezonunun da sonuna yaklaştık. Galatasaray Eurocup şampiyonluğuna bir kez daha ulaşarak, ülkemizi bir kez daha gururlandırdı. Keza Yakın Doğu Üniversitesi ilk kez oynadığı Euroleague’de Final Four da yarı final oynayarak bizleri heyecanlandırdı. Türk kadın takımları Fenerbahçe, Mersin BŞB, Hatay BŞB yaptıkları yatırımlar ve kurdukları güçlü kadrolarla final oynamasalar da Avrupa liglerinde finallerin eşiğine kadar gelerek çok önemli işler başardılar.
***
A Milli Takım ve kulüpler seviyesinde son 10 yıldır yaşadığımız bu önemli başarıları kadın basketbolunda şartlar ne olursa olsun sürdürülebilir kılmak için ne yapmalıyız? Yakın geçmişe bakarsak, liglerde bir dönem büyük yatırımlar yaparak liglerde söz sahibi olan ama devamını getirmeyen birçok kulüp olduğunu görebiliriz. Kulüp organizasyon yapısından, kaynak yaratmaya bonus dağıtmaya kadar hedef doğrultusunda yapılması gerekenler listesi yaparsak çok şey sıralamak mümkün. Ama bence en önemli yatırım insana,öncelikle oyuncu yetiştirmeye ve antrenörlere yapılan yatırımdır.
***
Bugün bir Bilyoner.com KSL ve TKBL’e mücadele eden ciddi bütçelere ve hedeflere sahip birçok kulübün altyapısının olmadığını, oyuncu yetiştirmediğini üzülerek görüyoruz. Kadın basketbolunda Fenerbahçe, Galatasaray, Botaş, İstanbul Üniversitesi, Çankaya Üniversitesi, Beşiktaş kulüpleri yıllardır ülkenin en iyi oyuncularını yetiştirerek hem milli takımları,hem de liglerimizi beslemekteler. Mersin BŞB, AGÜ, Canik Belediye’nin gençlere yatırım yapmaya başlamış olması sevindirici. TBF’nin aldığı KBSL’de 3 yabancı sınırlaması kararı Türk oyuncular kadar, oyuncu yetiştiren kulüplerin de önünü açan bir karar oldu. İstanbul Üniversitesi minik takımdan bulup yetiştirdiği oyuncularla mücadele ettiği KBSL’de zor da olsa ayakta kalmayı başardı. Hem de KBBL’de Gelişim takımıyla mücadele etti ve orada da TKBL’ye yükseldi.
***
Özellikle TKBL’de mücadele eden takımların mutlaka üst düzey bir altyapı organizasyonu olması ve kadro yapılarında kendi yetiştirdikleri oyuncuların yer alması, bu kulüplerin liglerde daha makul bütçelerle kalıcılık sağlaması için çok önemli. Günlük, sezonluk düşünmeden, dışarıdan transfer edilen 1-2 oyuncuya verilen ücretlerle iyi bir altyapı sistemi kurulup,sürdürülebilir.
***
Altyapılarda oyuncu yetiştirme vizyonu olan kulüp sayısı az olduğu gibi, antrenöre yatırım yapan kulüp sayısı da maalesef çok az. Altyapı antrenörlerinin çok tecrübeli olması, hatta 30 yaş üstü ve sürekli gelişim bakış açısıyla hareket etmeleri lazım ki; elit seviyede oyuncular yetişsin. Bunu gerçekleştiren kulüplerde yetişen oyuncuların spor haberleri kalitesiyle, 20-25 yaşında antrenörlerle çalışan kulüplerden yetişen oyuncuların seviyesi arasında büyük farklar görüyoruz.
***
Rus kadın basketbolu da bir dönem, paranın verdiği gücün sarhoşluğuna kapılarak, oyuncu yetiştirme misyonundan uzaklaşıp, kadroları pahalı yabancı oyuncularla doldurarak başarıya ulaşacağına inanmıştı. Sonuç 1-2 kulübün birkaç Avrupa Şampiyonluğu'nun dışında hüsran oldu. 40-50 yıldır Avrupayı titreten Rusların son dönemde özellikle milli takım seviyesinde ciddi bir düşüşün ardından radikal kararlar alarak tekrar oyuncu yetiştirmeye ve Rus oyunculara yatırım yapmaya karar verdiğini biliyoruz.. Geçen sene U19 Dünya Şampiyonu olarak bunun ilk önemli sonucunu aldılar. İspanya Ligi Avrupa’da çok söz sahibi bir lig olmamakla birlikte, fabrika gibi üst seviye oyuncu yetiştiren bana göre çok başarılı bir sistem.
***
İlerleyen yazılarımda, başarılı bir altyapı organizasyonu ile ilgili daha fazla detaylar üzerinde duracağım. Kim ne derse desin bu oyunda başrol oyuncunundur. Antrenör de dahil hepimiz bu oyunda yardımcı rollerdeyiz. Oyuncu yetiştirmezsek gürül gürül akacak kaynak varken bir çeşme yapmak yerine, taşıma suyla değirmen döndürerek sadece günü kurtarmış oluruz. TBF de daha fazla ve daha kaliteli Türk oyuncular yetişmesi için önemli projeler üzerinde çalışıyor. Oyuncusu, kulübü, antrenörü, hakemi, velisi, yöneticisi, sponsoru bonus veren bahis siteleri aslında hepimiz aynı gemideyiz. Herkesin kaliteyi artırmak ve başarıyı sürdürülebilir kılmak için elini taşın altına koyması gerekiyor. Her şey daha keyifle ve gururla izleyeceğimiz, daha rekabetçi ve kalitesi yüksek bir Türk kadın basketbol iklimi yaratmak için.