Burak Bıyıktay | Burası Beşiktaş beyler
"Kulübümüz 'Amatör şubeler zarar ediyor!' söyleminden kurtulmalı. Bu branşlardaki sporcular profesyoneldir, ayrıca en büyük zararlar futboldan ediliyor. Yanlış yapılan 1-2 futbolcu transferine, basketbol şubesi şampiyonluğa oynayacak takımlar kurabilir. Fenerbahçe ve Galatasaray'da olduğu gibi basketbola gerekli yatırım yapılmalı. kaliteli isimler alınmalı ve Beşiktaş, ligin dibinden hızla uzaklaşmalıdır."
RÖPORTAJ: TOLGA YENİGÜN
Beşiktaş Basketbol takımı ile ilgili bir şeyler yazmak veya yazmamak arasında uzun zamandır gidip geliyordum. Ancak şubenin gelmiş olduğu noktada nedeniyle bazı şeyleri yazmak zorunda hissettim.
Öncelikle BEŞİKTAŞ Dünyanın en büyük kulüplerinden biri... Dolayısıyla sahada olduğu her branştan 20 milyona yaklaşan taraftarını temsil etmekte... Bu nedenle sahalarda başarı için var olmalı... Hiçbir branşta 'olmak için olamaz' ve başarılı olmak için maddi manevi ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Bizim kulübümüzde şöyle bir söylem gelişmiş; 'Amatör şubeler zarar ediyor!' Öncelikle amatör şube diye bir şube yoktur. Bu şubelerin tamamı profesyoneldir, gelirleri ve giderleri vardır. Kaldı ki bu söyleme bakarak sanırsın ki futbol şubesi kâr içinde yüzüyor. Kulüplerin büyük zararları Futboldan kaynaklanıyor. Yani onların deyimiyle amatör şubelerden değil!
Yanlış yapılan 1-2 futbolcu transferine, basketbol şubesi şampiyonluğa oynayacak takımlar kurabilir. Rakip camia kulüplerimizden Fenerbahçe, EuroLeague'de şampiyonluk kovalıyor. Türkiye Basketbol Süper Ligi'nde şampiyonluk adaylarından, keza Galatasaray NEF de her zaman bu branşlarda rekabet içinde; biz ise kambur olarak görüyoruz. Önce bu zihniyetin ortadan kalkması gerekiyor. Kambursa diğer kulüpler içinde kambur ama onlar varlar. Basketbol her zaman sponsor bulabilecek, kaynak yaratabilecek bir branş; ama öncelikle düzgün yönetilmesi gerekmektedir. Şubeyi küçülttükçe kaynaklar da otomatikman küçülüyor.
Bundan 3 sene önce benim de içinde bulunduğumu uzun vadeli bir proje diye başlatılan, Banvit'in alt yapısında yetişmiş gençler BEŞİKTAŞ kadrosuna katıldı. O zaman bu işin camia kulüplerinde çok kolay olmayacağını, maç kazanmak için sabır gösterilmesi gerektiğini anlatmıştım; ama sezon başında 6 maç kaybedilince yollarımız ayrıldı. Daha sonra 3 sene içinde şampiyonluğa oynayacak söylemiyle kurulan takımın oyuncularını sadece 1 milyon dolar kar edilecek diye ilk senenin sonunda teker teker sattılar. Kaldı ki bu oyuncular kadroda tutulup devam edilse, alınan paranın çok daha fazlası hem madden hem de manen kazanılabilirdi.
Geçen sezon 6 yabancı oyuncu transferi ile 12'nci, bu sene de 7 yabancı transferi ile ligin son sırası! Burası Beşiktaş, böyle olmaz! Şimdilerde ise koç ve staff değişikliği, 3 yeni yabanı transferi ile bu kaostan kurtulmanın çabası içindeler.
Bir soru soruyorum, acaba kulübü yöneten kişiler, şirketlerine 3. sınıf elemanları alıp başarılı olabileceklerine veya bu elemanların düzgün iş çıkarabileceklerine inanıyorlar mı? Ya da şöyle sorayım Futbol takımına 2. Lig seviyesinde oyuncular alıp, şampiyon olabileceklerine inanıyorlar mı? Her hâlde kendileri de biliyorlardır olamayacağını. Yüzbinlerin takip ettiği BEŞİKTAŞ basketbolunu da bu şekilde yönetmek camianın hak ettiği bir yönetim şekli değil.
Senelerdir bu şubeye özveriyle hizmet etmiş hiç ücret almadan aylarca takımlarına sahip çıkmış insanlar neden bu şubede yoklar? Kurumların hafızaları ve buna bağlı refleksleri olmalı. Dolayısıyla bu insanlardan neden faydalanılmıyor?
Bu kadar büyük camialar şahsi menfaatleri ve egoları yüzünden oyuncu menajerleri ile kavga edemez ve bu yüzden elindeki son kalan birkaç değeri kaybetme lüksü yoktur.
Neyse ki o dönem sona erdi. Bundan sonra aklı selimle hareket edilerek, BEŞİKTAŞ hak ettiği şekilde yönetilmeye başlanacaktır. BEŞİKTAŞ’ın bu düştüğü durumdan en kısa zamanda kurtulması dileğiyle...