BU SON OLSUN: Kaybettiğimiz değerlerimizin ardından (RİBAUND MART 2023)
ECE ERGEZ
C KLASMAN HAKEM EREN KILINÇ
RECEP ANKARALI (TBF MHK Başkanı)
'Eren'in güler yüzü bizlere hatıra kaldı'
Ben Eren’i tanıdığım zaman 2011 veya 2012 senesi olması lazım. Kendisi Samsun’da 19 Mayıs Üniversitesi'nde İnşaat Fakültesi'nde öğrenciydi. Hakemliğe başlayalı 2-3 sene olmuş, Basketbolu çok seven bir il hakemiydi. Daha sonrasında 2013 senesinde 'C Klasmanı Hakemi' oldu ve okulunu tamamladıktan sonra memleketi Adıyaman’a geri döndü.
Ondan sonraki yıllarda gerek seminerlerde gerekse yönettiği müsabakalarda birçok kez bir araya geldik. Kendisi basketbolu ve hakemliği çok seven biriydi. Eren’le ilgili söyleyebilece-ğim en önemli özelliği güler yüzü ve devamlı bir şekilde olaylara pozitif bakmasıydı.
6 Şubat tarihinde hepimizi yasa boğan afet olduğunda deprem bölgesinde bulunan hakemlerimizin durumlarını öğrenmek için yaptığımız çalışmalarda bir tek Eren’den haber alamıyorduk. Bölgeye yardım için giden hakemlerimiz-den Eren’in evinin yıkıldığı ve enkaz altında kaldıklarının bilgisi geldi.
Ondan sonra kurtarma çalışmaları başladı, dört gün boyunca umutla bekledik. Maalesef 10 Şubat gece yarısından sonra kötü haber geldi. Sevgili kardeşimize, eşi ve yavrusuna Allah'tan rahmet diliyorum. Ben onu hep gülen yüzü ile hatırlayacağım. Işıklar içinde uyusunlar.
EGE ÖZIŞIK (Eski oyuncu)
'Bençle ilişkisi hep özeldi...'
Ben Fenerbahçe altyapısında görev yaparken, Eren Hoca Türkiye Şampiyonaları'nda U16 ve U18 kategorilerinde birçok maçımızı yönetmişti. İnanılmaz güler yüzlü bir hakemdi ve tansiyonu çok yük-sek maçları yönetirken bile rakip kenar yönetimleri ile çok iyi iletişim kurardı.
Onun görevli olduğu maçlarda, beraber yönettiği diğer hakem arkadaşlarla yıldızımız barışmasa dahi Eren Hoca'nın güler yüzlü tavrından dolayı itirazlarımızı frenlerdik. Bir gün kritik bir yarı final maçında itiraz dozunu epey kaçır-dık. Kendine özgü tebessümüyle yanımıza gelerek bizim bençe teknik faul çalmıştı. Devre arası olduğunda soyunma odasına doğru giderken kendisinden benç adına özür dilediğimde bana "Hocam valla sen antrenörüne söyle boşuna yırtınıp itiraz ediyor, zaten sizin kızlar çok iyi.,. Biz tüm düdükleri aleyhinize yanlış çalsak da sizin kızlar yine
bu maçı alır" demişti.
Aynı turnuvanın ödül töreninde çiğ köfte muhabbeti yaptığımızı ve 'Bir gün Adıyaman'da turnuva olursa size ellerimle çiğ köfte yapacağım hocam' dediğini hatırlıyorum. İbrahim Hoca güler yüz-lü, basketbolu çok seven ve pozitif hakemlerimizin başında geliyordu. Ben onu hep böyle hatırlayacağım. Ailesi ve ona. Allah'tan rahmet diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun...
ANTRENÖR İBRAHİM DÖNMEZ
ÖZGE ÖZIŞIK Özışık (Çukurova Basketbol oyuncusu)
'Onu iyi ki tanımışım'
İbo'nun gençliğinde heves edip yaptırdığı; ama hiç memnun olmadığı bir dövmesi vardı. Sürekli bu dövmeden kurtulmak istediğinden bahsederdi. Bir gün halter antrenmanında 'Bir yer buldum antrenman bitiminde dövmemi sildireceğim, sonunda kurtuluyorum' diyerek sevinçle yanımıza geldi.
Ertesi gün antrenmanda İbo'nun suratının asık olduğunu fark edip, yanına gidip ne olduğunu sorduk. Uzun süre cevap vermek istemedi; ama ısrarlarımıza dayanamayınca sildirdiği dövmesini gösterdi. Kabarmış, yara olmuş eskisinden bile daha kötü durumdaydı. Bu konuyla ilgili ona sık sık takıldığımız günleri hiç unutmuyorum.
Hatay'dayken takım eksik olduğu zaman İbo, antrenmanlar-da 5'e 5'lere girerdi ve çabuk hırslanan bir yapısı vardı. Yabancı oyuncular sürekli onu smaç yapması için 'İbo! You can dunk!' diyerek gaza getirirlerdi. İbo zaman zaman biz Türk oyunculara dönüp, "Kötü bir şey demiyorlar değil mi ?'' diyerek güldürürdü.
Onu hep böyle güzel anılarıyla ve o güler yüzüyle hatırlayacağım. İyi ki tanımışım dediğim insanlardan biri kesinlikle. Işıklar içinde uyusun. Hepimizin başı sağ olsun.
EGE ÖZIŞIK (Eski basketbolcu)
'Çocukların hayatına dokunmak konusunda çok istekliydi'
Eşim Özge Özışık'ın Hatay'da oynaması sebebiyle son yıllarda Hatay'ı çok ziyaret ettim, İbo'yla burada tanıştım. İbo'nun biraz utangaç ve çekingen bir yapısı vardı. Birkaç kez sohbet ettikten sonra çok çalışkan, araştırmacı ve meraklı bir antrenör olduğunu anlamıştım.
Zeljko Obradovic'in sıkı bir hayranıydı. Birkaç kez beni boş zamanımda yakalayıp Ob-radovic'in YouTube'daki bazı seminerlerini daha iyi anlayabilmek adına Türkçe'ye çevir-memi rica etmişti. Söylediklerimi dikkatlice dinleyip, elinde kağıt-kalem ile not almıştı.
Bunun yanı sıra altyapıdan oyuncu yetiştirmek ve çocukların hayatına dokunabilmek ko-nusunda çok istekliydi. O dönemlerde Fenerbahçe'de görev yaptığım için sürekli bana Fe-nerbahçe altyapısı ve A takımdaki oyuncular, yabancı antrenörlerle ilgili sorular soruşu ha-fızamda hâlâ çok tazedir.
Çok keyifli bir arkadaşlığımız vardı İbo'yla. Basketbolu çok seven ve hep oyuncuları için en iyisini yapmaya uğraşan biriydi. Işıklar içinde uyusun. Hepimizin başı sağ olsun...
CEDİ OSMAN BASKET ACADEMY ANTAKYA ANTRENÖRÜ SILA TUNTAY...
ERKAN ALAGÖZ (Cedi Osman Academy Antakya Şube Sorumlusu)
'Geride bıraktığı hayalleri için çalışacağız...'
Sıla, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi BESYO Fakültesi'nde Öğretmenlik bölümü 2. sınıf öğrencisiydi. Aynı zamanda basketbol oyunculuğu kariyerine de ÜNİLİG'de devam ediyordu.
Genç öğretmen adayı olan Sıla Koç, spora ve özellikle basketbola olan tutkusundan dolayı sektöre mezun olmadan atıldı. İşine olan tutkusu genç yaşta sektöre atılmasından ziyade, her antrenman kendini gelişmiş bir versiyonu ile yenilemesi ve en önemlisi de her antrenman sahaya gülümseyerek girmesinden bile anlaşılabilirdi. Çocuklar ve gençlerle olan iletişimi öğrenci/koç gibi değil de abla/kardeş ilişkisi gibiydi. Sporun sadece fiziksel değil psikolojik olarak geliştirdiğinin de farkında olup çevresindeki çocukları ve gençleri spo-ra yönlendirmeyi görevi olarak görüyordu. Öğrencilerine bağlı, onları incitmemek ve daha çok geliştirmek için elinden geleni her zaman yapıyordu.
Akademik olarak da başarılı olan Sıla Koç'un en büyük hayali, kendi yetiştirdiği oyuncuların hayatına dokunup onların istediği kulüplere transfer etmekti. Bir diğer amacı da gençlerin düşlerindeki spor kulübünü kurup, öğrencilerinin hayallerine ortak olmaktı.
Çalıştığımız süre ve geçirdiğimiz zaman boyunca hem saygılı hem de çok iyi bir dost oldu bizlere. Bizler de onun geride bıraktığı hayallerini gerçekleştirmek için çalışacağız.