Bol yıldızlı gece

NBA'de All Star heyecan yine büyüktü... Jayson Tatum'ın rekor kırdığı mücadelede Giannis'in takımı, LeBron James'in ekibini 184-175 mağlup etti.

EGE TOROS
 
Bu sene 72'ncisi düzenlenen NBA All Star etkinliği pek çok güzel görüntüye yer verdi. Biz Türk insanının ise en çok beklediği etkinlik herkesin aksine Rising Star'dı. Bunun sebebi ise Houston Rockets forması giyen 20 yaşındaki genç oyuncumuz Alperen Şengün’dü.
 
Alperen ve yer aldığı Deron Williams takımı her ne kadar iyi bir performans ortaya koymasa da özellikle Alperen in ayakkabısında yer alan depremzedelere destek niteliğinde olan “Kalbimizdesiniz” yazısı takdir topladı. Basketbol olarak bakarsak da Alperen eğer bu ivmeyle giderse ve oyununu bu doğrultuda geliştirmeye devam ederse ileriki yıllarda Mehmet Okur’un ardından All Star olan 2. oyuncu olabilir.
 
Rising Star etkinliğinin saha içine detaylı bir şekilde bakacak olursak, bu sene 4 farklı takımın yer aldığı 2 yarı final ve final maçının oynandığı turnuva düzenindeydi. Takımların başlarında ise eski NBA oyuncuları Pau Gasol, Jason Terry, Joakhim Noah ve Deron Williams yer aldı. İlk maçta Alperen’in de yer aldığı Williams’ın takımıyla, Gasol’ ün ekibi karşılaştı ve Pau Gasol ün takımı 40-25’lik bir galibiyet elde ederek adını finale yazdırdı. Diğer karşılaşmada tarihte ilk kez G-League oyuncularından oluşan bir takım olan Terry’nin ekibi, Joakhim Noah ve arkadaşlarıyla karşı karşıya geldi ve Jason Terry’nin takımı 40-32’lik skorla sahadan galibiyetle ayrıldı.
 
Final ise Gasol’ün 25-20’lik galibiyetiyle sonuçlandı. Bu maçın yıldızı ise Grand Theft Alvarado lakabının hakkını sonuna kadar veren Jose Alvarado oldu. Gecenin yıldızının Alvarado olmasının sebebi maçı bitiren üçlüğü atması dışında da mücadeleyi izleyen diğer oyuncularla kurduğu iletişimdi. Özellikle de Donovan Mitchell’le girdiği yemek iddiası karşılaşmanın sonlarına güzel bir hava kattı. Bu yılki belki de Dion Waiters - Brandon Knight kapışmasından sonraki en iyi Rising Star etkinliği oldu.
 
2. günde ise 3 etkinlik gerçekleşti. İlki yetenek yarışmasıydı. Her sene olduğu gibi All Star etkinliğinin en tatsızı olan yetenek yarışması bu yıl da öyle oldu. Walker Kessler, Jordan Clarkson ve Collin Sexton’ dan oluşan Utah Jazz ekibi, Kessler’ın ekstra oyunuyla 200 puanla şampiyon olmayı başardı. Antetokounmpolar ise Giannis’in geçirdiği hafif sakatlıktan dolayı Jrue Holiday’i ekiplerine katsalar da oldukça yetersiz bir performans gösterdiler ve puan alamadan sonuncu oldular. Jaden Ivey, Paolo Banchero ve Jabari Smith Jr. dan oluşan ekip ise 100 puan olarak 2. oldu. 


 
ÜÇLÜK LILLAR'DAN EN ŞIK SMAÇLAR MAC MCCLUNG'DAN...
 
Üçlük yarışması geçen yıllara nazaran zayıf geçti. Julius Randle, Tyler Herro, Kevin Huerter, Jayson Tatum ve Lauri Markkanen ilk turda kendilerine yakışmayacak performanslar sergiledi. Yarışmanın ilk etabında Tyrese Haliburton ’ın 31 puanlık performansı geceye damgaya vurmuş olsa da bunu finalde sergileyemedi. Son iki Buddy Hield ve Damian Lillard arasında geçti. Lillard son saniyede attığı basketle birlikte 26 puana ulaşarak şampiyon oldu. Damian Lillard bu şampiyonluğuyla birlikte ne kadar üst düzey bir şutör olduğunu tekrar ispat etti.
 
Gecenin son etkinliği ise smaç yarışmasıydı. Son yıllardaki sönük performanslardan sebebiyle şatafatından uzakta olsa da yine de bize çok büyük şeyler vadediyordu. Bu yılki yarışma Aaron Gordon ve Zach LaVine arasındaki o muhteşem mücadeleden beri yapılan en iyisiydi. Kj Martin ve Jericho Sims onlardan beklenen performansın fazlasıyla altında kalmalarına rağmen, aslen bir G-League oyuncusu Mac McClung'ın yaptığı olağandışı smaçlar hepimizin aklını kaçırmasına sebep oldu! Her ne kadar Sixers’ tan 10 günlük kontrat alsa da McClung’ın bir G-League oyuncusu olduğunu unutmamak gerek. Bu yarışmada kazandığı şampiyonluktan sonra onun pek çok takımdan düzenli bir kontrat alabileceğini öngörebiliriz. McClung  dışında özellikle Trey Murphy III’ün smaçları da üst düzeydi.



TATUM REKOR KIRDI GIANNIS VE ARKADAŞLARI KAZANDI
 
All Star etkinliğinin son gününde ise tabii ki de All Star maçı yapıldı. Bu maçta da takımlar tıpkı son yıllarda olduğu gibi 2 takım kaptanının aldım - verdim usulüyle yaptıkları seçimler sonucunda gerçekleşti. Takım kaptanları LeBron James ve Giannis Antetokounmpo’ydu. Oyuncu seçimleri ise geçmiş yılların aksine televizyonda değil de maçın hemen öncesinde yapıldı... Bu yeni uygulama ile birlikte All Star kadro seçimleri farklı bir boyut kazandı.
 
Bunun sonucunda ise pek çok komik ve eğlenceli olaya tanıklık etme fırsatı bulduk. Özellikle de Giannis yedek oyuncu seçimi sırasında Ja Morant’ in ilk 5’te olduğunu unutup Ja’yı seçmeye çalıştı. Giannis’ in bu hareketi üzerine Lebron James, “Maçı kazanmak için her şeyi yapıyor!” dedi. Bunun yanı sıra Nikola Jokic'in doğum gününde son sıralara kalması, kendini zorla LeBron’un takımına aldırması ve ortaya çıkan eğlenceli diyaloglar, bu formatın bundan sonraki yıllarda da devam edeceğinin habercisi oldu.
 
Maça gelirsek... Son 2-3 yılın aksine sönük geçti. Özellikle Damian Lillard’ ın ilk yarı performansı gerçekten herkesin gözlerini kanattı. İkinci yarı itibariyle Lillard ve Tatum un muhteşem üçlükleri izleyenleri mest etti. Ayrıca LeBron James
ilk yarıda ufak bir sakatlık yaşayarak oyundan çıktı; ancak onun takımında yer alan Jaylen Brown, James’in yokluğu aratmadı. Hatta Brown ve Tatum arasındaki düello maça ayrı bir hava kattı.
 
Brown’ın bu muhteşem performansına rağmen Giannis’in takımı Damian Lillard’ın üçlüğü ile son sözü söyledi... Format gereği Kobe'nin kariyerinin son 10 yılında giydiği 24'ün 158'e eklenmesiyle elde edilen hedef skora ulaşan Giannis'in takımı, sahadan 184-175 galip ayrıldı.
 
Ancak bahsettiğimiz her şeyi bir kenara bırakmamıza sebep olan bir performans gerçekleşti. Bu performans tabii ki de MVP seçilen Jayson Tatum’ın 27’si üçüncü çeyrekte olmak üzere 55 sayılık rekor performansıydı. Tatum kırdığı bu rekorla birlikte tekrarlanması zor olan performanslardan birine daha imza attı.
 
Her şeyi bir kenara bıraktığımız zaman aslında bu seneki All Star bizlere devrin değiştiğini gösteriyor. Kevin Durant ve Stephen Curry'nin sakatlıklarından dolayı yer alamamaları veya James Harden’ın All Star dahi seçilememesi gibi örnekler bizlere artık yeni oyuncuları izleme vaktinin geldiğini gösteriyor. Kendi açımdan bakarsam, Jaren Jackson Jr. ve Ja Morant’in All Star maçında yer alması bazı gerçekleri kabullenmemiz gerektiğini gözler önüne seriyor. Bu değişim sürecinden mutsuz olmak yerine bu sürecin keyfine varmak, hepimizin faydasına olur. İşte bu seneki All Star etkinliğine bu açıdan bakarsak hepimiz için daha da unutulmaz bir organizasyon hâline gelir.