Bilimin ışığında hareket etmeliyiz (Derya Yannıer) RİBAUND MART 2023
"Depremler, yangınlar ya da küresel ısınma kaynaklı doğal afetler dünyada artık daha sık görülüyor. Dolayısıyla önümüze bakarken, bu olaylardan minimum etkilenmek için bilimin ışığında hareket etmemiz gerekiyor. Bilim insanlarının tavsiyelerini dinlememiz ve önlemlerimizi buna göre alıyor olmamız lazım. Umuyorum ki gelecekte artık daha fazla kayıplar vermeden, herkes daha sağlıklı bir şekilde hayatını sürdürebilir."
Belki de ülkemizin en büyük felaketlerinden birini bu doğal afetle yaşamış olduk. Burada aslında bireylerden, sosyal oluşumlardan ya da kulüplerden ziyade halkın her bir parçası bir araya geldi ve bütün olarak bu duruma karşı reaksiyon, dayanışma gösterdi. Kulübümüz zaten bu tip durumlarda her zaman ülkesinin yanında olan önemli bir sivil toplum örgütüdür.
Bu depremden sonra da hızlıca aksiyon alınarak bir acil durum masası oluşturuldu. Futbol stadyumumuzda günlerce tüm halkımıza açık olacak şekilde yardımlar toplandı. Bu yardımlar çok organize bir şekilde, elliye yakın tır vasıtasıyla bölgeye, ihtiyacı olan insanlarımıza ulaştırıldı. Daha sonrasında ise Kızılay’la beraber bir kan bağışı kampanyası
başlatıldı ve yine ihtiyacı olan insanlara bu bağışlar ulaştırılmaya çalışıldı.
Tabii ki bundan sonrası için de özellikle barınma ihtiyacı olan insanlara, bu felaketten etkilenen çocuklara, bu çocukların eğitimlerine ve spor vasıtasıyla tekrar hayata tutunmalarına katkıda bulunmaya devam etmemiz gerekiyor. Biz de basketbol şubesi olarak tüm oyuncularımız, tüm teknik ekibimiz, eski oyuncularımız da dâhil olmak üzere, olayı öğrenir öğrenmez ellerimizdeki imkanları seferber ederek maksimum yardımı yapmaya gayret gösterdik. Sonrasında da biliyorsunuz ilk resmi müsabakamıza EuroLeague’de çıktık ve orada da bu acıyı kalbimizde hissederek siyah tişörtlerimiz ve formalarımızla parkede yer aldık.
Bir nebze de olsa insanlarımıza moral olması açısından tekrar spora dönmeye, spor vasıtasıyla hayata tutunmaya çalışıyoruz. Ne yazık ki basketbol camiasının da bu felaketten doğrudan etkilendiği durumlar ortaya çıktı. O bölgede oynayan ya da yakınları olan kadın ve erkek takımlarımızın oyuncuları, federasyon çalışanlarımız, hepimizin arkadaşları ve akrabaları bu olaydan etkilendi.
Sadece basketbol değil; futbol ya da voleybol gibi tüm branşlar, o bölgede oynayan takımlar olduğu için direkt olarak bu felaketten etkilendi. Tabii ki biz spor dünyası olarak kendi açımızdan bakacak olursak, bu takımların ve oradaki sporcuların spor vasıtasıyla tekrar hayata dönüş yapabilmeleri bizim en büyük sorumluluğumuz. Bu takımların liglere devam etmesi, edemiyorlarsa da bir sonraki sezon tekrar liglere katılabilmeleri açısından biz gerekli istişarelerde bulunuyoruz.
Genel olarak şunu söyleyebilirim; biz Türk halkı olarak böyle durumlarda çok ciddi reaksiyon verip kenetlenebiliyoruz. Kenetlendiğimizde de aşamayacağımız zorluk, başaramayacağımız hiçbir şey yok. Önemli olan sadece bu anlarda değil, hayatın genelinde de, bu tarz felaketler başımıza gelmeden de bu birlikteliği sağlayabilmek. Bazen bu noktada sınıfta kalabiliyoruz. Umuyorum bu anlamda Türk halkının birlikteliği, dayanışması daha kalıcı olur.
Deprem konusuna gelecek olursak da; depremler, yangınlar ya da küresel ısınma kaynaklı doğal afetler dünyada artık daha sık görülüyor. Dolayısıyla önümüze bakarken, bu olaylardan minimum etkilenmek için bilimin ışığında hareket etmemiz gerekiyor. Bilim insanlarının tavsiyelerini dinlememiz ve önlemlerimizi buna göre alıyor olmamız lazım. Umuyorum ki gelecekte artık daha fazla kayıplar vermeden, herkes daha sağlıklı bir şekilde hayatını sürdürebilir.