Ali Muhammed | Fenerbahçe baskıyı hissetmeli

"Obradovic ile oynadığım dönemde, genel olarak inanılmaz büyük bir baskı vardı. Çok başarılı sonuçlar almak zorundaydık ve Obra bu baskıyı hissettiğimizden emindi. Ki bu iyi bir şeydi. Obra'nın ayrıldığı iki yıllık süreçten sonra, bence oyuncuların tekrar o baskıyı hissetmesi gerekiyor. Gerek yönetimden, gerek koçtan bu baskıyı hissetmeliler. Kulübün prestiji ve mirası için kazanmak zorunda olduklarını anlamalılar."

BERTAN ERMAN / HÜSEYİN DEMİR
 
Bobby Dixon ya da Ali Muhammed. 2012 yılından bu yana, Türkiye'de Pınar Karşıyaka ve Fenerbahçe Beko ile elde ettikleri başarılarla isminden sıkça söz ettirdi. Uptown Mamba şimdi kendine yeni bir sayfa açtı. Formasını çıkardı, takım elbisesini giydi. Dixon, 6 sezon oyuncu olarak hizmet verdiği Fenerbahçe'de şimdi oyuncu gelişimi antrenörü olarak tecrübelerini takıma aktarıyor. Gelin Ali Muhammed ile yaptığımız özel söyleşiye geçelim...
 
- Bobby, biliyoruz ki oyuncu olarak devam etme konusunda bazı teklifler aldın; ama kabul etmedin. Basketbol kariyerini sonlandırmaya nasıl karar verdin? Bu kararında Fenerbahçe'ye bağlılığının etkisi oldu mu?
 
- Hem Fenerbahçe'ye bağlılığım etkili oldu hem de mental ve fiziksel olarak hislerim o yöndeydi. Tabii ki istesem devam edebilirdim; ama mental olarak devam edebilmek için artık bir motivasyon göremiyorum. Tüm takım arkadaşlarımın çoğu takımdan gitti ve kendi kendime "Gerçekten oynamak istiyor muyum?" diye düşündüm.
 
Bu yaz biraz çalıştım ve motivasyonum kaybolmuştu ve artık basketbol oynamak istemediğimi düşündüm. Aldığım bazı teklifler bana maddiyat için oynamamı düşündürdü; ama mesele benim için para değil. Zamanında bırakmak istiyorum, ama oynamaya devam edersem geri kalan hayatımda olmak istediğim kadar sağlıklı olabileceğimi düşünmüyorum.
 
- Koç olmak hakkında bakış açın nedir? Oyuncuyken hiç basketbolun bu kısmını düşündün mü?
 
- Her zaman koçlarıma saygılı olmuşumdur. Oyuncuyken bu konuları hiç düşünmezdim; ama şu an bulunduğum konumda olunca, bu zorlu bir süreç oluverdi.
 
- Yanlış hatırlamıyorsam büyüdüğün yer Chicago'daki çocuklarla basketbol konuştuğun bir zaman vardı. Bunun bulunduğun duruma bir etkisi oldu mu?
 
- Kampımı orada yaparken şehrimdeki çocuklara profesyonel olabilmemin mümkün olduğunu anlatmak istemiştim. O zamanlar aklımda koç olmak gibi bir şey yoktu.


 
BENİ EN ÜST SEVİYEYE GÖTÜREN OBRADOVİC'Tİ
 
- Kariyerinde hatta hayatında bile büyük etkisi olan koçlarla çalıştın. Aralarında karakteristik olarak örnek aldığın bir isim var mı?
 
- İlk futbol (Amerikan futbolu) koçum, bana sıkı çalışmayı o aşıladı. Ama profesyonel basketbol kariyerimde oyunu anlama açısından beni en üst seviyeye götüren Obradovic'ti. Beni basketbolu anlamaya itti, ondan önce ben sadece doğal yeteneklerimle oynuyordum. Obradovic sahip olduğu kafa yapısıyla ve taktikleriyle seni düşünmeye zorluyor.
 
- Eskiden oynadığın takım arkadaşlarına veya rakiplerine koçluk yapmak nasıl hissettiriyor?
 
- Takımdaki arkadaşlıklar yine devam ediyor, sadece işin öbür tarafındasın ve şimdi işini daha ciddiye alıyorsun.
 
- Kariyerinde yeni bir sayfa açıyorsun, bireysel gelişim antrenörüsün ve aynı zamanda genç oyunculara mentorlük yapıyorsun. NBA'de bu tür şeyleri sık sık görüyoruz. Bu tür bir görevin NBA'deki ve buradaki farklılıkları nelerdir?
 
- Emin değilim, orada hiç oynamadım, bu işi nasıl yaptıklarını bilmiyorum. Bence aynıdır. Türkiye'de bu şansa sahip çok Amerikalı görmüyoruz. Takımların sizi bu işe kabul etme sebebi, oyuncuları fiziksel ve mental olarak geliştirebilmeniz. Temel olarak bu şekilde işliyor. Yaklaşımınız çok önemli. Oyuncuların sizin anlaması ve olabilecekleri en iyi seviyeye gelmeleri, yaklaşımınızla doğrudan ilgili. Onlarla gelişimleri ile ilgili konuşuyoruz. 
 
ARTIK TAKTİK KISMA KAFA YORACAĞIM
 
- Peki, ilerisi için Türkiye'de ya da yurtdışında koç geliştirme programlarına katılmayı düşünüyor musunuz?
 
- Gitmeyi kabul eder miyim diye soruyorsunuz? Tabii ki koçluk semineri ya da beni geliştirebilecek, koçluk için bilgimi arttıracak bir durum söz konusu olursa bu fırsatı değerlendiririm.15 yıl basketbol oynadıktan ve 25 yıldan uzun süredir basketbolun içinde olduktan sonra, bu sporu çok iyi anladığımı düşünüyorum. Saha içinde oyunu yönetmeyi bilmiyorum; ama artık taktik kısmında da seviyemi yukarı çıkartacak bilgiler öğrenmek istiyorum.
 
- Fenerbahçe koç ekibinin üyesi olarak, günlük rutinlerinizi öğrenmek istiyoruz. Takım antrenmanlarına katılıyor musunuz?
 
- Temel olarak oyuncuların etrafında olup, neler olup bittiğini görüp, düşüncelerini anlayıp, nelere ihtiyaçları olduğunu saptamak üzerine çalışıyorum. Genel olarak onlarla konuşup mentorlük yapmaya ve güncel durumda neler yapabileceklerini anlatmaya çalışıyorum. Koç Djordjevic ve ekibiyle her koşulda yan yanayız, oyuncuların tecrübelerimizden faydalanmalarını sağlamaya çalışıyoruz.
 
OYUNCU GELİŞİMİ HER YAŞTA OLUR
 
- Koç ekibiyle kulüp içinde saha içi ve saha dışında nasıl iletişim kuruyorsunuz?
 
- Temel olarak çoğu toplantıya katılıyorum, onları dinleyerek yeni şeyler öğreniyorum ve sorunlara birlikte çözüm üretiyoruz. Oyuncu gelişimi her yaşta oluyor. Bu tabii ki sadece genç oyuncular için değil. Ama genç oyuncular için gelişim çok daha önemli.
 
- Yeni jenerasyon oyuncuları farklı anlayışa sahipler. Teknoloji içinde büyüyorlar. Genç oyuncularla nasıl iletişim kuruyorsunuz?
 
- Çoğu teknoloji çağında büyüyor. Bu yüzden çoğunlukla her şeye ulaşmanın çok kolay olduğunu düşünüyorlar ve durum eski nesle göre farklı. Onlara karşı güvenilir ve anlayışlı olmaya çalışıyorum. Öte yandan ben farklı bir dönemde oynadım ve anlayış tam tersiydi. Sahada mental gelişim, teknik kısım kadar önemli.


 
TECRÜBE EN İYİ ÖĞRETMENDİR
 
- Oyuncuların mental gelişimini desteklemek için neler yapmayı planlıyorsunuz? Sizin için onları mental olarak etkileyecek en önemli şey ne?
 
- Her şeyden önce oyuna nasıl yaklaştıkları, oyunun durumunu kavramaları çok önemli. Temel olarak tecrübe en iyi öğretmendir. Bu yüzden tecrübe kazandıkça oyuna etki etmeyi ve maç içinde ki durumlarla baş etmeyi öğreniyorlar. Ben içinde bulundukları durumu en iyi anlayabilecek adamım. Maç içinde hata yapan bir oyuncu kaygı duyabiliyor ve bazen bu durum performanslarına etki ediyor.
 
Çok gergin ya da o anın aşırı önemli olduğunu hissedebiliyorlar. Bu tarz birçok durumu yaşamış, eski bir oyuncu olarak söylüyorum... Bu tarz durumlara hazırlanırlarsa, o kritik anlar, onlar için çok daha kolay ve normal gelmeye başlayacak. Tekrar tekrar çalışmaya devam ettikçe daha özgüvenli olacaklar ve doğal olarak bu durum onların iyiliğine olacak
 
- Kariyeriniz için hiç uzun süreli plan yaptınız mı? Sadece kendinizi geliştirmeye ve farklı tecrübeler edinmeye mi çalışıyorsunuz?
 
- Temel olarak böyle... Koç bakış açısıyla kendimi geliştirmek ve oyunu öğrenmek istiyorum. Aynı zamanda oyuncuların karakterini geliştirmek ve bulundukları durumu kolaylaştırmaya yardım edecek çok şey okuyorum. Onlara sadece basketbol için değil, aynı zamanda hayatlarına da fayda edecek bilgiler katmaya çalışıyorum.
 
Zeljko Obradovic, oyuncuların en üst seviyede performans vermelerini sağlıyordu. Ben de bu durumu yaratmak istiyorum.
 
- Avrupa'da çok uzun yıllar basketbol oynadın. NBA'e kıyaslayınca Avrupa basketbolunun gelişimini nasıl değerlendirirsin?
 
-  Öncelikle Avrupa'nın Amerika'nın öğün standartlarına yetiştiğini düşünüyorum. Birçok Avrupalı yıldız oyuncu NBA'de oynuyor. Birçok Avrupa ülkesinde basketbol birincil spor. Slovenya, Litvanya ve Yunanistan gibi ülkelerde açıkça basketbol hayatın önemli
bir parçası olmuş durumda. Bu ülkelerden çok sayıda oyuncu NBA'e gidiyor. Türkiye'de bu ülkelere dahil. Bence gelişim şu an açıkça yaşanıyor.
 
BGL ÇOK İYİ BİR FİKİR
 
- Yıllarca Pınar Karşıyaka ve Fenerbahçe'de oynadıktan sonra, Türk basketbolunun gelişimi hakkında ne söyleyebilirsiniz? Belki Türk basketbolu hakkında aldığınız önemli notlar vardır.
 
- Bence çoğu Türk takımının genç oyuncuları geliştirmek için Basketbol Gençler Ligi'nin önemli olduğuna inanıyorum. Bence bu harika bir fikir; çünkü genç oyuncuların çoğu ING Basketbol Süper Ligi seviyesinde oynayabilecek süreleri bulamıyor.
 
BGL gerçekten çok iyi bir fikir. Türk oyuncuların kendilerini geliştirmelerine ve en üst ligde oynayabilecek yeterli performansı sergilemelerine yardımcı oluyor. Bu durum çok iyi, çünkü genç oyuncuları fazlasıyla önemsiyorlar. Basketbol Gençler Ligi'nden önce, genç oyuncular için bu kadar yatırım yoktu. Bu sayede genç oyuncuların Süper Lig'e yükselme umutları artıyor.


 
OBRA DÖNEMİNDE BÜYÜK BASKI VARDI
 
- Fenerbahçe, Sasa Djordjevic ile yeni bir döneme başladı. Sizin oynadığınız dönem ile şu anki Fenerbahçe arasında benzer ve farklı özellikler nelerdir?
 
- Her şeyden önce benim Obradovic ile oynadığım dönemde, genel olarak inanılmaz büyük bir baskı vardı. Çok başarılı sonuçlar almak zorundaydık ve Obra bu baskıyı hissettiğimizden emindi. Ki bu iyi bir şeydi. Obra'nın ayrıldığı iki yıllık süreçten sonra,
bence oyuncuların tekrar o baskıyı hissetmesi gerekiyor. Gerek yönetimden, gerek koçtan bu baskıyı hissetmeliler. Fenerbahçe Kulübü'nün prestiji ve mirası için kazanmak zorunda olduklarını anlamalılar.
 
Sasha Djordjevic de çok üst düzey basketbol geçmişine sahip bir isim. Takıma geç dahil oldu, onlarla birlikte zaman geçirdikçe kendi oyununu daha fazla yansıtacak, oyuncular da onun kurallarını daha rahat uygulayacaktır. Şu anda da benim oynadığım dönemdeki gibi üst seviye bir kadromuz var ve ilerleyen dönemde takım olarak daha iyi olacağız.
 
TİPLEME
- En beğendiğin koç? 
- Zeljko Obradovic
- En beğendiğin oyuncu? 
- Kobe Bryant
- En iyi ik 5'in?
- Micheal Jordan, Kobe Bryant, Lebron James, Magic Johnson, Shaquille O'Neal
- En zorlu deplasman? 
- Galatasaray
- Tek kelime ile Fenerbahçe Beko..
- Prestij