Acımasız saldırganlık
Uzun yıllar WWE'nin, son yıllarda da Holywood'un yüzü olan John Cena, 27 Haziran 2002'de WWE debut'unu yapmıştı. Kırık boyunla Olimpiyat madalyasına ulaşan Kurt Angle, davetine cevap veren John Cena ile sözlü münakaşaya girmiş ve genç güreşçiyi alaya almıştı. Gençliğin verdiği enerjiyle Cena araya girdi ve koca bir çağın sloganı olan o ifadeyi söyledi; ruthless aggression yani acımasız saldırganlık. 2014'te draft edilen ancak sancılı sakatlık dönemi geçiren Joel Embiid bu sezon gösterdiği performansla, farklı bir vitrinde, rakiplerine acımıyor.
KUZEY KILIÇ
Joel Embiid’in ilk sezonlarını ve kişisel hayatını anlatmadan önce neden bu kadar
önemli olduğuna değinelim. Günümüz basketbolunda üç sayılık atışların ne kadar önemli
olduğu ve alan paylaşımının da aynı derecede ön planda olduğu aşikar. Her ne kadar kendisi üçlük atmaktan nefret etse de pivot standartlarında iyi dış şuta sahip olan Embiid, oyun kurabilme yeteneklerine de sahip.
Ayak çabukluğu ile sağ dipte yakaladığı ivme, boyunun ve kilosunun aksine çok rahat potaya gitmesini sağlıyor. Pick & roll oyunlarında ise hem top dağıtıcı, hem de topsuz alan oyunlarında zekasıyla rakip savunma rotasyonunu sarsıyor. Tabii ki oyun içerisinde bazen dağınık görünüm sergileyip, top paylaşımını sıfıra indiriyor. Bu olumsuz yönünün bazı maçlarda kısa aralıklara yaptığını hatırlatmakta fayda var..
Yani defo olarak oyun içi net özellik göstermemiz zor; ancak narin vücudu ve saha dışındaki agresyonları onu bazen bozabiliyor. Yazının geri kalanı da bu iki özellik üzerine kurulu; acımasız saldırganlığın fiziksel ve zihinsel etkileri… 'Kamerun'un dev elmas'ı geçirdiği sancılı süreçlerin ardından bu sezon inanılmaz bir performans sergiliyor.
James Harden'ın tarihi performansı ve Giannis Antetekounmpo'nun dominasyonu bir yana MVP'nin en güçlü üçüncü adaylarından olan Joel Embiid, Haziran 2014'te draft edilmişti. Ama NBA'deki ilk maçına 28 ay sonra çıkabildi. Ayağındaki çatlak nedeniyle 'süreç'i sekteye uğrayan Embiid, berbat geçen sezonların ardından Philly halkının umutlarını taşıyordu.
Onun olmadığı iki yıllık süreçte önce Jahlil Okafor, draft edildi ama olmadı; ardından da yeni LeBron James manşetleriyle gelen Ben Simmons draft edildi; ancak Simmons, sakatlığı nedeniyle ilk sezonunu pas geçti. Bu yıllar 76ers için çok sancılıydı; ağır mağlubiyetler ve kötü oyun tabii ki 2015/2016 sezonundaki 10-72'lik derece de yangını iyice körükledi.
2016-2017 sezonun öncesinde; yaz ayı boyunca parkelere döneceğine dair birçok haber
çıkmış olan Joel Embiid, basının odak noktasıydı. Öyle ki; Brandon Ingram ile konuşan bir basın ekibi, sahanın diğer ucunda Joel Embiid'in topla antrenman yaptığını görünce koşa koşa yanına gitti.
Kamerunlu devin sakin tavırları ve "Sezona hazırım" demeci Philly halkının umut ışığını ilk
olarak orada yakmıştı. Draft edildiği günden sonra inanılmaz kalıplanan ve dış şut performansını da arttıran Embiid için o gün gelmişti. 26 Ekim 2016, Wells Fargo Center'da adeta iğne atılsa yere düşmeyecek bir kalabalık var.
Rakip, Oklahoma City Thunder. Ve maç saati geldi Joel Embiid, kariyerinizi ilk NBA maçı için artık hazırdı. İlk 3.5 dakika Kamerunlu için rutin geçti, 8.20 dakika kala Embiid'in basketi Fargo Center'da bir karnaval havası yarattı.
Sağ dipte topu alan Gerald Henderson, arkasında Andre Roberson'ı yakalamış olan Embiid'e topu indirdi. Kolej yıllarında ayak çabukluğu ile dikkat çeken Embiid, ters eşleşme yakalamasına rağmen arkasında NBA'in iyi savunmacılarından olan Roberson'u buldu.
Potaya arkası dönük topu alan Embiid, önce sağa şut fake'i verdi ardından sola dönerek
pozisyonu bitirdi. Sayı oldu, Embiid savunmaya doğru koşarken sağ eliyle havada daireler çiziyordu sanki, "Ben geldim, buradayım." mesajı veriyordu.
Savunmada ise Russel Westbrook'u blokladı, günümüze kadar gelen tatlı sert çekişmenin fitilini de burada ateşlemişti. Embiid geceyi 20 sayı, 7 ribaund ve 2 blok ile tamamladı. Kaçtan sonra takım koçu Brett Brown'un gözleri parlıyordu çünkü 'süreç' için en önemli adım atılmıştı.
O sezon 31 maça çıkan Embiid, kariyerine çıkan sakatlık engeline bir kez daha takılıyordu. Amerika'nın her yerinde muayene olduktan sonra sol dizindeki menisküs problemi Embiid için 6-8 ay parkelerden uzak kalma anlamına geliyordu. Ama oynadığı maçlarda verdiği umut, sezonun geri kalanı için yeterli olmuştu.
17-18 sezonunu az da olsa geç açan Embiid sahada yine şov yapıyordu. Kısa oyuncu gibi birebir oynuyor, usta pasör gibi top dağıtımı yapıyor ve her ne kadar, "Üçlük atmaktan nefret ediyorum" dese de modern pivotun gerektirdiği üç sayı performansına sahipti.
2.13'lük boyunun yanı sıra 2.18 kanat açıklığına da sahip olan dev yıldız, sahanın her yerinde dominasyonunu gösterebiliyordu. O sezon 63 maça çıktı sezonu 22.9 sayı ve 11 ribaund ortalamaları ile tamamladı. İstatistik kağıdının ötesinde Ben Simmons ile gösterdiği uyum gelecek için daha da fazla ümit veriyordu. Tabii ki göz çukurundan yaşadığı sakatlık talihsiz sakatlık serisini yineliyordu. Embiid'i sahada koşarken izleyen Philadelphia halkı o her yere düştüğünde yürekleri ağzına geliyordu.
Embiid artık pamuklara sarıp sarmalanan bir yıldızdı. Play-off başarısı da gelince Philly'de işler yoluna girmişti. Boston Celtics’e karşı olan talihsiz serisini bozamayan 76ers, play-off turlarına erken veda etse de geleceğe umutla bakan taraftarlara sahipti; Joel Embiid süperstar olabileceğini gerçekten göstermiş, Ben Simmon’ta beklenen verimi çaylak yılında vermişti.
Bu sezon ise hem Embiid, hem de Philly adına aynı bir asansör gibi inişli çıkışlı başladı. Ancak daha sonraları takıma katılan Tobias Harris ve Jimmy Butler, Joel Embiid’i hem savunmada, hem de hücumda rahatlatacak ve Kamerunlu yıldızın star ışığını biraz daha parlatacaktı.
Saha içinde görevini fazlasıyla yapan Embiid, saha dışı platformlarda da bir o kadar popüler; rakipleri ile alay etmeyi seven Embiid’in Instagram sayfasına bakarsanız kendi işini ‘komedyen’ olarak tanımladığına rastlarsınız…
16 yaşında Kamerun'dan Amerika'ya geldiğinde İngilizce dahi bilmeyen ve yeni yaşam tarzına uyum sağlayamayan o genç adam, sahada gösterdiği etkileyici performansın yanı sıra o çekingenliğini de üstünden attı...
Sam Hinkie, Rihanna, Westbrook ve daha birçok yıldız isim Kamerunlu’nun biraz acımasız biraz da esprili üslubuna konu oldu. Saha içi ve saha dışındaki karakteri ile çok ilgi çekici bir yıldız Joel Embiid… John Cena'nın 16 kez WWE Şampiyonluğu gibi başarıyı 16 yüzük alarak taklit edemese de basketbolun en tatlı saldırganlığını parkeye yansıtıyor; ruthless agression...