41 kere maşallah
Ormansporlu Nilay Kartaltepe, “Koçumun istediklerini sahada yapabiliyorsam ve oynadığım sürenin hakkını verebiliyorsam sahada takım arkadaşlarıma yardımcı olabiliyorsam, takımım da başarılı oluyorsa basketbol oynamak için en keyifli zaman budur...” diyor.
06 Ağustos 2020 - 11:37
24 yıldır Türk basketbolunda en üst seviyede mücadele eden Nilay Yiğit Kartaltepe, 41 yaşında OGM Ormanspor ile 1 yıllık sözleşme imzalayarak ilerleyen yıllara meydan okumaya devam ediyor. Gelin lafı fazla uzatmadan hedefinin yine kupalar kazanmak ve yeni başarılara imza atmak olduğunu belirten tecrübeli oyuncunun kariyerindeki önemli anları, gelecek planları ve Türk kadın basketbolunun gelişimine yönelik düşüncelerini paylaştığı bölüme geçelim...
- 1996-97 sezonundan bu yanaen üst seviyede basketbol oynamaya devam eden bir sporcuya rastlamak kolay değil. Bu istikrarlı grafiğin sırrı ne? Kariyerini bu seviyelere taşımak adına nasıl bir yol izledin?
- Bu istikrarı öncelikle basketbolu çok sevmem ve işime olan saygıma bağlıyorum. Basketbola başladığım ilk günden beri hep aynı heyecan içerisinde antrenman ve maçlarımı oynarım. Tabii ki her zaman çok çalışırım ve hergün yeni şeyler öğrenmek isterim. Hiçbir zaman beni zorluklarla yıldıran tembel sporcu olmadım ve onun için her zaman çok çalışırım en önemlisi kendime ve vücuduma çok iyi bakarım.
Bunun yanı sıra yediğim yemeğe, uyuduğum uykunun düzenine ve sağlıklı olmaya dikkat ediyorum. Çünkü benim hâlâ bu yaşta bu sürelerle sahada mücadele etmemin sebebi tamamen vücudumun sağlıklı olmasıdır.
Tabii ki tatil zamanlarım da oluyor; ama tatilimi yapacağım yer benim için tatilden çok antrenmanlarımı yapabileceğim müsaitlikte olmalı... Sezon açıkken antrenörlerimle, asistan koçlarımla, kondisyonerimizle çalışıp sahada eksik yönlerim ve neler yapacağımın üzerinde daha fazla çalışmak, onlarla fikir alışverişinde bulunmak ve en önemlisi işime olan saygımı hiç kaybetmemek bugünleri getirdi.
Takım antrenmanları dışında bireysel olarak da çok fazla çalışıp hep iyisini yapmak istememin de etkisi oldu. Bir de en önemlisi basketbol sahasında olmak en büyük mutluluğum. Sezon bitince de kendime 10 - 15 günlük ara verip daha sonra yeni sezon için çalışmalara başlamak ilk işim oluyor. Bu antrenmanlar bireysel olduğu için birçok eksik yönümü daha çok geliştirdiğini düşünüyorum ve ona göre çalışıyorum.
- Yıllar geçtikçe artan performans ve 41 yaşında imzalanan kontrat... Yıllara meydan okuyan bir profesyonel olarak basketbol kariyerindeki bir sonraki adımın ne olacak?
- Evet bu sezon Ormanspor Ailesi ve kulübüyle 3. yılım olacak... Yaşımdan ve kariyerimden dolayı herkesin takdirini alıyorum. Ve tabii ki kendimle gurur duyuyorum bu da beni daha çok motive ediyor ve hoşuma gidiyor.
Aslında vücudumu çok iyi hissediyorum ve Allah'a şükür çok büyük sakatlıklar geçirmediğim
için bu benim kariyerime devam etmemi sağlıyor. Ve her sezon gerçekten bunu keyifle söylüyorum; daha iyi oluyorum ve bana keyif veriyor.
41 yaşında kontrat imzalamam ile ilgili de şunu ekleyebilirim; bence yaş çok önemli değil koç Zeljko Obradovic'in 'Benim için yaşın önemi yok, Sahada iyi ya da kötü oyuncu vardır. Sahada benim dediklerimi yapan oyuncu varsa yaş fark etmeksizin oynar' şeklinde bir ifadesi vardı. Bu benim için çok değerli ve bunu çok önemserim. Ben bunu, koçumun istediklerini sahada yapabiliyorsam ve oynadığım sürenin hakkını verebiliyorsam sahada takım arkadaşlarıma yardımcı olabiliyorsam, takımım da başarılı oluyorsa zaten en keyifli zaman budur.
Kariyerimle ilgili planlarıma gelirsek... Profesyonel olarak aslında hâlâ ciddi süreler alıp oynadığım için kariyerimin bir sonraki adımına daha karar vermedim. Ama bunu menajerlik şirketim Flybasketball ile bazen değerlendirdiğimiz zamanlar oluyor. Tabii ki basketbolu çok sevdiğim için bu ortamdan çok kopmak ve ayrılmak istemiyorum. Bunu ileriki yıllar gösterecek. Koçluk mu? Menajerlik mi? Yöneticilik mi? Bunu zaman gösterecek. Tek bildiğim basketbol ortamında kalıcı olmak...
- Geçtiğimiz sezon zirveyi zorlayan ve Avrupa'da iyi işlere imza atan bir Ormanspor vardı. Bu yıl yarım kalan hedefleri tamamlayabileceğinizi düşünüyor musun? Kişisel ve takım bazında sezonluk hedeflerinden bahseder misin?
- Geçtiğimiz sezon gerçekten Ormanspor kaptanı ve oyun kurucusu olarak çok başarılı ve iyi bir sezon geçirdiğimizi düşünüyorum. Kulüp tarihinde kadın basketbol takımı olarak en başarılı yılımızı geçirdik. Çünkü bir sezon önceki başarının üstüne çıktık Avrupa ve Türkiye kupalarında mücadele ettik. Avrupa kupalarında son 8'e kadar gelmeyi başardık. Ligin 3. sırasındaydık ve pandemi önümüzü kesti diyebilirim. Herşeyin hayırlısı tabii ki... Ama başarılı bir sezon oldu bizim için.
Bu yıl bence geçen yıla göre bütün takımlar çok iyi oldu ve zorlu bir sezon bizleri bekliyor. Bizim de takımımız geçen seneye göre yeni bir oluşuma girdi. Geçen yıldan sadece 3 oyuncu kaldı. Bu sene inşallah kimyamız tutar ve sezona sakatlıksız, başarılarla dolu ve keyifli başlarız.
Benim Ormanspor'da 3. sezonum olacak. Kişisel olarak tabii ki bu takımın kaptanı olduğum
için sorumluluğum biraz daha fazla; ama benim için önemli olan her zaman takımımızın
ve Ormanspor Kulübü'nün başarısıdır. Onun için kişisel olarak şunu söyleyebilirim takım olarak bütün kulvarlarda başarılı olmak en büyük hedef. Ve kulübümüze bir kupa kazandırmak...
- Kariyerinde 'keşke' dediğin bir durumla karşılaştın mı?
- Kariyerimde keşke dediğim durumla şöyle karşılaştım... Yani benim çok keşkelerim yoktur aslında; ama sadece beni üzen bir zaman vardır. Fenerbahçe'de oynadığım yıllarda İtalya'da oynadığımız şu anda adı EuroCup Women olan Avrupa Kupası'nı kaybettiğimiz andır. Karşılaşmanın son anlarında yaptığımız 1-2 kritik hatayla Napoli takımına finali kaybetmek çok üzücüydü. 'KEŞKE' o hataları yapmasaydık...
- Türk kadın basketbolunun devlerinde forma giymiş bir isim olarak, ülkemizdeki kadın basketbolunun gelişimi ne düzeyde ve yapılan yatırımlar hakkında düşüncelerin neler?
- Aslına bakarsanız A takımlar seviyesinde sorun yok gibi duruyor. Her sene takımlar daha iyi yabancılar almaya çalışıyor. Ülkemizi bir çok Türk takımı Avrupa kupalarında temsil ediyor; ama gün geçtikçe Türk oyuncu piyasasındaki oyuncu sayısı yerinde sayıyor ya da azalıyor. Bunun karşılığında da altyapıdan A takımlar seviyesine gelen genç oyuncular çok kısıtlı sayıda.
Artık ligimizde de birçok takımın isim sponsoru var. Elde edilen rakamlarla altyapıya destek verilmesi gelecekte Türk kadın basketbolu açısından çok faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
- Yeni jenerasyondan kendi oyun stiline en yakın gördüğün isim kim?
- Yeni jenerasyonda aslında gözlemlediğim oyuncular var; ama pozisyonları tam 1 olmadıkları için kendime benzetemiyorum. Yani şöyle ben kendimden bahsedince saha görüşü, oyun kurmak vb. bir tarz düşünüyorum...
Ama şu anda zaten ligde hepsi benim rakibim; ama ben bunları sahada çok görmediğim için isim vermekte zorlanıyorum. Fakat buradan şunu söylemek istiyorum; lütfen beni yanlış anlamasınlar. Sahada mücadele eden kendi ve rakip takım arkadaşlarıma her zaman saygı duyuyorum. Tabii ki herkesin bir tarzı var ve bu benim bakış açım...
- Milli Takım'daki jenerasyon geçişiyle ilgili düşüncelerini alabilir miyim?
- Her ülkede olduğu gibi bizde de zamanla değişiklikler olacaktır. Aslına bakarsanız oyuncu havuzumuz fena değil sadece A takımlar seviyesinde kaliteli süre alabilmeleri önemli. İlerleyen zamanda da ben Türk oyuncuların kendilerini ispat edip bu seviyelere ulaşacaklarını düşünüyorum.
TİPLEME
- En beğendiğin koç?
- Üzerimde emeği olan tüm koçlar
- En beğendiğin oyuncu?
- Angel McCoughtry
- En zorlu deplasman?
- Birevim Elazığspor
- En iyi 5'in?
- Cappie Pondexter, Angel McCourthy, Alina Iagupova, Emma Meesseman, Brittney Griner
- İki kelime ile OGM Ormanspor?
- Aile ve sevgi
- 1996-97 sezonundan bu yanaen üst seviyede basketbol oynamaya devam eden bir sporcuya rastlamak kolay değil. Bu istikrarlı grafiğin sırrı ne? Kariyerini bu seviyelere taşımak adına nasıl bir yol izledin?
- Bu istikrarı öncelikle basketbolu çok sevmem ve işime olan saygıma bağlıyorum. Basketbola başladığım ilk günden beri hep aynı heyecan içerisinde antrenman ve maçlarımı oynarım. Tabii ki her zaman çok çalışırım ve hergün yeni şeyler öğrenmek isterim. Hiçbir zaman beni zorluklarla yıldıran tembel sporcu olmadım ve onun için her zaman çok çalışırım en önemlisi kendime ve vücuduma çok iyi bakarım.
Bunun yanı sıra yediğim yemeğe, uyuduğum uykunun düzenine ve sağlıklı olmaya dikkat ediyorum. Çünkü benim hâlâ bu yaşta bu sürelerle sahada mücadele etmemin sebebi tamamen vücudumun sağlıklı olmasıdır.
Tabii ki tatil zamanlarım da oluyor; ama tatilimi yapacağım yer benim için tatilden çok antrenmanlarımı yapabileceğim müsaitlikte olmalı... Sezon açıkken antrenörlerimle, asistan koçlarımla, kondisyonerimizle çalışıp sahada eksik yönlerim ve neler yapacağımın üzerinde daha fazla çalışmak, onlarla fikir alışverişinde bulunmak ve en önemlisi işime olan saygımı hiç kaybetmemek bugünleri getirdi.
Takım antrenmanları dışında bireysel olarak da çok fazla çalışıp hep iyisini yapmak istememin de etkisi oldu. Bir de en önemlisi basketbol sahasında olmak en büyük mutluluğum. Sezon bitince de kendime 10 - 15 günlük ara verip daha sonra yeni sezon için çalışmalara başlamak ilk işim oluyor. Bu antrenmanlar bireysel olduğu için birçok eksik yönümü daha çok geliştirdiğini düşünüyorum ve ona göre çalışıyorum.
- Yıllar geçtikçe artan performans ve 41 yaşında imzalanan kontrat... Yıllara meydan okuyan bir profesyonel olarak basketbol kariyerindeki bir sonraki adımın ne olacak?
- Evet bu sezon Ormanspor Ailesi ve kulübüyle 3. yılım olacak... Yaşımdan ve kariyerimden dolayı herkesin takdirini alıyorum. Ve tabii ki kendimle gurur duyuyorum bu da beni daha çok motive ediyor ve hoşuma gidiyor.
Aslında vücudumu çok iyi hissediyorum ve Allah'a şükür çok büyük sakatlıklar geçirmediğim
için bu benim kariyerime devam etmemi sağlıyor. Ve her sezon gerçekten bunu keyifle söylüyorum; daha iyi oluyorum ve bana keyif veriyor.
41 yaşında kontrat imzalamam ile ilgili de şunu ekleyebilirim; bence yaş çok önemli değil koç Zeljko Obradovic'in 'Benim için yaşın önemi yok, Sahada iyi ya da kötü oyuncu vardır. Sahada benim dediklerimi yapan oyuncu varsa yaş fark etmeksizin oynar' şeklinde bir ifadesi vardı. Bu benim için çok değerli ve bunu çok önemserim. Ben bunu, koçumun istediklerini sahada yapabiliyorsam ve oynadığım sürenin hakkını verebiliyorsam sahada takım arkadaşlarıma yardımcı olabiliyorsam, takımım da başarılı oluyorsa zaten en keyifli zaman budur.
Kariyerimle ilgili planlarıma gelirsek... Profesyonel olarak aslında hâlâ ciddi süreler alıp oynadığım için kariyerimin bir sonraki adımına daha karar vermedim. Ama bunu menajerlik şirketim Flybasketball ile bazen değerlendirdiğimiz zamanlar oluyor. Tabii ki basketbolu çok sevdiğim için bu ortamdan çok kopmak ve ayrılmak istemiyorum. Bunu ileriki yıllar gösterecek. Koçluk mu? Menajerlik mi? Yöneticilik mi? Bunu zaman gösterecek. Tek bildiğim basketbol ortamında kalıcı olmak...
- Geçtiğimiz sezon zirveyi zorlayan ve Avrupa'da iyi işlere imza atan bir Ormanspor vardı. Bu yıl yarım kalan hedefleri tamamlayabileceğinizi düşünüyor musun? Kişisel ve takım bazında sezonluk hedeflerinden bahseder misin?
- Geçtiğimiz sezon gerçekten Ormanspor kaptanı ve oyun kurucusu olarak çok başarılı ve iyi bir sezon geçirdiğimizi düşünüyorum. Kulüp tarihinde kadın basketbol takımı olarak en başarılı yılımızı geçirdik. Çünkü bir sezon önceki başarının üstüne çıktık Avrupa ve Türkiye kupalarında mücadele ettik. Avrupa kupalarında son 8'e kadar gelmeyi başardık. Ligin 3. sırasındaydık ve pandemi önümüzü kesti diyebilirim. Herşeyin hayırlısı tabii ki... Ama başarılı bir sezon oldu bizim için.
Bu yıl bence geçen yıla göre bütün takımlar çok iyi oldu ve zorlu bir sezon bizleri bekliyor. Bizim de takımımız geçen seneye göre yeni bir oluşuma girdi. Geçen yıldan sadece 3 oyuncu kaldı. Bu sene inşallah kimyamız tutar ve sezona sakatlıksız, başarılarla dolu ve keyifli başlarız.
Benim Ormanspor'da 3. sezonum olacak. Kişisel olarak tabii ki bu takımın kaptanı olduğum
için sorumluluğum biraz daha fazla; ama benim için önemli olan her zaman takımımızın
ve Ormanspor Kulübü'nün başarısıdır. Onun için kişisel olarak şunu söyleyebilirim takım olarak bütün kulvarlarda başarılı olmak en büyük hedef. Ve kulübümüze bir kupa kazandırmak...
- Kariyerinde 'keşke' dediğin bir durumla karşılaştın mı?
- Kariyerimde keşke dediğim durumla şöyle karşılaştım... Yani benim çok keşkelerim yoktur aslında; ama sadece beni üzen bir zaman vardır. Fenerbahçe'de oynadığım yıllarda İtalya'da oynadığımız şu anda adı EuroCup Women olan Avrupa Kupası'nı kaybettiğimiz andır. Karşılaşmanın son anlarında yaptığımız 1-2 kritik hatayla Napoli takımına finali kaybetmek çok üzücüydü. 'KEŞKE' o hataları yapmasaydık...
- Türk kadın basketbolunun devlerinde forma giymiş bir isim olarak, ülkemizdeki kadın basketbolunun gelişimi ne düzeyde ve yapılan yatırımlar hakkında düşüncelerin neler?
- Aslına bakarsanız A takımlar seviyesinde sorun yok gibi duruyor. Her sene takımlar daha iyi yabancılar almaya çalışıyor. Ülkemizi bir çok Türk takımı Avrupa kupalarında temsil ediyor; ama gün geçtikçe Türk oyuncu piyasasındaki oyuncu sayısı yerinde sayıyor ya da azalıyor. Bunun karşılığında da altyapıdan A takımlar seviyesine gelen genç oyuncular çok kısıtlı sayıda.
Artık ligimizde de birçok takımın isim sponsoru var. Elde edilen rakamlarla altyapıya destek verilmesi gelecekte Türk kadın basketbolu açısından çok faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
- Yeni jenerasyondan kendi oyun stiline en yakın gördüğün isim kim?
- Yeni jenerasyonda aslında gözlemlediğim oyuncular var; ama pozisyonları tam 1 olmadıkları için kendime benzetemiyorum. Yani şöyle ben kendimden bahsedince saha görüşü, oyun kurmak vb. bir tarz düşünüyorum...
Ama şu anda zaten ligde hepsi benim rakibim; ama ben bunları sahada çok görmediğim için isim vermekte zorlanıyorum. Fakat buradan şunu söylemek istiyorum; lütfen beni yanlış anlamasınlar. Sahada mücadele eden kendi ve rakip takım arkadaşlarıma her zaman saygı duyuyorum. Tabii ki herkesin bir tarzı var ve bu benim bakış açım...
- Milli Takım'daki jenerasyon geçişiyle ilgili düşüncelerini alabilir miyim?
- Her ülkede olduğu gibi bizde de zamanla değişiklikler olacaktır. Aslına bakarsanız oyuncu havuzumuz fena değil sadece A takımlar seviyesinde kaliteli süre alabilmeleri önemli. İlerleyen zamanda da ben Türk oyuncuların kendilerini ispat edip bu seviyelere ulaşacaklarını düşünüyorum.
TİPLEME
- En beğendiğin koç?
- Üzerimde emeği olan tüm koçlar
- En beğendiğin oyuncu?
- Angel McCoughtry
- En zorlu deplasman?
- Birevim Elazığspor
- En iyi 5'in?
- Cappie Pondexter, Angel McCourthy, Alina Iagupova, Emma Meesseman, Brittney Griner
- İki kelime ile OGM Ormanspor?
- Aile ve sevgi
YORUMLAR